Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Dünden bugüne porno ve kadın erkek ilişkileri

Dünden bugüne porno ve kadın erkek ilişkileri
 

1965 yılı. Lisede okuyoruz. Arkadaşlardan biri Beyazıt Marmara sinemasına bir film gelmiş diyor.

- Bir İsveç filmi gelmiş, şimdiye kadar bu kadar açık film oynamamış sinemalarda.

- Yapya ya

- Sahneler nasılmış?

- Kadının göğsünü tamamen gösteriyormuş!

- Vay canına.

Film kapalı gişe oynuyor. Yönetmen İngmar Bergman, başrolde de İngrid Thulin adında Türkiye'de tanınmamış bir aktrist var. Filmin adı da "Sessizlik". 2 gün evvelden bilet alıp, grup halinde sinemaya gidiyoruz. Filmde bir tek sahne var. O sahnede kadın, çıplak göğsünü musluk altında yıkıyor. O bölüm de yaklaşık 2 dakika sürüyor. Hepsi o kadar. O zamanki porno anlayışı bu kadardı bizler için.

Yine o tarihlerde kızlar, çıktıkları erkek arkadaşlarına göğüslerini göstermezlerdi. Aslında kendi göğüslerine aynada bakarken bile utanırlardı belki de. Kızın elini tutmak önemli bir işti bizler için.

- Geçen gün Ayşe'yi sinemaya götürdüm.

- Helal olsun. Ne yaptınız?

- İnanmayacaksın ama elini tuttum.

- Hadi ya!

- Hem de nasıl tutmak. Parmaklarımız birbirine kenetlendi.

- Büyüksün abi

Her dönemde, toplumun porno anlayışı ile kadın erkek ilişkileri paralel gitmiştir. Burada bireysel ilişikler mi toplumu yönlendiriyordu? Yoksa toplumun bakışı mı bireysel ilişkileri yönlendiriyordu? Bu konu tartışılır.

1976 - 1980 yılları arasında sinemalarda seks komedisi türünden filmler oynamaya başlamıştı. Hem de ne filmler. Başrollerde erkeklerden, Aydemir Akbaş, Sermer Serdengeçti, Behçet Nacar, kadınlarda ise Arzu Okay, Mine Mutlu, Zerrin Egeliler baş rollerdeydi. Sadece 1979 yılında çevrilen 195 yerli filmden 135 tanesi seks filmiydi. Film isimleri ise Parçala Behçet, Civciv çıkacak, kuş çıkacak gibi isimlerdi. Seyircilerin filmin konusuna falan baktıkları yoktu, zaten iki konuşmanın ardından seks sahneleri gösteriliyordu. Bazı önemli seks sahnelerini birbirine ekleyip arada özel olarak gösterirlerdi. O tarihlerde yabancı filmler genelde karate türü filmlerdi. Bruce Lee'nin meşhur olduğu yıllar. Karate filmlerinden çıkanlar, koltukları kabarmış vaziyette dövecek adam ararken, seks filminden çıkanlar tecavüzcü Coşkun pozunda, sokaktaki kadınları kesiyorlardı.

- Off kadındaki kalçalara bak.

- Yuh oğlum, anan yaşında o kadın

- Olsun minare gitmiş, mimber yerinde.

O tarihlerdeki ilişkilerde erkekler daha tecrübeli kadınlar arıyorlardı. Kızlarla el ele tutuşmaları onları tatmin etmiyordu.

1990 lı yılarla birlikte Soyvetler birliğinin dağılması ile çevre ülkelere yabancı kadın akını başladı. Bazı kesimlerin nataşa dedikleri bu kadınlarla ilişkiye girenlerin kız arkadaş falan düşündükleri yoktu. Bilhassa Karadeniz bölgesinde kızların evde kalma tehlikesi başgöstermişti. Evli erkekler bile önceleri merak, sonraları alışkanlık sonucu eşlerini ihmal etmeye başlamıştı. Yabancı kadınların güzel ve kaliteli olması iç piyasayı da vurmuştu. Bu sektörde çalışan nazlı yerliler fiyat düşürmeye başlamıştı. İlk gelen yabancı kadınlar, sonraları patron olmuş, dışarıdan devamlı olarak arkadaşlarını getiriyorlardı. Erkekler, eski Sovyetler Birliğinde doktor, öğretmen, gibi meslekleri olan kadınların, aldıkları paraları son kuruşuna kadar hakettiklerini düşünüyordu.

Aynı yıllarda televizyon kanal sayası artmış, saat 24 den sonra Tutti Frutti gibi programlar çoğalmaya başlamıştı. Yabancı yapım olan bu programlar tutucu olan kişilerin bile ilgisini çekiyordu.

- Hanım artık geç oldu. Sen artık yatsan

- Uykum yok bey

- Yok yok vardır. Ben biraz spor programı seyredip yatacağım.

Bunları söyleyen yaşlı başlı adamlardı.

2000 li yıllarda şifreli kanallarda her türlü film seyredilebiliyordu. Uydu yayınlarının yaygınlaşması ve en önemlisi internetin evlere girmesi pornoyu sınırsızlaştırıyordu. Kaçak CD ler yanında, internette her türlü porno fotoğraf ve video indirme olanaklarının olması bilhassa gençler ve çocukların çok ilgisini çekiyordu. Anne, babalar dikkat ediyorlar mı bilmiyorum, kendileri yattıktan sonra çocukları internette acaba ne yapıyorlar? Merak ediyorlarsa ertesi gün internette eğer silinmediyse geçmiş bölümüne girip ne yaptıklarını görebilirler çocuklarının. Bu arada internette tanışmalar artmış, erkek-kız ilişkileri son boyutlarına ulaşmıştı.

- Ben bakiresin diye korkmuştum.

- Bu zaman da bakirelik mi kaldı?

Bu tip konuşmalara arkadaşlık yapan çiftler arasında sık sık rastlanıyordu. Kızlar ön evlilik adı verdikleri şekilde erkeklerle birlikte oluyorlar. Eğer anlaşamazlarsa anlaşabildekileri birini bulup evlenebiliyorlar. Erkeklerin de buna bir itirazları olmuyor. Tecrübe kazanmak için evlil erkekleri tercih eden kadınlar da azımsanmayacak boyutta maalesef.

Arkadaşlık yapan gençler daha ikinci günden itibaren evli kişiler gibi birbirlerine hitap etmeye başlıyorlar.

- Alo buyrun,

- Merhaba kocacığım

- Pardon, yanlış aradınız galiba,

- Orası Ali'nin evi değil mi?

- Evet ama, Ali daha okuldan gelmedi.

- Siz kimsiniz?

- Ben Ali'nin babasıyım.

- Pardon amca.

Maalesef son durum bu.

Hadislerde sözü geçen deccal dedikleri bu durum mu acaba?

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..