- Kategori
- Kültür - Sanat
Dr. Yaşar Kalafat üzerine bazı düşünceler
Araştırmacı yazar Dr. Yaşar Kalafat
Dr. Yaşar Kalafat’ı yaklaşık 30 yıldan bu yana benim okuduğum sanat-kültür dergilerinden ve bana gelen çeşitli kitaplardan yakından tanıyorum. Yüz yüze gelmesek de onu bir yakın dost ve bir tanıdık komşum olarak tanıyorum. O'nun kaleme aldığı yazıların çoğu veya hepsi Türk Folklor Araştırmalarıyla ilgilidir. Özellikle Türk Folklor araştırmaları, Sivas Fokloru, Türk Folkloru, Halk Bilimi, Erciyes, Milli Folklor, Halk kültürü, Güney Kültür gibi dergilerin değişik sayılarında yaklaşık çeyrek asırdır Dr. Yaşar Kalafat’ın yazılarını okuyor ve onunlu tatmin oluyorum. Ben şansen herhangi bir dergide Yaşar Kalafat’ın yazısını bulduğumda hiç atmadan bu yazıyı okumadan ve bazı cümlelerin altlarını çizmeden edemiyorum.
Özellikle O'nu daha çok Erciyes dergisinde izliyorum. Erciyes Dergisi 35 yıldır Türk Kültrüne, Türk Folkloruna hizmet ediyor. Sayın Yaşar Kalafat’ın da çoğu zaman Erciyesi’n sayfalarında yazılarıyla yer aldığını görüyorum. Şu anda masamın üzerinde bulunan Erciyes Dergisi onun için bir Özel Sayı hazırlamışlardı.
Dr.Yaşar Kalafat’a Özel sayı olarak hazırlamasına ben şahsen çok sevindim. Öncelikle Sayın Av.Nevzat Türkten ve sevgili Genel Yayın Müdürü Alim Gerçel’e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü bu Erciyes Dergisi ( özel sayı: cilt 35, Sayı: 419, Mart 2014 ) adı geçen dergide tanıtılmıştır...Dr.Yaşar Kalafat için bir bilgi ve tültür kalesi olmuştur. Sayın Dr.Yaşar Kalafat’ı tanımak isteyenler bu sayıya bir bakmalarını dilerim. Dr.Yaşar Kalafat’ı tümüyle tanıtıyorlar… Sayın Dr. Yaşar Kalafat yaptığı bir araştırmada geçmiş yıllarda internet ortamında şöyle bir yazısı gözlerime ilişti:
Benim folklor araştırmalarımdan Mardin – Kızıltepe Yöresinin Sofrada Kelle Geleneğinin ve Türk Halk Kültüründeki izleri konusunda detaylı bir yazısı vardı. Bu yazımı benim de ilgimi çekti… Sayın Kalafat’ın bu değerli bulduğum ve benden de alıntı yaparak kaleme almış olduğu bu değerli yazısından bir bölümünü burada sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Sayın Dr.Yaşar Kalafat’a burada beni de unutmadıkları için ayrıca teşekkür ediyor ve bu yazıyı aynen burada sizlerle de paylaşmak istiyorum:
“Mardin’den tespitini yaptığımızı açıkladığımız köylerdeki “Sofrada Kelle” yemeği ağa ve zengin ailelerin ziyafetlerinde görülür. Bu kaşıkla yenilmemesi gereken bir yemektir. Halk arasında “Balık tavuk ve kelle yenilir elle” diye bir tekerleme vardır. Sofrada Kelle yemeği sıradan günlerde yenilen sıradan yemek değildir. O bayram, nişan merasimi, ölüm ve mevlit yemeği gibi özel günlerin yemeğidir. Bu tür merasim yemeklerinde Sofrada Kelle’nin belirli bir yeri vardır. 20-30 koyun ve kuzunun kesildiği bu günlerde, kelleler besmele ve tekbirlerle yıkanır, ütülenip temizlenir. Kellelerin pişirildiği kazanlar ayrıdır. Kellenin yanında pilav da olur. Yanında mevsimine göre hazırlanmış tırşıklar yazın domates, erik, taze fasulye kabak ve kışın kuru fasulye patatesten yapılırlar. Tüm yemek tepsilerinde kelle bulunmaz, gelmesi muhtemel yeni misafirler için ihtiyaten birkaç kelle ayrı tutulur. Bu uygulama birinci güne mahsus bir tedbirdir. Çocukların oturtulmadığı bu sofradan sonra onlara ayrıca yemek verilir ve gençler sürekli hizmetle meşguldürler.
