- Kategori
- Dünya
Delilerin çoğunlukta olduğu bir dünyada yaşıyoruz
fi.pinteres.com
Tıp da delilik, sinir sisteminde kimyasal dengesizliklerden dolayı oluşan hastalığın genel adıdır. Ama konuya tıp dışında bakarsak delilik, düşünce, inanış ve davranışlar bakımından, toplumun genel kabul görmüş hal ve davranışlarından farklı olma durumu olarak tarif edilebilir. Bu ikinci tarif ise, yazımın başlığıyla ilgilidir.
İkinci tarife göre bu tip delilerin organizmalarında ciddi bir bozukluk yoktur. Bu kişilerde deyim yerindeyse, bir mantık yanlışlığı, bir muhakeme bozukluğu, bir görüş sakatlığı vardır. Bu tip delilere aşırı dincilerde ve siyaset dünyasında sık rastlıyoruz. Örneğin Afganistan’daki Taliban, İşid’in lideri Ebu Bekir El Bağdadi, ve bizden bir isim, Fettullah Gülen. İşin ilginci de bu deliler, kendilerini akıllı sanan insanları peşlerinden sürüklüyorlar. Mutlaka bu kişilerin kendilerine göre siyasi bir amaçları vardır, ama bu amaçlarını besleyen işte bu delilikleridir.
Günümüzde tarikatlar, İslamiyetin ilk doğduğu zamandaki tarikatlardan çok farklı. O tarikatlar Allah aşkı ile, ibadetlerini yaparlar, başka hiçbir amaç göstermezlerdi. Şimdiki cemaatlar ve tarikatlar ise akıllı olup olmadıkları her zaman tartışılan şeyhlerinin emrinde, başka amaçlarla faaliyet göstermektedirler. Ve ne yazık ki, bu şeyhlerine biat edenlerin akılları da başında değildir.
Dünyada en tehlikelisi ise ülkeleri diktatörlükle idare edilen ülkelerin başında kişinin akıl sağlığından noksan olmasıdır. Buna da örnek olarak Kuzey Kore’yi verebilirim. Şimdi o ülkenin liderinin bir kriz sırasında nükleer silah kullanmayacağını kim garanti edebilir? O ülke, devamlı nükleer denemeler yapıp, uzun menzilli füzeler üretmektedirler. Öyle bir ülkenin diktatörlükle yönetilmesi dünya için büyük bir tehlikedir.
Parlamenter sistemle yönetilen bir ülkede bir kişi çıkıp da, halkım tek adam olmamı istiyor diyorsa, işte tehlike o zaman başlıyor demektir. Allah hepimizin akıl sağlığını korusun.