- Kategori
- Gündelik Yaşam
Dile kolaydır, ama kalbe değil.
Pespaye olarak benzetilen ağaç
Pespaye bir ağacın gölgesinde
Dile kolaydır ama kalbe değil.
Doğru olmayan dünyada
Doğru olmaktır amaç.
Sehif bir hayatı nereye kadar yaşayacağız.
Düşüp-kalkmadan, nasıl tanıyabiliriz düzmece olan toplumun, düzmece yalanlarını.
Azrail gelene kadar biraz dolaşalım, ezgilerle dolu Türk beyliklerinde.
Katıksız, naturelliği henüz bozulmamış olan toplumun asil damarları kopmadan.
Egoları yarıştıralım.
Memlekette başka türlü yer bulmak zordur.
Ağaçlar,
Gölgesi bazen yaş, bazen dolu, bazen dikenli olabilir.
Farzet kapıldık ideal bir hayata.
Oturduğun yerde, bir ayağın çukurdadır.
Herşey olabilir bir ağaç gölgesi altında.
Düşünceler sadece farzettirir, fark edilmeden.
Toplum dilini ağaçlara değil sokaktaki yıkık duvarlara konuştu.
Ben, kara bir ağaç gölgesi seçtim.
Viran yaşadığım hayatı anlamlandırmak için sadece farzettim.
Farz olanı değil; Sadece farz edilmeyenleri...
Sönük renkli duvarlar Hâcis anıları anlatıyor.
Yeşili olmayan ağaçlar Şâduman yaşantıları.
Hüzün bir öykü ile yaşanan çocukluğun ardından, efendi bir gençliğin adıdır; renksiz, pütürlü, yıkık duvarlar.
Rum çocukluğu, Selçuklu gençliği, Osmanlı olgunluğu hakimdir kentte.
Toplum Ermeni mezalimine kayıtsız kalırken, Rus ordusuna satırla kafa tutacak halde.
Her olay insana bahşedilen 'öz' için yapılmış.
Sönük duvarlar, mezar taşlarının birer simgesi.
Ağaç gölgeleri mesut bir hayatın sembolü olmaktan vazgeçmiyor.
Erzurum ağlarken, Anadolu'nun kaleleri buz tutmuş heykel gibi.
Egemenliğine kayıtsız kalan toplum sadece özgür olmayı farz ediyor.
Köstek toplumlar, dağlar arasında sıkışmış avazı çıktığı kadar bağırıyor.
Dadaş; 'Can' derken,
her can vatana kurban oluyor.
Ağaçlar özgürlüğün uslanmaz sesi.
Hasret ve Özlem kokan toprakla mayalanmış ağaç dalları.
Dile kolaydır dalı kesmek ama kalbe zordur.
Toplumun kalesini yıkmak bir ağacın yapraklarını yolmaya benzer.
Hamuru yoğrulmamış toplumların amacı, pespaye ağacı gölgesinde kaleler yıkmaktır.