- Kategori
- Blog
Dan dan dan, çekilin yoldan, geldi "Blogman". Kadifedendir kesesi, blog'lardan gelir sesi,
Bartın'ın Güzelcehisarı. (Mehmet Gölbucaklı" nın malikanesi)
Bir sağa baktık, bir de sola baktık. Üç mum yaktık, tam da keyfimize baktık” diyecekken, suç ustü yakalandık. Meğersem Herr Culduz, “BLOG” kategorisine dadananlar çoğaldı. Yaşa başa arşive saygı yok. Adımız unutuldu. Kaynak gösterilmeden herkes Bloglardan içeriye dalıyor” diyor ve ekliyor “Bunlar şebeke şebeke. Birlik olmuşlar. Maksatları beni ayar etmek ve unutturmak.” Diyerek hayıflanmakta ve "Ben niye kaynak gösterilmiyorum” diye de çıkışaraktan: “ tapulu arazilerimizi, gecekondulular istila etti” diyor
Ahşapevcizadelerden Balcı Ahmete sordumdu. “ Biz Blog’a yine dadandık amma, Culduz Hazretleri üç aydır yok. N’oldu ne var?” dedim. O da bilmediğini söyledi. İşler tavsadı, bırakıp gelmiştir dedi ve ekledi. Araştırayım” dedi. Biz Ahmetten cevap alamayınca, oturup Blog arazisine taşındık. “Oh, çektik!” Herr Culduzun TIKBANK’ları, bize geçti sandık. Sevindik de. Ama nerdeeee!
Hevesimiz kursağımızda kaldı. Baksana adam çıktı geldi. Kükredi, üstelik: “ Bloglar ambargoludur. Ben yazarsam olur. Benden evvel bloglara dalmak da neyin nesiymiş. Buradan ekmek yiyoruz biz” diye çıkışıyor.
Ah Ahşapevcizadelerin Balcı Ahmedi ah. Gördün mü? Blogların sahibisi çıkıp geldi. Her Pazar onun blog günüydü. Ne bileyim ben. Çok pazarlar saydım. Görünmeyince ortalıkta, bir gözüm Habur Sınır kapısında olmak üzere yazıvermişiz, n'olmuş sanki?!. N’olmuş sanki yazdıysak.
İşte gördünüz. Blogların sahibi çıktı geldi. Elinde ucu çatallı mızrak, kapıda bekliyor. Kime rastlarsa saplamak üzere hazır bekliyor. Gördünüz mü başımıza gelenleri.
Erdal Ceyhan Hocamız, Bandırmadaki gazinoda, çayına bandıra bandıra yediği simit, şimdi boğazında kaldı vallahi. Herr Culduz hiç blogbaşı yapmayacak gibi öyle yayılmıştı ki, neşeden uçuyordu sanki. Yok Blog-aut’muş, yok blok-women’miş. Daha neler neler. Sere serpe bloğa yayıldığı yetmezmiş gibi, masum Blog’a eklentiler yaparak onu tanınmaz hale getiriyor. Bu rüzgara, biz de kapıldık çaresiz. Böyle böyle işte.
Herr Culduz, blogcuların duruşuna, edasına, disiplinsizliğine de kızmış. Bilinen konuları işlediğimiz için de “Sözüm sizedir Başak Hanım” diye de serzenişte bulunuyor. Neymiş efendim, demeliymiş ki yönetmenimiz “Şiştt o konuyu es geç. Onu yazdılar. Konuyu değiştir” demeliymiş. Sen Temiztaş'a ne diye kızarsın. Zatan var başında onlarca tilki. Dolaşırlar ha bre kuyruğu birbirine değmeden. Üstüne üstlük, bir de seninle mi uğraşacak?
Ört ki, ölem.!
Töbe töbe. Sen selamsız sabahsız çek git. Blog kategorisine ambargo koy. Gelince de kükre “bu ne iş” diye.
Hem sonra, Blog İdaremizin örtülü ödeneğinden yazı başına aldığın euro’lara bişey diyor muyuz? Ucundan bize de ver diyor muyuz? Veya aracı ol da bize de versinler diye sana asıldık mı şimdiye kadar.
Hem sonra de-da’lar la uğraşıp vekaleten yaptığın editörlüğe, şimdiye kadar ses çıkardık mı? Sense, yaşımızla başımızla uğraşıyorsun. Valilerle Başkanlarla, Bartın’la olan muhabbetimize söz söylüyorsun. Halbuki onlarla yüceldiğimi, kurt gibi bildiğin halde, hep başıma kakıyorsun.
Biz senin 284 bloğuna karşın, 1394 okunma sayısına ulaşmana kıskançlık yapıyor muyuz? Biriktirdiğin ve başımıza sardığın “TIK” ları hangi bankaya bozdurduğunu takip ediyor muyuz?
“3 aydır yazı yazmıyorum. Kumpas üzerine kumpas kurmuşlar yokluğumda “diye yakınan Herr Culduz’u, blog kategorisi ile baş başa bırakıyoruz. Ne hali varsa görsün.
O zaman her hafta Blog’larda bekliyoruz kendisini. Kaytarmak yok. Elbet yine böyle uzunca kaybolup da meydanı boş bırakırsa, fırsat kolladığımızı da unutmasın.
Oh olsun. Top şimdi kendisinde.
Ört ki, ölem !