Köyün imamı, öğretmenleri varsa karakol komutanı diğer ileri gelenler kellenin bulunduğu sofraya davet edilirler. Kellenin parçalama işi bu işten bilen birisine yaptırılır ve parçalamada bıçak kullanılmaz kellenin beyni dili gibi parçaları eşit kısımlara ayrılarak dağıtılır. Beyinin akıl ve dilin ise konuşmak için yararlı olduğuna inanılır.
Bu paylaşımla ilgili latifeler yapılır. Sofradan kalkanlar ellerini sıcak su ile yıkar diğer bir odaya sigara ve acı kahve içmeğe çekilirler İmam tarafından yapılan sofra duasından sonra ölmüşlerin ruhu için Fatiha okunur. (Abdülkadir Güler, Mardin Folkloru Gelenek ve görenekler, (1 ) Marev, Ankara 1998, s.75-76)
Sofrada Kelle geleneğinde, sofrada et ne kadar çok olursa olsun, kellenin bulunması şarttır. Sofranın değeri ve ailenin itibarı bu kelle ile ölçülür. Kelle sofranın onurudur. Sofradaki her kelle mutlaka bir koynun kesilmiş olduğunu gösterir. Başka yerden kelle ısmarlayarak getirmek ayıp ve töreye aykırıdır. Gelenek kent yaşamında da sürdürülebilmektedir. (a.g.e. a.g.y.) Dr. Yaşar Kalafat
Dr. Yaşar Kalafat Kimdir?
İlk ve orta tahsilini 1939 yılında dünyaya geldiği Kars'da, Yüksek tahsilini 1961 - 1962 yıllarında mezun olduğu Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde zooteknist olarak yaptı. 1986-1987 Güz döneminde Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden fark derslerini vererek mezun oldu. 1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden Yakın Çağ Tarihinden "Şeyh Sait" konulu 1989 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Halk Edebiyatından "Doğu Anadolu'da Eski Türk İnançlarının İzleri" konulu ve 1991 yılında Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dinler Tarihi'nden "Kuzey Azerbaycan Doğu Anadolu ve Kuzey Irak'da eski Türk Dini İzleri,
Dini Folklorik Tabakalaşma" konulu mastırlar yaptı. 1992 yılında Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı'ndan "Şark Meselesi Işığında Şeyh Sait Olayı, Karakteri, Dönemindeki İç ve Dış Olaylar" konulu çalışması ile bilim doktoru ünvanını aldı. 2002 yılında KPSA (Kazakistan)nın Fahri doktoru oldu.
Irak, İran, Suriye, Türkmenistan, Tacikistan Afganistan, Özbekistan, Karakalpakistan, Kırgızistan, Kazakistan, Nahçıvan, Azerbaycan, Gürcistan, Karaçay-Çerkez, Oseya, Acaristan, Kabartay- Balkar,Dağıstan,Ukrayna, Kırım, Çuvaşistan, Tataristan, Başkurdistan,Altay, Hakasya,Yunanistan, Romanya, Makedonya, Sırbistan, Dağıstan, Bulgaristan, Moldovya, Gagauzeli, Kıbrıs, Dağlık Altay gibi Türk Bölgelerinde, Suudi Arabistan'da Almanya, Belçika, Avusturya, Norveç, İsveç, Hollanda bulundu ve buralarda alanında yaptığı çalışmaları sürdürmektedir.
Başbakanlıktan emekli olduktan sonra ASAM'da Kafkasya Araştırmaları Masası Başkanı ve Yönetim Kurulu üyesi olarak çalışmıştır. İLESAM, Folklor Araştırmaları Kurumu, Dinler Tarihi Derneği üyesidir. Avrasya, Alanız, Stratejik Analiz, Avrasya Dosyası, Jeopolitik Gündem gibi yayınların Yayın Kurulunda görev almıştır.
