Dünyada Türkiye'nin yeri

Dünya ekonomisinin çeyreği sayılan ABD ekonmisinin girdiği ekonomik krizin ardından dünya borsalarının birbirleri ile bağlantılı olması ve kurulan kapital sistemin bu zinciri etkilemesi ile ülkemizde de hissedilen bir durgunluk ortamı oluştu.

Bu durgunluk (Resesyon) kriz söylemleri ve avrupa'nın etkilenmesi Türkiye de kriz beklentilerini yükseltti. Oysa krizden daha kötü bir olay olan halkın kriz olacakmış gibi davranmasıdır. Bazı devlet adamlarımız "kriz ülkeyi teğet geçti" dediler. Fakat bu sadece tırnak içinde kaldı. Sözde gelişmekte olan bir ülke daha kendi tasarrufları ile değil kısa dönemlik aldığı iç ve dış borçlar ile ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Sonuç olarak fakirliğin arttığın orta sınıf diye tabir edilen bir tabakanın yok olma noktasına geldiği alt tabaka denilen belirli gelirin altında yaşayan vatandaşların arttığı bir dönem içine giriyoruz hatta girdik. Ve maalesef halen ekonomi iyiye gidiliyor deniyor. Buna söyleyenlerden başka kimse inanmıyor. Herkes ülkenin içinde bulunduğu durumun farkında... Türkiye'den örnek vereyim. Dış ticaret açığı açıklandı. Dış ticaret açığı 2008 verilerine göre azalmış marifetmiş gibi söylüyorlar dış ticaret açının azalmasındaki en büyük etken ihracata oranla ithalatın azalmasıdır. Bu resmi verilerde ülkede ve ihraç edilen ülkelerde krizin etkili olduğunu resmen kanıtlıyor. Kriz bizi teğet geçti sözünü söyleyenlere yine devletin istatistik kurumu olan TÜİK'ten oldukça açıklayıcı bir cevap geliyor.

Dünyanın süper gücü ABD'de durumlar nasıl ? Amerika da krizin çıkmasındaki başlıca sebeplerden biri ev kredileri ile insanların ödeyemeyecekleri yüklerin altına girmeleridir. Sonuçta bankalar bu yoğun talep karşısında bol bol verdikleri kredilerin geri ödemesini alamadılar. Yapılan hacizler sonunda da elde edilemeyen krediler finans sektöründe krize neden oldu. (Burada örnek vermek gerekirse yıllık geliri 50.000 doların altında olan biri 500.000 Dolarlık kredi alması ) Büyük ve köklü bir borsa kültürü olan ABD bunun altından kalkabilmek için çeşitli yollar denedi fakat finans sektörü büyük zarar gördü. Sonuçta Dünyada söz sahibi olmanın verdiği ağırlık ile diğer ülke borsalarını etkiledi. Kriz devam eder mi? Gelişmiş ve süper güç olarak bilinenen ekonomilerde artık toparlanmaya başladı. Özellikle ABD yönetimi aldığı önlemler ile krizi hafife almayıp ve borsadaki hisselerin iktisadi değerini bilerek attığı adımlar ile toparlanmaya başladığı kısaca büyük devletler (mağlum devletler) artık kriz beklemek gereksiz. Ancak krizden çıkmanın ve toparlanmanın verdiği çeşitli dalgalanmalar görülebilir. Ama gelişmekte olan ülkeler için yeni önlem alan ülkeler için 2009 ikinci çeyreği (Haziran'dan sonra) önlem alanlar için ve ülke ekonomilerinde yabancı sermayenin ağırlıklık olarak hükmettiği bir borsa sisteminde her an her şey olabilir bunu anlmanın çeşitli yolları vardır. Faiz ve vergi miktarlarına bakmak gibi......

Türkiye gibi ülkeler için kriz daha bitmedi. Ekonomisi sağlam olan ülkedeki bir günlük dalgalanma ülkemiz için yıkıcı bir tsunami etkisi yapabilir. IMF ile olan ilişkiler; Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilişkiye bizim gibi ülkelerin her zaman ihtiyacı vardır. Neden? Türkiye gibi sıcak para ile ekonomisini döndüren ülkeler için piyasayı canlandıracak miktarda bir nakit likiditesinin olması her zaman bir artıdır. IMF'den alınacak her kuruşun yeni doğan bir bebeğin sırtına yüklenecek bir yük olduğunu unutmamak gerekir. Bun un için biran önce bu çıkmazdan kurtulmak gerekir. Dünya ekonmisinde söz sahibi olabilmek için önce kendi içinizdeki piyasaya hükmetmeniz gerekir. S&S