Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '18

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Dünden Bugüne Arjantin

Dünden Bugüne Arjantin
 

Arjantin her ne kadar ülkemize uzak bir coğrafyada olsada geçmişteki askeri darbeleri, ekonomik krizleri, futbolu ve tango muziği ve dansı ile tanıdığımız bir ülkedir. Arjantin'i Avrupa ve dünya 1500'lü yıllardan itibaren tanımaya başlamıştır. O dönem için Avrupa'da kendine yeni zenginlik kaynağı arayan, değerli madenler bulma hayali kuran İspanya ve Portekiz'de saray ve iş çevrelerinin destekleri projeler haline gelmiştir. Yeni dünyadaki bu toprakları ele geçiren İspanyol ve Portekizliler o dönemde Arjantin'de hüküm süren İnka medeniyetine güçlü gemileri ve silahları ile  son vermişlerdir. Daha sonra kıtanın içlerine doğru ilerlemeye devam etmişlerdir. Beklentileri kadar olmasa da ele geçirdikleri altın ve gümüşü Avrupa'ya bu topraklardaki limandan göndermeye başlamışlardır. Arjantin'de adını yunancadan almıştır. Anlamı gümüş ülkesidir.  

Bu topraklarda bekledikleri değerli madenleri bulamayan İspanyollar Buenos Aires'te koloni kurmuşlardır. Yeni topraklarda bir taraftan köle ticareti yaparken diğer taraftan misyonerler aracılığı ile  hiristiyanlığı yaymaya çalışmışlardır. Yeni ele geçen topraklardan Peru'da gümüş bulmalarının ardından bir liman şehri olarakBunenos Aires önem kazanmaya başlamıştır. 1700 'lü yıllarda Avrupa'da yaşanan iktidar savaşları sonunda İspanyol misyonerlik hareketi geri çekilirken, 1776 yılında Arjantin, Paraguay , Uruguay ve yukaru Peru'yu kapsayan Rio de la Plata Genel Valiliği kuruldu. Bu yeni yönetimin başkenti Buneos Aires yapıldı. Buneos Aires  bu dönemde ekonomik olarak çok gelişti. Tütün, Şarap, Mate çayı ticareti için şehir bir merkez haline geldi.

Ekonomik hayatın gelişmesi ile birlikte bu topraklarda doğan İspanyollar ile İspanyadan gelenler arasında ticari menfaat çatışmaları başladı. Sorunların çözümü için ingilizler devreye girdi. İspanyadan gelen gemileri Genel Valilik limanlarına girişini engelleyerek İspanyol olmayan ticaretinin gelişmesini sağladılar. Ama ortaya çıkan bu durum hoş karşılanmadı. İngilizlerin baskılarına karşıda kazanılan mücadeleler ülkede toplumsal güvenin artmasını sağladı. 1808'de napoyon'un İspanyol Krallığına son vermesinin  ardından bölge ülkelerinde başlayan bağımsızlık istekleri ve mücadelesi sonucu 1816'da Jose De San martin'in İspanyollara karşı kazandığı savaş sonrasında ülkede  bağımsızlık ilan edildi. Bunu takiben Yukarı Peru ve paraguay bağımsızlıklarını ilan ettiler. Ancak Arjantin'de Buenos Aires yönetimi ile ayrılıkçılar arasında iç savaşlar devam etmiş, 1826'da seçimle gelen 1835'de yönetimi tümüyle ele geçiren Juan Manuel Rosas'ın baskıcı yönetimine karşı 1852'de muhalifler birleşmiş ve otonom eyalet sistemine sahip Arjantin Cumhuriyetini kurmuşlardır. Avrupalı göçmenlerin yaptıkları yatırımlar, kurulan çiftlikler, artan yün üretimi ticaretin gelişmesine ülke içi ulaşım ağının gelişmesine katkı sağlamışlar. Ekonomik gelişme ülkedeki kültürel hayatında gelişmesine  fırsat yaratmış, Başta Bunenos Aires olmak üzere birçok şehirde modern yapılan ve sanat merkezlerinin gelişmesine imkan vermiştir. 

Ülke dünyadaki ekonomik krizlerden en çok etkilenen ülkelerden biri olmuştur. 1930'lardaki ekonomik buhran ikinci dünya savaşı ekonomiye ve demokrasiye büyük zararlar vermiştir. Sonrasında ekonomik kriizler darbeler birbirini izlemilştir. Ülkenin siyasi hayatın en büyük etkiler bırakan kişilikler hiç şüphesiz Devlet Başkanı General Juan Domingo Peron ve eşi Eva Peron'dur. Sendikalarla yakın çalışan ve demokratik haklar noktasında büyük destek veren Peronlar ülkede Peronist hareketin öncüsü olarak kabul edilmişlerdir. Ancak askeri darbeler Arjantin'in yakasını bırakmamıştır. Bu dönemlerde binlerce insan öldürülmüştür. Kirli savaşlar ülkeye ve insanlara büyük zararlar vermiştir. 

1989 sonrası ülke yeniden sivil yönetime geçmiş, Carlos Menem'in radikal kararlarına rağmen sorunlar yinede çözülememiş, kirli savaş dönemi denen dönem ile ilgili koruyucu kararlar olumsuz hava yaratmıştır. Ülkede başkanlar değişmiş , ekonomik ve sosyal sorunlar yaşanmaya devam etmiştir. 2003 yılında Peronist olan yeni başkan Nestor Kishner'in Kirli dönemi koruyan yasayı iptalinden sonra dünyada insan hakları konusunda olumlu bir havanın esmesine neden olmuştur. Onun ölümünden sonra eşi Chirstina Fernandes De Kishner Devlet Başkanlığına seçildi. Ülke ekonomik ve sosyal olarak olumlu bir sürece girsede dünyada yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen ülkeler arasında bulunmakta, krizlerin etkisi ile Türkiye gibi yine zor günler geçirmektedir.

Osmanlı topraklarından da ciddi miktarda göç alan Arjantin büyük fırsatlarına rağmen yine sıkıntılarla boğuşmaktadır. Çok kültürlü nüfus yapısı ile sendikaları ve kooperatifleri ile sorunların çözümü için önemli adımlar atmaktadır. Bugün kooperatifçilik hareketinin en önemli örneklerinden olan emek kooperatiflerinin hızla yayıldığı ve başarılı işler yapan, sosyal ve ekonomik sorunlara çözüm üreten ülkeler arasına girmiştir. 2017 yılında Dünya Kooperatiflerinin üst örgütü olan Uluslararası Kooperatifler Birliği'nin (ICA) yeni dönem Başkanı olarak Ariel Guarco seçilmiştir. Ekim 2018 yılında Buenos Aires'de geçrekleştirilen ICA Genel Kurulunda Amerika kıtası kooperatifleri Amerika Kooperatif Zirvesinde bir araya gelmişlerdir. Arjantin başta olmak üzere kıtada yaşanan ekonomik sorunlara çözüm yollarını ve kooperatiflerin ne tür roller üstlenebileceklerini tartışmışlardır. Demokrasi ve insan hakları konusunda büyük bedeller ödeyen Arjantin sorunlarını üstesinden gelmek için mücadeleye devam etmektedir. Ülke zengin doğal kaynakları, yetişmiş insan gücü ve birlik beraberlik içindeki kooperatifleri ile bu mücadeleyi başarı ile aşacak güçtedir. 

 

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..