Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

08 Şubat '16

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimin önemini anlamayan MEB…

Eğitimin önemini anlamayan MEB…
 

Yani şunu anlamamız lazım. Devletin eğitmediğini, önemsemediğini birileri alır canlı bomba da yapar, militanda yapar, suç makinesi de de yapar.


Güneydoğu’da eğitim gerçeğine baktığımız da, gördüğümüz manzara içler acısı olmaktan öte bir şey değildir.

Güneydoğu da eğitim ehil ellerde değil, “vekil öğretmenlik” denilen “ücretli öğretmenlerin” ellerindedir.

Durum böyle olunca da Milli Eğitim Bakanlığını eleştirmek vatandaş olarak, bir eğitimci olarak hakkımdır sanırım.

Siz Milli Eğitim Bakanlığı olarak Güneydoğu da okulları, ne olduğu belli olmayan ücretli öğretmenlere teslim ederseniz, bölgeye de, geleceğimize de en büyük darbeyi vurmuş olursunuz.

Bu ülkede yarım milyona yakın öğretmen fazlası varken, üç kuruş paraya, yüz binden fazla ücretli öğretmen çalıştırmanın mantığını anlamak mümkün değil.

Özellikle Güneydoğu da, ücretli atanan öğretmenler hiçbir kural tanımamışlardır.

Batı illerinde denetim adı altında öğretmenlerin ciğerini söken yiğit(!) müfettişler Güneydoğu da “görünmez adam” olup, ortalıkta gözükmüyorlar bile…

Gazetelerde görüyoruz, televizyonlar da görüyoruz “mekap ayakkabı” ile boynunda “poşu” ile derse giriyorlar. Nereden mezun oldukları bile belli değil.

Bu rezilliğe Kaymakamlar, İlçe milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim müdürleri, Müfettişler dur diyememişlerdir.

Şimdi siz,  bu sözde öğretmenlerin devletine, milletine hayırlı çocuklar yetiştireceğine inanıyor musunuz?

Sömestr tatili başladığında bazı gazetelerde öğrencilerin ellerinde “Kürtçe karneler” olduğunu gördük.

Aslında batı illerinde de durum bundan çok farklı değil.

Tek fark en azından burada ki ücretli öğretmenler sistem doğrultusunda çalışıyorlar.

Ama öğrenim durumlarına baktığımız da, içlerinde hayvan yetiştiriciliği bölümünden mezun olanlar da oluyor, su ürünlerinden mezun olan da...

İki yıllık Meslek Yüksek Okulu mezunları da var, eğitim fakültesi mezunları da var.

Eğitim fakültesinin çeşitli bölümlerinden mezun olup ta üç kuruşa okullarda, “yok hükmünde” çalıştırılan binlerce genci gördükçe de kahroluyoruz.

Yine Güneydoğuda ki eğitime dönmek istiyorum.

Güneydoğuda batı illerini ikiye üçe katlayacak bir çocuk ve genç potansiyeli bulunmaktadır.

Bunların çoğunu barikatlar arkasında “zafer” işareti yaparken, devletin güvenlik güçlerine taş atarken, molotof atarken görüyoruz.

Yani şunu anlamamız lazım. Devletin eğitmediğini, önemsemediğini birileri alır canlı bomba da yapar, militanda yapar, suç makinesi de de yapar.

Eğitim ciddi iştir.

Ehlinin dışındakilere teslim edilmeyecek kadar ciddi iştir.

Sen, her yıl sistemle oynarsan, öğretmenleri cezalandırır gibi abuk sabuk uygulamalar istersen, daha yenisine alışılmadan başka sistemler dayatırsan, eğitim sistemine sadece “Fatiha” okunur.

Her şeyden önce eğitim “milli” olmalıdır.

Eğitim “milli” olmadıktan sonra, ülkede hiç kurum “milli” olamaz.

Her çocuk bu ülkenin geleceğidir.

Hiç ummadığımız bir ilimizin, bir köyünden, bir mezrasından bir çocuk çıkar bu ülkeyi yönetmeye aday olur ve yönetir.

İşte bu “Milli bir Eğitimin” ve cumhuriyetimizin, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün bizlere kazandırdıklarıdır. Bu değerlerden vaz geçersek o çocukları da kaybederiz, ülkemizin geleceğini de.

Ama maalesef ki ülkemizde “eğitim” gittikçe ciddiyetini ve önemini kaybetmektedir.

Bakın okullara,  öğrencilerimiz “serbest kıyafet” uygulaması ile karnaval havasında okula gelmekteler. Kimin öğrenci, kimin öğretmen olduğunu anlamıyorsun bile...

Öğretmen ve öğrenciler arasında saygı mesafesi gittikçe kapanmakta, “argo” konuşmalar ve hitap şekilleri hem bazı öğretmenlerimiz tarafından hem de öğrencilerimiz tarafından rahatlıkla kullanılmaktadır.

Kız erkek fark etmiyor, “küfürlü” konuşmak yeni moda olmuş. Liseli bir kız öğrencinin yolda yürürken arkadaşına ettiği küfrü duyunca kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim.

Tamam, terörle mücadele önemli, iç dış sorunlar önemli, ekonomi önemli, siyaset önemli, ülkenin içinde bulunduğu durum da önemli ama eğitim de en az onlar kadar hatta çok daha fazla önemli!  Çünkü geleceğimiz eğitime bağlı!

Eğitim ciddi iştir sayın bakanlık.

Yarın “biz nerede hata yaptık” dememek için yapılan hataları tez elden telafi edin.

Yoksa batan gemiyi kurtaramayacaksınız.

Ali Galip AKYILDIRIM

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..