Dünya öküzün boynuzlarında duruyor.

Bir kaç gün önce bir deprem haberi ile sarsıldı dünya. Nepal'de olan bu doğa olayı şu ana kadar 2000 kişinin yaşamını yitirmesine ve yüzlerce kişinin evsiz barksız kalmasına sebep oldu.

Ben bu yazımda Depreme değil bu olayın bir başka yönüne değinmek istiyorum. Depremin ardından ünlü bir sanatçımız bu depremin Tanrıça için katledilen yüzlerce hayvanın bir cezası olarak vukubulduğunu söyleyince basında ipler koptu. Bir kaç gündür bu konu ile ilgili çeşitli yorumları okuyoruz yayın organlarında.

Bugün de gene büyük gazetelerimizden birinin yazarı hayvanlara yapılan eziyetlerin getirdiği uğursuzluklardan bahsetmiş yazısında. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Batılılaşma çabaları sonucu şehir içindeki sahipsiz köpeklerin toplanıp Hayırsız Adaya sürgün edildiği ve bir süre sonra   İstanbul'da gerçekleşen büyük bir depremin bu olaya bağlandığını anlatıyor Sayın Yazarımız.

Şu anda hatırlıyorum da Marmara bölgesinde 1999 yılında gerçekleşen ve çok sayıda insanımızın canını kaybetmesine sebep olan deprem de bir takım kişilerin davranışlarına bağlanmıştı bazı kişilerce..

Bu sözleri sarfeden ,yazan, özellikle son depremle ilgili olanları  Sosyal yaşamda kültürlü kabul ettiğimiz kişiler.

Şimdi sorarım size. Sen malzemeden çal, çürük ev yap, koca koca binaları dikerken deprem riskini düşünme, bir çok kişi de gelip sağlam mı değil mi diye araştırmadan salt lüksüne bakarak o evleri satın alsın ve otursun. Sonra binalar yıkılıp, insanlar ölünce sebebinin böyle çağdışı  sebeplere bağla.

Büyüklerimiz ne güzel ifade ederdi.. 'Tedbirde hata etme, takdir-I ilahi de kusur bulma' derlerdi.

Depremlerin , doğal afetlerin hangi sebeplerden oluştuğunu ilkokul çocuklarımız bile biliyorlar artık. Her yüzyıl büyük bir deprem geçiren İstanbul'da bu olayı köpeğe, hayvana veya insan davranışına bağlamak bu yüzyılda komik geliyor bana.

Japonya da deprem kuşağında, Orada da büyük depremler oluyor ve bilinçli yapılaşma sebebiyle can kaybı olmadan atlatılıyor olay. Sanırım oralarda hayvanlara eziyet etmiyorlar.

Bırakalım bu saçmalıkları ve akılcı olalaım. Yoksa ben de dünyanın öküzün boynuzlarında durduğuna inanmaya başlayacağım.....