ESERLERİNDEN BAZILARI:
1- Doğu Anadolu’da Eski Türk İnançları izleri( yüksek Lisans Tezi), 2 Cilt, 1990,
2- Türko Kürtlerde Uygarlık Ve Ağızlar Hakkında Düşünceler ( Prof.Dr.Mehlika Aktok Kaşkarlı ile),1991
3- Karşılaştırmalı Halk İnançları. Azerbaycan, Doğu Anadolu ( Doç.Dr.Zeynelabidin Makal ile )1993,
4- Makedonya Türkleri( Türkmenler, Torbeşler / Türbaşlar, Çenkeriler ve Yörükler Anrasında yaşayan Türk inançları) 1994,
5- Güney Türkistan’dan Türkiye’ye Meseleler ve Türk Kültür Kimliği ,1995,
6- Manas’ın 1000. Yılında Uluğ Türkistan Notları ( Özbek ) 1995,
7-Kuzey Irakta Karşılaştırmalı Türk Halk İnançları ( Ahmet Doğan İle ) 1995,
8-İslamiyet veTürk Halk İnançları,1996,
9- Özbekiztan - Anadolu Karşılaştırmalı Türk Halk İnançları Prof.Dr.Malik Muratoğlu – Cevdet Türkoğlu ile), 1996,
10- Karşığlaştırmalı Bayır- Bucak Türkmen Halk İnançları 1996
11- Anadolu Türk Halk Sufizmi – Zazalar, Kırmançlar ve Türkmenler ( Erzurum Ziyaret Yerlerninin Tasnifi ve Hal Bilimi İtibariyle Önemi ) 1997,
12- Avrasya Türk Halk Sufizmi, Kırgızistan, Özbekistan,Türkmenistan, 1997,
13- Kuzey Afganistan, Türkleri( Özbekler,Türkmenler, Hazarlar, Afşarlar, Kazaklar ve Karşılaştırmalı Halk İnançları )1998,
14- Kuzey Azerbaycan Doğu Anadolu ve Kuzey Irak’ta Eski Türk Dini İzleri, Dini Folklorik Tabakalaşama.1998,
15- Ab’ın 150.Yılında İpek Yoli Güzergahları, Bayır – Bucak / Nahçıvan/ Türkmenistan / Kırgızistan / Türkmenistan / Kazakistan / Özbekistan / Güney Türkistan 1997,
16- Kırım, Kuzey Kafkasya , Sosyal Anropoıloji Araştırmaları ‘ Kuzey Azerbaycan, Gürcistan Nahçıvan Gezi Notları ) 2000,
17- Tük Dünyası Karşılaştırmalı Türkmen Halk İnanışlarnı, Afganistan, Özbekistan, Türkmenistan, Nahçivan Kafkasya, İran, Irak Gezi Notları ) 2001,
18- Şamanizim Dini İnançları, 2004,
19- Karaçay, Balkanlar Tarihi Toplum ve Kültür ( Ufut T.İle ) 2004,
20- İran Türklüğü . 2005. Gibi eserleri vardır.
Sonuç olarak Sayın Dr. Yaşar Kalafat, Türk kültürüne, Türk folkloruna, Türk Tarihine gönülden emek vermiş ilmiyle, çalışmalarıyla Türk Dünyasına kalıcı ve nitelikle okumaya , araştırmaya değer eserlmer kazandırmıştır. Bu yönüyle takdirettiğim ve çalışmalarından dolayı bir ta ödüller almış bir araştırmacı yazar ve bilim adamıdır. Yaşadığı ve doğduğu kentteadı caddelere ve sokaklara ve hatta okullara verilmelidir. Bu tür vefalı, çalışkan insanların adı yaşatılmalıdır.Ben şahsen Sayın araştırmacı yazarımız Dr. Yaşar Kalafat'a daha nice bol eserler diliyor, çalışmalarında ve araştırmalarında sağlıklı günler,yıllar ve başarılar diliyorum. , Bu vesileyle selam ve saygılarımı sunuyorum....
Abdülkadir Güler
13.Nisan 2014.
Söke.
1- Mardin Folkloru / Geilenekler- Görenekler- Abdülkadir Güler
Marev Vakfı Yayınları -Ankara 1998. 2- Erciyes Dergisi. Dr. Yaşar Kalafat Özal Sayısı
Cilt: 35, Sayı: 419, Kasım 2012.