Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '16

 
Kategori
Futbol
 

Derbide ne olur?

Fenerbahçe-Galatasaray maçlarının adı, Fenerbahçe-Beşiktaş maçlarının tadı…

Son yıllarda hem futbol kalitesi hem de heyecan en çok sarı lacivert ve siyah beyazın karşılaşmalarında oluyor.

Derbiden kimin ne çıkaracağını göreceğiz ama maç öncesinde Fenerbahçe’nin cebinde yüksek moral, derbilerdeki başarılı performans ve son haftalardaki iyi oyun; Beşiktaş’ın cebinde ise Benfika maçının morali, iyi kadro ve yenilmezlik apoleti var.

Advokaat ile takımı arasındaki uyumun artmasına binaen Fenerbahçe’de ayaklar yere artık daha sağlam basıyor. Sürekli oynayan savunma dörtlüsü sayesinde savunma toparlandı, Alper, Şeşu ve hatta RvP’nin katkılarıyla orta alan gelişti ve Sov iyi bir form yakaladı. Yakalanan pozisyonların, diğer takımlardan daha yüksek bir oranda golle sonuçlandırılması takımın kafasının iyi çalıştığının göstergesi. Diğer taraftan, Galatasaray karşısında eksikliği hissedilmemiş gibi görünse de Lens’in oynaması yine çok önemli. Lens, rakibin dengesini bozma, rakip oyuncuların kart görmesine neden olma veya faul alma konularında takımının en iyisi. Advokaat, hareketli olması nedeniyle maça Volkan Şen ile başlayabilir ama aslında doğru tercih Volkan’a kıyasla daha dengeli ve etkili olan Şeşu.

Fenerbahçe’nin derbideki yumuşak karnı oyunu geriden kurmada zorlanması, kendi yarı alanında baskı yediği zaman hata yapması ve özellikle duran toplarda savunmanın adam kaçırması.   

Şenol Güneş, öğrencileri değişse de, geçen seneden beri sistemini koruyor ve bu önemli bir avantaj. Siyah beyazlıların kadro kalitesi genel anlamda ligin en iyisi. Pozisyona girmekte hiç zorlanılmıyor ve özellikle oyun rakip yarı sahada oynandığı zaman etki artıyor. Kuarezma çok formda.  Bir aralar “Beşiktaş oyunu tutamıyor” sözü de son Napoli maçı ile tarihe karıştı.

Siyah beyazlıların da savunmada sorunları var. Stoperlerin ideal ikili olmamasının yanı sıra zaman zaman hücuma katkısı ile ön plana çıkan Adriano’nun kanadı açık verebiliyor.

Güneş’in İnler ve Tolgay arasında yapacağı tercih maç için oldukça önemli. İnler ile Beşiktaş daha dengeli oynayabilirken Tolgay, hücum girişimlerine daha çok katılıyor. Maçın Kadıköy’de olması ve futbolcunun tecrübesi dikkate alındığında Gökhan İnler daha doğru bir karar olur.  

Tüm bu teknik konuların bir çarpanı var o da motivasyon. Zihin olarak maça daha iyi hazırlanan ve maç içinde de bu sağlıklı yapısını koruyabilen taraf sahip olduğu özellikleri iki ile çarparken, aksi durumda ikiye bölecek. Bu nedenle Advokaat ve Güneş için kadro ve diziliş kadar önemli olan unsur, futbolcularını bu maça zihin olarak da iyi hazırlamaları; tabi bunun için önce kendi zihinlerinin sağlıklı olması gerek.

Takımların artılarını eksilerini üst üste koyunca, Beşiktaş Kuarezma’nın kullanacağı köşe vuruşu veya faul atışlarından etkili olabilir; Fenerbahçe rakibine bu şansları vermemek için ekstra çaba sarf etmeli. Ayrıca ataklar büyük ölçüde Oğuzhan ile şekillendiğinden Josef’in ona yakın oynaması faydalı olabilir.

Fenerbahçe için oyunun merkezi iki kanat olduğundan Bek ve Adriano’nun önünde oynayanların (muhtemelen Cenk ve Kuarezma) bu oyunculara yardımı şart. Stoperlerin eksiklikleri nedeniyle ve savunmanın güçlenmesi için Atiba’nın üçüncü bir stoper gibi onlara yakın oynaması gerek.

Beşiktaş adına maçın kader adam Adriano, Fenerbahçe için de oynarsa Şeşu, oynamazsa Alper olabilir. Takımları kazandığı takdirde büyük olasılıkla bu oyuncular iyi oynamış olacak.

can.nizamoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..