Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Ecevit'in Şifresi!

Ecevit'in Şifresi!
 

Türkiye sol siyasetinin kilometre taşlarından biri de Bülent Ecevit'tir...İsmet İnönü'nün yanında başladığı siyasi hayatı, İnönü'yü devirerek genel başkan olduğu CHP'de de bitmemişti Ecevitin...

Ecevit, CHP içinde barınamadığı için daha sonra, kendi partisini kurmuş ve burada ömrünü tamamlamıştır.

Türkiye'nin çalkantılı yıllarında Sol cenahın koçbaşı olan Bülent Ecevit, Batı'ya endeksli zihniyetin mensubu olduğu halde, zaman zaman "milli çıkışlar" da yapabilmiş bir siyasetçiydi.

Böyle zamanlarında sol tandaslı aydın tarafından pek destek görmese de, Halk nezdinde belli bir itibar kazanmıştı..Nitekim, Kıbrıs Harekatına karar verecek cesareti gösterebilmişti; her ne kadar, Erbakan Hoca'nın zorlayıcı etkisiyle olsa da...

Ecevit, CHP'nin başındayken, CHP'yi tek başına iktidar yapan tek siyasetçi olmuştur yanılmıyorsam... O zaman Kıbrıs Harekatının rüzgarını arkasına alarak Erbakanla olan koalisyonu bozmuş ve CHP tarihinde ilk olmak üzere yüzde kırklar civarında bir oy almıştı...

(Ecevit'in bir büyük siyasi başarısı da PKK elebaşı Öcalan'ın Amerika tarafından paketlenmiş olarak Ecevit'e sunulmasıyla gerçekleşti...Sonradan anladık ki, Ecevit'in kendisinin bile o zaman anlayamağı bu "teslimat"ın nedeni, ABD'nin başka bir terör elebaşını tedavüle sokmasıyla ilgiliymiş)

Ecevit'in "Karaoğlan efsanesi" yılları da o zamanlardı... Bugün Kemal Sunal filmlerinde bir parça gördüğümüz o yokluklar ve kuyruklar ülkesi Türkiye, böyle efsanelere muhtaçtı elbette... Bu yüzden o günün hakim medyası, tüp, ekmek, sigara bulamayan halka "efsane" sunuyordu!!

Aslında Bülent Ecevit, Batı alemi için kullanışlı bir siyasetçi olmuştu... Robert Kolejinde okumuş, Batılı değerlere inanmış ve Türkiye'yi dönüştürmeye azmetmiş bir lider!!.. Batı daha ne istesin...

Özellikle kullandığı Türkçe ile, dilin "tahribine" büyük katkı sunmuştu Bülent Ecevit...İmkanların bittiği zamanlarda "olanakları" ; ihtimalin olmadı anlarda " olasılıkları" Türkçeye sokmakta bayağı bir başarı göstermişti kendisi!!

Ecevit'in sonraki yılları, sadece Batı için değil, kendi çevresi için de "kullanışlı lider" olduğu yıllardı... Öyle ki, artık ayakta durmakta zorlandığı, hatta altının bile bağlandığı iddia edildiği yaşlarında kurucusu olduğu partinin başında iktidar kovalıyordu.

İktidarı kovalayan o değildi elbette... Onun geçmişten gelen tüm efsanevi etkisini sonuna kadar siyasi ikbale tahvil etmek isteyen yakın çevresi de Ecevit üzerinden iktidar arıyordu.

Bir siyasetçiden öte, yaşlı bir adam olarak "zavallı" gönümüne rağmen, çevresi ona tatlı bir emeklilik yaşatmamakta kararlıydı...

Ecevit'in ayakta durmakta zorlandığı yıllar, Türkiye'nin de ayakta durmakta zorlandığı yıllardı...Ama kimin umurunda!!

Kıçını masaya dayayarak oturmuş Amerikan Başkanı Cilington karşısında dimdik ayakta duruşunu gösteren fotoğrafı aslında ülkenin de Ecevitin de ayakta durmakta zorlandığı yıllardı...Muhtemelen Ecevit, aldığı kortizon haplarının etkisiyle öyle ayakta durabiliyordu.

Ecevit'in bu "acizlik" ifade eden duruşu, daha sonra başka alanlarda da ortaya çıktı:

Belki de iyi niyetli olmasına rağmen, Batı tarafından kullanışlı lider oluşunun en çarpıcı örneğini , yukarda anti parantez değindiğim, FETÖ'ye( O zaman Cemaat) destek çıkmasıyla gördük.

Başörtülü bir vekil adayının TBMM genel kurulundan kovulması için tüm enerjisini sarfeden Ecevit'in, dinci bir Cemaat'e bu kadar destek olması, hatta elebaşının "şefaatlerine" nail olması o vakit pek anlamlandırılamıyordu ama sonradan anlaşıldı ki ortada "dinci" de yoktu; "Cemaat" de...Amerika'nın  destekleyip konuşlandığı bir örgüt vardı!!

 Ahirette, "şefaat" vaad eden "hoca"nın elebaşı olduğu  terör örgütu, Ecevit'in ölümünden on yıl sonra hamileri adınaTürkiye'yi saldırdı ve ülkeyi yıkmak istedi... Hala o mücadele sürüyor!...Ecevit'in talihsizliği de bu adama arka çıkıp Amerika'ya gitmesine önayak oluşuydu!!!

Yaşlılık hayatında, kendisini koruyacak bir kızı oğlu olmayan Bülent Ecevit, siyasi hayatını da tıpkı bedeni fonksiyonları gibi sıfırlamış olarak dünyaya veda etti...2002 yılında, ekonomisi batmış, siyaseti bitmiş bir ülkenin yöneticisi olarak, diğer koalisyon ortaklarıyla birlikte sandığa gömüldü...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin aciz yıllarını anlatmak için verdiği o malum fotoğraf üzerine CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ecevit'e saldırıya "dur" deriz", demesi aslında Ecevit'in başka bir talihsizliğidir.

Çünkü, yukarıda anlattığım gibi Bülent Ecevit CHP'li olarak başladığı siyasi hayatını CHP'li olarak bitirmemiştir...Bugün CHP genel başkanının ona sahip çıkıyor gibi görünmesi aslında, efsaneden geriye kalan ne varsa onu da siyasete tahvil etmek içindir.

CHP tandanslı aydının; "Vahdettin hain değildi" diyen Ecevit'e nasıl saldırdığını hatırlayacak yaşlardayız...Ecevit gibi bir adamın Atatürkçülüğünü bile sorgulamışlardı o zamanlar!!

Bugün, hala Ecevit üzerinden siyaset yapılıyor oluşu, bence merhumun yalnız yaşadığı hayatının süregelen talihsizliğinden başka bir şey değildir...

Ecevit, yaşarken de siyasi hırslar uğruna kullanılmıştı, ölüyken de kullanılıyor...

Eşte, Ecevit'in şifresi, dediğim budur!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..