Döviz kuru (yani) ABD dolar($)ı nereye, ne kadar?

Sıcak para politikasının ürünü olan 2001 ekonomik krizinin ürünü olarak iktidara gelen AKP nin Ekonomi politikasının ve Merkez Bankasının fiyat istikrarını negatif yaklaşımla hedefleyerek bastırılmış düşük kurla yönetmesi TEKRAR ekonominin sıcak para tuzağına düşmesine neden olurken 2001 den 15 yıl sonra 2016 da oluşan  dönemsel şartlarda döviz kurunun tekrar patlamasını oluşturmuştur.  AKP yi getiren sıcak para (döviz krizi) tuzağı AKP nin gidişi için kurulmuş gibi ancak amacına ulaşılabilir mi? Henüz belirsiz…

Bir devletin ekonomisinin sıcak para tuzağına yakalanması düdüklü tencerenin pişme noktasına geldiğinde fokurtudan buhar tazyiki yapması gibidir. Düdüklü tencerenin düğmesini açarak soğumasını beklersiniz veya kapağı açarak kaynayan sıvının etrafını yakmasına neden olursunuz. Doğru olan düdüklünün düğmesini açıp yeterince buhar deşarjıyla tencerenin içindeki baskının kendi doğasında sıfırlanmasını beklemektir.

Döviz kurunu bastırmak için döviz rezervini satmaya başlamak, tıpkı düdüklü tencerenin kapağını açarken sıvının savrulmasına neden olmak gibi; döviz rezervini savurmak iken, dövizin dalgalanmasını izleyerek gerçek dengede buluşmasını beklemekte düdüklünün (kapağı yerine) düğmesini açarak içindeki sıvının savrulmadan buharlaşmayla oluşan baskının kendi şartlarında dengeyi bulmasını beklemektir.  

Döviz girdisiyle oluşan sıcak para; BİS i (borsayı) yükseltirken, döviz kurunu düşürürken; ithalatı azdırıp, ihracata engel oluştururken; iç talebi daraltarak, istihdamın, GSMH nın, adam başına milli gelirin, vergi üretiminin düşmesine neden olmaktadır. Yani; ekonominin (büyümek yerine yapay şişmesine) fiktifleşmesine neden olarak ekonomiye en büyük handikapı oluşturmaktadır. BU nedenle döviz rezervini satarak döviz kurunu düşürme çabası yerine, piyasa dalgalanmalarını izleyerek sadece faizle oynayarak doğal dengenin oluşması sağlanmalıdır. Böylece sıcak para stokunu azaltarak oluşacak döviz kuru yükselmesi; ithalatı azaltıp, ihracat imkânını artırarak iç talebin yükselmesini dolayısıyla istihdamın, GSMH nın, ABMG in vergi üretiminin artışı için (gerekli) gerçekçi ortamı sağlar.

Döviz kurunun yükselmesi; dövizle borçlanan kişi ve kurumları olumsuz etkiler anca yıllardır düşük kurdan kazandıklarının bir kısmından vazgeçmelerinden öteye bir şey olmayacaktır. Böylesi bir dönemde o kadarcık hasara da katlanıp, tekrar dövizle borçlanmamak gerek ki; yaşadığı devlette başka bir ülkenin parasıyla borçlanan onun riskini de almış demektir. Çünkü; döviz kuru garantisi yoktur. AYRICA yaşadığı devletteki varlığını DÖVİZLE ifade etmenin mantıki bir izahı da yoktur.

ABD $ ı 3.5 TL de dengeyi bularak artık sıcak paraya prim verilmeden yani döviz kuru bastırılmadan ekonomi doğal dengelerinde akılcı gelişmelidir.

www.kadrikanpak.com