Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '14

 
Kategori
Deneme
 

Dünya, Bir Gece Olsun Bırak Yakamı

Dünya, Bir Gece Olsun Bırak Yakamı
 

Televizyonu kapattım.

Maçı seyretmiyorum.

Yüzlerce kanalda, yüzlerce program var. Onlarca film, yarışmalar, belgeseller, tartışmalar.. Hiç birini çekmiyor canım.

Dışarıda fırtına var. Mevsimin ilk fırtınası.

Haftalardır pastırma yazı modunda süren hava, dünden beri değişti. Islak, soğuk, rüzgarlı. Güneş gün boyu arada bir bulutlar arasından ışıklarını ve sıcaklığını göndermeye çalışsa da, pek başarılı olamıyor.

Erken kararıyor artık hava.

Evin içinde bu gece duyulan tek ses, rüzgarın uğultusu, yağmurun şakırtısı. Onları dinlemek istiyorum

Cep telefonum da kapalı, internetim de. Kimse aramasın, dünya beni unutsun, ben de onu. Kısa bir zaman için. Rüzgarı dinlemek istiyorum şimdi sadece. Ve yağmuru.

Dokunmatik telefonların, bilmem kaç inç boyutundaki TV ekranlarının, Ipod’ların, tabletlerin, Facebook’un, Twitter’in vs henüz olmadığı gecelerdeki rüzgarın ve yağmurun sesini yeniden duymak, yalnızca onu dinlemek istiyorum.

Rüzgarın bahçedeki elli yıllık ağaçların dallarını döverek, solmuş yapraklarını yerlerinden sökerken çıkardığı o muhteşem hışırtı. Yağmurun pencerelerin camlarına hışımla çarparken yarattığı o şahane ritmik melodi. Ahşap tavanın, dışarısı ile içerisi arasındaki ısı farkından dolayı sürekli çatlama sesleri çıkararak bu nefis müziğe eşlik edişi.

Dışarıda kopan kıyamete aldırmadan, biri halının üzerinde kıvrılmış, diğeri ahşap dolabın üstüne yayılmış, huzur içinde kestiren iki kedim.

Onlar da benim gibi, böyle bir gecede, sıcak bir çatı altında olmanın, dişarıdan gelen sesleri dinlemenin keyfini çıkarıyorlar.

Nasıl da unutmuşum, durmadan kulaklarımı dolduran kirlisi temizi bin bir iletinin, gözlerimi acıtan yüzlerce görüntünün dışında kalıp da, yalnızca rüzgarın sesini dinlemenin nasıl da huzur verdiğini.

Biliyorum, tam şu anda, ben böyle gözlerim kapatıp, kendimi rüzgarla yağmurun şarkısına vermişken, dünyanın her bir köşesinde, yüzlerce , binlerce insan azap içindedir. Kimileri açtır, kimileri hastalıkla boğuşur, kimileri canına kasteden kurşunlardan, bombalardan kaçar, kimileri öldürülür, kimileri evsiz yurtsuzdur. Ve sayısız hayvan katledilir, işkence görür, aç ve susuzdur.

Biliyorum yine şu anda, yüzlerce , binlerce insan, dünyanın başka köşelerinde, eğlencenin, yemenin, içmenin doruğuna çıkmıştır, başka hiç bir şeyi umursamadan, hatta başkalarının haklarını bile bile çiğneyerek, vur patlasın, çal oynasın kendi keyfine bakmaktadır.

Biliyorum, ben gözlerimi kapatsam da, kulaklarımı tıkasam da bütün bunlar olmaktadır.

Beynimi kapatacak bir yöntem bulunmadı ki henüz.

Dünya, bu gece için izin istiyorum senden.

Felaketler, savaşlar, politika, kötülükler, nefret, kin, sığ tartışmalar, cehalet, bağnazlık, tüketim çılgınlığı, trendler, reklamlar, saygısızlık, umursamazlık, bencillik.......vs.... vs.....

Bu gece yok sayın beni siz.

Ben bu gece yalnızca, yalnızca; yağmuru ve rüzgarı dinlemek istiyorum.

 

Zühal Voigt

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 165
: 1414
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Uzun yıllardır yurt dışında yaşıyor. İsviçre'de Adalet Bakanlığı'ndaki mesleği yanında tiyatro ya..