Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '15

 
Kategori
İnançlar
 

Dinde Felsefe, yorum, tefekkür, tefsir, tasavvuf

Dinde Felsefe, yorum, tefekkür, tefsir, tasavvuf
 

Dinde felsefe, yorum, tefekkür, tefsir…. Nereye kadar yapılmalı, yapanları nasıl okumalı, nasıl dinlemeli, nasıl anlamalı. Dini açıklıyoruz, yorumluyoruz diye ortaya çıkan o kadar çok kişi, dernek, vb var ki. Bunların bir kısmı iyi niyetli, bir kısmı aslında inançsız; inançsızlıklarını inanıyormuş  kisvesi altında yaymaya çalışıyorlar, ama iyi niyetle, ama kötü niyetle. Bazılarının niyeti, dindar görünüp, ayetlere mantıklı ve bilimsel açıklama getiriyoruz kisvesi altında, dinin içini boşaltmak, inancın temel direklerini zayıflatmak hatta yıkmak. Bir iki örmek vereyim.

Bakıyorsunuz bazıları ortaya şöyle bir iddia ile ortaya  çıkıyor; diyorlar ki, “efendim bizim amacımız muhkem ayetleri müteşabih ayetlerden ayırmak, ortaya çıkarmak”. Sonra başlıyorlar, efendim, şu ayetler muhkem ayetlerdir, şunlar müteşabih ayetlerdir, vb. Netice? Neticede Kur'an’ın büyük çoğunluğunun müteşabih ayetler olduğunu ve fazla üzerinde durulmaması gerektiğini açıkça söylemiyorlar ama lafı oraya getiriyorlar. Bakıyorsunuz bu adamlar, namaz kılmıyorlar, alkol içiyorlar, alkolün kararında içilmek kaydıyla islamda yasak olmadığını söylüyorlar vs.

Tasavvufa bakıyorsunuz, herşey hiçdir, herşey birdir, “Allah benim miyim yoksa ben Allah mıyım” tartışmalarına giriyorlar, lafı lafa vuruyorlar, laftan laf üretiyorlar ve kendilerini büyük sırları keşfeden filozoflar gibi görüyorlar.

Bakıyorsunuz bir başka grup konuya ruhlardan giriyor. Allahı, peygamberleri, vahyi, melekleri inkar etmiyor ama, cennet cehennem yoktur diyor, günah sevap diye bir şey yoktur diyor, şeytan diye bir şey yoktur diyorlar, kainatı yaratan Ulu yaratıcı ayrıdır, dünyanın Rabbi ayrıdır diyorlar, Musa’nın konuştuğu evrenin yaratıcısı olan Allah değil, dünyanın yönetiminden sorumlu daha alt planda bir “Rab” dır, diyorlar, “evreni yaratan ilah hiç Musa ile konuşur mu, böyle bir şey mümkün mü” diyorlar, yani resmen şirk koşuyorlar, bütün bunları belki kötü niyetle değil de, bunlara samimi olarak inandıkları için, bazı sorulara kendilerine göre daha mantıklı daha bilimsel cevaplar bulabilmek amacıyla söylüyor, neticede inançlı gibi görünüyor ama müminlerin aklını çeliyor, fark ettirmeden imanın en temel direklerini zayıflatıyor, hatta yıkıyorlar.

Ben bu yazımda bu tip çarpık ve bana göre sapkın görüşlerden sadece bir tanesini, evrende değişik mertebelerde değişik ruhsal planlar olduğu, evreni yaratan yaratıcının insanlarla tek tek ilgilenmeyecek kadar büyük olduğu ve neticeten dünyanın ve dünyadaki insanların yönetimiyle ilgilenen ayrı bir Rab (ruhsal plan) olduğu görüşüyle ilgili kendi görüşlerimi yazacağım” .

Müminlerin, Müslümanların inancına göre sadece tek bir ilah vardır, temeli de “La ilahe illallah” dır. Allah'tan başka ilah yoktur. “Elhamdülillahi Rabbil alemin”. Yani biz alemlerin rabbına hamdediyoruz, dünyanın rabbına, güneş sisteminin rabbına veya samanyolunun rabbına değil. “İyyakena büdü ve iyyakenestain”, yani sadece sana kulluk eder ve sadece senden yardım dileriz”. Bu ayette açıkça görülüyor ki alemlerin rabbı sadece kendisini muhatap almamızı ve onunla direk muhatap olabileceğimizi söylüyor. “Ben size şah damarınızdan yakınım” diyor, Ulu yaratıcı her bir insana ne kadar yakın olduğunu ve her bir insanla ne kadar yakından ilgilendiğini, takip ettiğini açıkça bildiriyor.

Lafı daha fazla uzatmayacağım. Ana fikir şu. Dini yorumluyoruz, ayetleri açıklıyoruz diye yazılan kitapların, ileri sürülen görüşlerin, fikirlerin, konferansların, felsefelerin, tasavvufi yorumların bir kısmı belki iyi niyetle, bilerek veya bilmeyerek, bazıları kasıtlı olarak insanları Kur'an'dan, imandan uzaklaştırmak maksadıyla son derecede zekice, sinsice, şeytanca yapılan propagandalardır. Bunlara karşı dikkatli olmalıyız. 

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..