Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '11

 
Kategori
Güncel
 

Deprem de öldürür, terör de…

Deprem de öldürür, terör de…
 

Gerek artık sayısını şaşırdığımız terör kurbanlarına, gerekse depremde hayatını kaybeden insanlarımıza tanrıdan rahmet, kalanlarına sabır ve metanet diliyoruz.

Dilemesine diliyoruz da, nedense ikidebir bu tür acıları yeniden yaşıyoruz. Acıya alıştık sanki. Beynimizde bir uğultu, gerçeklerden bihaber yaşayıp gidiyoruz.

Ateş düştüğü yeri yakar elbet. Tabii ki bu canavarlara canlarından birini veya bir kaçını kaptıranlar tarifsiz acılara düşüyor ama hepsi o kadar.

Acının geldiğinden itibaren birkaç gün ağıt yakıyoruz, sonra unutup gidiyoruz. Birileri çıkıp habire en az üç çocuk yapın talimatı verirken acaba bu olası kayıpları mı hesap ediyor?

Gazetelere bakıyorum. İnsanın acılarını tavan yaptıracak haberler ve fotoğraflar seçilip manşetlere taşınmış. Bir de depremin şiddeti tartışması. Onlarda sanki insanların olası öfkesini düşürmek adına abartılı gibi duruyor.

Daha, net bir hasar raporu yok ama kamu binalarının en çok hasar görenler arasında olmasına Türk halkı alıştı. Cezaevi nin duvarları yıkılmış, sağlık ocağı çökmüş, doktorlar altında kalmış. Umarım bu tür haberler çoğalmaz.

Bu deprem Japonyada olsa ne olurdu? Muhtemelen insanlar düşmemek için bir yerlere tutunur deprem geçince işlerine devam ederdi. Neden? Cevabı çok basit. Orada insan hayatına önem verilir. Her şeyin insan için olduğuna inanılır. Hiçbir mütahit ölüm kapanı biçiminde apartman inşa edemez. Yönetim buna müsaade etmez. Yönetimin nasıl oluyorsa onay verdiği yapılar en ufak bir depremde hasar görmez. Birde oralardaki yönetim üç tane oy alıp bir süre daha o koltukları işgal edebilmek için bilinçli veya bilinçsiz hiçbir kimseye depreme dayanıksız yapı izni vermez. Oradaki ne yönetim, ne de halk şark kurnazı değildir. Halk da akıllıdır. Bir depremden sonra verilen sözlerin ne kadar tutulduğunu takip eder. Yapılmamışsa ilk seçimde cezayı keser. %5o ile tekrar iktidara getirmez. Sonrada sevdikleri göçük altında kaldı diye ağlamaz.

Depremlerdeki can kayıpları olsun, teröre verilen kurbanlar olsun hep insanların cahilliğinden, bu cahil halkı yönetenlerin sözde kurnazlıklarından halkı sömürme duygularımdan kaynaklanır. Göre göre, bile bile  bunlara olanak tanıyan halk da bunların suçuna iştirak etmiş suç ortağı olmuş demektir.

Şimdi birileri çıkıp, “kardeşim bu büyük acılar ortada iken bunlar yazılır mıydı” diyebilir. Bende farkındayım ama birkaç gün sonra insanlar dizilerine döndüklerinde kimse okuyup düşünmez ki…

İzmir 2011-10-24

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..