Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '16

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Diyarbakır'da son durum; kentin iflasına doğru…

Diyarbakır'da son durum; kentin iflasına doğru…
 

Yengeç balığının izdüşümü olan Diyarbakır surları; internetten alınmıştır.


Van'dan Urfa'ya bölgenin birçok şehrine yayılmış ve bölgenin tüm kültürleriyle akrabalık veya hısımlık bağı olan biri olarak doğup büyüdüğüm, ailemin yaşadığı Diyarbakır'a sıkça giderim ve geçen hafta yine oradaydım. Son yıllarda giderek büyüyen ve gelişen yapısının en somut göstergeleri olarak;

Yeni açılan büyük ölçeklin uluslararası modern hava alanıyla,

Silvan yolundaki Dicle Üniversitesinden Siverek yoluna çıkışın başladığı Talay Tepe’ye kadar yaklaşık 20 km lik yolun sinyalizasyon ışıklarına gerek olmadan sapaklarda yapılan alt geçitlerle transit düzenlenmesi, yani ekspres geçişe uygun yapılmasıyla ve

Sanırım tüm Anadolu'da eşi olmayan 75 mt genişliğindeki; kaldırımı, koşu ve bisiklet yolu olan çok modern caddesiyle,

Peşi sıra açılan AVM leriyle, parklarıyla, artık kökleşen Dicle Üniversitesiyle,

Yollardaki en lüks otomobillerle Diyarbakır'ın yeni yüzünü görmeden anlamak mümkün değildir.

Diyarbakır; 3000 yıllık tarihiyle dünya kültür miraslarından olan; 5.000 mt uzunluğuyla Çin seddinden sonra ikinci ama yüksekliği ve içindeki mekânlarıyla, burçlarıyla dünya birincisi olan, taşlarıyla tarihe tanıklık eden, tüm dinlerin ibadethaneleriyle, hanlarıyla, konaklarıyla, ayvanlı havuzlu evleriyle mimarinin tarihsel platformunu, kocaman müzesini oluşturmaktadır.

ANCAK; son 50 yılda uğradığı tahribatla alt gelir kesiminin yerleşim bölgesi haline gelen (doğduğum ve ilk yedi yılımı yaşadığım) artık SUR İLÇESİ olarak ifade edilen tarihi Diyarbakır; ne yazık ki en vahim dönemini yaşarken virane hale gelmektedir.

Artık gece boyunca sesine alışık haline gelinen silahlı çatışmalara dair yorum yapabilmemiz mümkün değil AMA Suriyeliler den sonra oluşan SUR göçmenlerinin içler açısı vahim durumunu görmemek anlamamak mümkün olmadığından yazıyorum.

Bir yanda yukarıda ifade etmeye çalıştığım modern Diyarbakır’ın yollarında SUR İÇİNDEN kaçan ailelerin yüklerini belirsizliğe taşıyan traktörlerin görüntüsü içler açısı oluşturmaktadır. YANİ Suriyeli yabancı biçare göçmenlere ilave Diyarbakır'ın merkez SUR İLÇESİNDEN yayılmaya başlayan yerli biçare SURLU göçmenler giderek çoğalmaktadır.

Ne olacak SUR İLÇESİNDEN göçen biçare insanların hali, ne olacak SUR İLÇESİNDE iş yeri olan esnafların hali diye düşünen var mıdır acaba? Ortalama bir hesapla 100.000 den fazla biçare insan ve bu durumun Diyarbakır'da oluşturduğu kâbusla oluşan ekonomik çöküntüyle Diyarbakır bir bütün çöküş sürecini yaşamaktadır. Durumun en somut görüntüsü; yaygın kiralık iş yeri ve her binadaki satılık daire tabelaları kör gözüne parmağım okunabilmesidir.

Ve her ortamda ne olacak halimiz diye konuşan her düzeyde Diyarbakırlıların avazı - çığlık ı olarak yazıyorum ki; 2.000.000 civarında nüfusuyla, sahip olduğu ekonomik potansiyeliyle önemli bir şehrin iflasına tahammül edilebilir mi?

Siyasi sosyal kaosu kördüğümleştiren silahlı çatışmaların çözümü değil çözümsüzlüğü yükselttiğini kim anlayamaz ki? Neden anlamaz ki? Nasıl anlamaz ki?

Çözümün silahla değilde akılla olacağı idrak edilerek huzurun sağlanacağı günlerin yakın olması dileğiyle...

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..