Dinler Savaşına mı, Üçüncü Dünya Savaşına mı?

Yırttınız..

Gene yırttınız geçmiş olsun..

Bir taraftan Sarraf, diğer tarafta makbuz tartışmaları politika kulvarında gündemden düşmezken Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında gelişen gerginlik üst boyutlara taşınırken Trump adeta imdatlarına yetişti.

Trump'un Kudus açıklamasından sonra ayıkla kalan Karadeniz sahilinin çakıl taşını. 

Durum vahim!

Durum ciddi..

Doğal olarak İslam coğrafyasından Trump'un karar açıklamasına tepkiler ilk dakikadan itibaren yükselmeye başladığına göre ve Birleşmiş Milletler tarafından da olumsuz tepkiler verildiğine göre ya Trump'un kararı geçerliliğini yitirecektir ya da dinler savaşına kapı aralanmış olacaktır. Dolayisiyle yakın gelecekte 3.dünya savaşına herkes hazır olmalıdır diye düşünmekteyim..

Elbette böyle bir kıyametin kopmasını asla istemeyizdir. Kopmaz da. Lakin Trump tarafından beklenmedik zamanda dünya kamuoyunu sarsacak karar açıklaması belli ki Trump'un kendi bireysel kararı değil dünya tuccarlarının bire bir stratejilerinden gündeme gelen konu olduğunu düşünüyorum..

Bu açıklama dünya dolar piyasasını etkileyeceği gibi ülkede yarın sabah itibariyle oluşacak olan doların yükselişiyle tıpkı 2001'de olduğu gibi ekonomik krizin habercisi bile olabilir.

İşte bahane..

Olası ekonomik kriz ile birlikte ver elini uluslar arası dolar borsa faiz tuccarlarının büyük vurgunlarına! ve ülkede ekonomik kaosla birlikte erken seçimlere..

Dönelim Kudüs meselesine..

Dünya dinler savaşına değil barışına ihtiyacı vardır.

Trump'un bu açıklaması bir strateji de olabilir.

Ben her gelişen olayların pozitif yönlerini ele alarak analiz yapmaya çalışır ve olumsuz olayların bile olumlu yöne doğru dönüştürme seçeneğinin doğruluğuna inanırım.

Geçmiş haftalarda Arabistan tarafından ılımlı islam modeli önerisi yapılmıştı biliyorsunuz. Bu öneri ve Trump'un Kudüs açıklaması sonrasında dünya'nın İbrahim-i dinler şemsiyesi altına girme olasılığı konuşulabilir.

Yani üç büyük din bir çatı altında varlığını kardeşçe sürdürebilir sürdürmelidir de. Yeni global ekonomik düzenin buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Zira bütün kapılar Kapitalizm'in kazanç kapılarına çıkar. Demem şu ki; Amerika'nın her adım atışı paraya endekslidir!