Dünyayı cehenneme çevirip, cennete gideceğini umuyor!

“Şark kurnazı”, herkesi aptal, bir tek kendini akıllı zannediyor…

Eline bir silah geçiriyor… Bu silahtan dünyada bitane var zannediyor… O da kendisinde… Kullanabilir, istediğini öldürebilir ama ona kimse dokunamaz!

Hesap etmiyor ki aynısından milyonlarca olabilir… Hatta düşünmüyor ki daha etkililerini “garp” üretebilir! Daha korkunçları “hasmın” eline geçebilir.

x   x   x

Anlaşılan, Avrupa ülkelerine patlayıcılar, uzun namlulu silahlar, artık, pek sokulamıyor!

“Şark kurmazı” yeni bir silah keşfediyor(!); kamyon-kamyonet terörü!

Sürüyor masumların üzerine…

Öldürüyor, sakat bırakıyor; kadın-erkek, çocuk-yaşlı…

Şark kurnazı, “Müslüman” olduğu iddiasında… Hedefinde gayrimüslimler var!

Lâkin bu “basit” silahın Müslümanlara da dönebileceğini, kamyon-kamyonet terörüne Müslümanların da kurban olabileceğini hiç düşünmüyor!

Şark kurnazı, “cihatçı”ların sadece Doğu’dan çıkacağını zannediyor!

Batı’dan daha felaketlerinin, hatta seri “cihatçı”ların çıkabileceğini akıl edemiyor!

Ama çıkıyor…

Geçiyor kamyonetin direksiyonuna…

Geliyor Londra’daki Finsbury Park Camiine, sürüyor teravih namazından çıkanların üstüne…

Ve bağırıyor: “Bütün Müslümanları öldürmek istiyorum”!

Nitekim bir kişi ölüyor, 2’si ağır, 10 kişi yaralanıyor. (BBC Türkçe, 19 Haziran 2017)

x   x   x

Şark kurnazı, bir kamyon-kamyonet terörü başlatıyor…

Eh, Batılı’nın eli de armut toplamıyor ya… O da kamyonet terörüne kamyonet terörüyle karşılık veriyor!

Şark kurnazı, 21’nci yüzyıla bir “kan davası” hediye ediyor!

Ne kadar sapık varsa, bu “dava”ya davet ediyor! Tahrik ediyor!

Olan masum insanlara oluyor.

Masum insanlar ölüyor.

Masumların hayatı çekilmez hale geliyor!

Şark kurnazı, dünyayı kendisi için de, bütün insanlık âlemi için de cehenneme çeviriyor.

Sonra da cennete gideceğini umuyor!

Olur!

Emrin olur!