Edep, adap nedir? Bunu da en iyi "porno" yazanlar bilir!

Uzun zaman var ki dostlar… Editörlerden “uyarı maili” almıyorum. Ve bu durum beni fena halde tedirgin ediyor!

Gözden çıkarıldık mı, ne?

Eskiden öyle miydi, ya?

Başak Hanımdan gelen uyarı maillerine yanıt yetiştireceğim derken yazı bile yazamazdım!

Hey gidi günler, hey! Yaşlanıyoruz galiba! Son zamanlarda “etliye sütlüye karışmayan mülayim tavrımız”, böyle algılanıyor demek!

Siz şimdi tutup “Kaşınıyor musun, Culduz?” demeyin bana?

Ne siz anlayabilirsiniz bu acıklı durumu, ne de ben anlatabilirim!

Geçelim efendim, geçelim… Yazı konumuz bu değil zaten!

Önce edep, önce adap ve de önce ahlak!

Konumuz bunlar! “Cinselliği” ele alalım mesela…

“Edepsizin önde gideni olduğumu” şu çarşıda herkes bilir ama “cinsellikle, erotizmle veya pornografiyle ilişkili” tek bir yazım yoktur. Korktuğumdan, çekindiğimden değil valla!

Hiçbir şey bilmiyorsam; “iki kişi arasında yaşananların iki kişi arasında kalması gerektiğini” bilirim.

Buna “fantezilerim” de dâhildir efendim!

Yarıdan fazlası “yeryüzü tanrıçalarından” oluşan okurlarıma saygım vardır benim!

Fazladan gelecek üç beş tık uğruna  (Cinsel güdüleri gıdıklayan)“sanal mezevenk” pozisyonuna düşmek pek hoş bir durum olmasa gerek!

Görüyorsunuz işte… “Beygir gibi kişnerim, kısraklara binerim” mealinden yazılar döktüren kimi blogdaşlarımız bugün “edepten, adaptan” bahseden yazılarla şu güzide “kategorimizi” şereflendiriyorlar!

(Not: O yazının linkini veremiyorum zira yoğun şikâyetler sonucu yayından alındı.)

Yazıya “ben” diye birinci tekil şahıs başlamak ve “ben” diye sürdürmek pek güzel bir görüntü vermiyor, biliyorum. Ama işte bazen mecbur kalıyoruz!

Öyleyimdir, böyleyimdir ama “insani zaaflara” karşı anlayışla yaklaşırım zira ben de insanım!

Cinsel açlık… Sevgi ve beğeni açlığı… Adam yerine konma açlığı…

Bu açlığı bastırmak da mesele işte!

“Niyet” belki kötü değil ama uygulanan yöntem göze pek hoş görünmüyor!

“Beygir gibi kişnerim, kısraklara binerim”…

Olur mu, hiç?

Ne diyelim?

Konuyu fazla uzatmadan “İnşallah huyu huyuna, suyu suyuna uygun birini bulur da baş göz olur” diyelim!

Bu kafayla zor ama kısmet işte!

Bana gelince… MB idaresiyle pek anlaştığımız söylenemez!

O kadar ima ettiğim ve "zarf attığım" halde beni “Futbol yazarı” olarak milliyet com tr şeyinde  değerlendirmediler!

MB’den seçtikleri Fenerli amigolar milliyet com tr şeyinde “koro” halinde ahkâm kesmekte…

“Siyah beyaz” renklere tahammülü yok com tr ilgililerinin!

Ama onlara da hak vermiyor değilim!

Oraya çöreklenirsem “neler yapacağımı” az buçuk kestirebiliyorlar!

Hadi futboldan vazgeçtik!

Hasan Abi (Cemal) gitmiş… Can Dündar gitmiş…

Ortada koskoca bir boşluk oluşmuş! Yerlerini dolduran da yok!

İnsan haliyle bir davet bekliyor işte!

İşin acıklı yönü…

“Gel bakalım Culduz Efendi” diyen de yok!

Ne kadar hazin, değil mi?

“Jemce, sevgilerimle”…

Not: Yazıda kullandığım görsel internetten araklanmıştır!