Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '14

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Emboli denen illet neden olur? Öğrenin ki en azından tedbirinizi alın:)

Emboli denen illet neden olur? Öğrenin ki en azından tedbirinizi alın:)
 

Bir önceki yazımda bir insanın kanının normalden daha fazla pıhtılaşmaya eğilimli olmasına sebep olacak "genetik" yani aileden geçen faktörlerinden bahsetmiştim hazırlarsanız. Yok ben onu atlamışım vallahi görmedim diyenleriniz için işte o yazımın linki: Embolide Genetik Faktörler

"Dolaşımın yavaşlaması ve Pıhtılaşmanın aşırı olmasına sebep olabilecek, genetik olmayan, yani, sonradan oluşan durumlar nelerdir?" derseniz, onları da yine dilim döndüğünce ve kendimden örneklerle anlatmaya çalışayım....

-Ameliyat sebebiyle veya yaşlılık ya da yatalaklık gibi durumlarla, belirli aralıklarla kalkıp, dolaşamadan, uzun süreli yatak istirahati geçirmek zorunda kalmak 

Bu noktada örnek olarak benim durumumu ele alalım isterseniz: 

Dedim ya, kendimi iyi hissedince, Bel Fıtığı ameliyatının ertesi günü korse giyerek, elektrik süpürgesini takıp evi süpürmüşlüğüm oldu. Evet! Normal bir insan değilim, farkındayım:) Ameliyatın ertesi günü ev süpürmek delilik ama en azından yan gelip yatmamışım ve hareketsiz kalmamışım işte ne güzel.

 

Tüy Döküyorsam, Süpürmesini de Bilirim Alim Allah:)


Hatta daha önce bahsetmiştim ya, 10 gün sonra doktor istedi diye havuzda sırt üstü yüzmeye bile başladım. Bu 2 haftaya yakın nekahat süresi içinde de hiç de hareketsiz kalıp, bütün gün yattığım olmamıştı. 
 

Ördek suya daaal-dı. Zil çaaal-dı :)


Taa ki bel bölgemde içerde kanama olduğu, yeni çektirdiğim MR filmiyle tespit edilene ve doktorun "kalkmadan istirahat et bir kaç gün" demesine kadar. Yani ben onun sözünü dinleyeceğim diye, daha önce şu yazımda anlattığım gibi, Lost dizisini izleyip yatarken, içeride neler-neler oluyormuş da haberim yokmuş meğer a dostlar! Uçakları adaya düştü diye ben onlara üzülürken, "bana kimler ağlasın"mış meğer:)
 

"Lost lost" diye nicesine sarıldım kaldım. Benim sadık yarim kara topraktır :))
 

Şaka bir yana... Bu kadar tecrübeli geçinen bir doktorun, bel fıtığı tarzı ameliyatlardan sonra, normalde hareketsiz kalınıp 2 hafta kadar minimum yatak istirahati olan hastalarda, dolaşım bozukluğu sebebiyle hastada bu tarz sıkıntıların ortaya çıkma riskinin olduğunu bilip, buna karşı ameliyat esnasından itibaren önlem alması gerekirdi. 

Bacakların etrafına takılan korse gibi bir alet var ("Pnömatik Kompresör" deniliyor sanırım). Bu alet, hastanın hareketsiz yattığı dönemde, bacaklara sarılınca, içindeki havayı şişirip bırakarak, bacaklardaki kan damarlarını sıkıp, bırakıyor mesela... Ameliyat sonrasında bundan uygulansa bu sıkıntının yaşanma riski kesinlikle en aza inebilirdi. En basitinden alınacak önlemle, ameliyat esnasında ve takip eden günlerde, varis çorapları giyidirilebilirdi, ama nerdeee?

 

-Çorabımı gören oldu mu?
-Nerede çıkardıysan oradadır!
-Aaa ben niye bunu düşünemedim ki:) 
 

-Masa başı ve hareketsiz çalışma ortamı 

İşim gereği bütün gün masa başında, bilgisayar karşısında çalışıyorum. O zaman da durum böyleydi tabi. Toplantıdan toplantıya koşturulan ve hareketsiz geçen bir yaşam sürüyoruz ve tehlikenin farkında bile değiliz işte. Uzmanlar en azından her 1 saatte bir, 10 dakika kadar kalkıp, hareket etmemizi, yürümemizi, gidip su içmemizi, bir hava almamızı öneriyor. Kaçımız uyguluyor? "Birinç" demeyi isterdim ama kendimi işe öyle kaptırıyorum ki maalesef unutuyorum hala...

 

Her 1 saatte bir kalkıp, 10 dakika dolanmak mı?
Bilgisayar sıramı almak için tüm bu oyunlar değil mi? Pışşşşşık!!:) 
 

-Kas gevşetici ve Ağrı kesici İlaçlar 

Bir de Doktor'a "nefes almaya çalıştığımda, hareketli ve bıçak saplanır türden sancılarım var" dediğimde, beni hiç cidden kulak vererek dinlemediğinden sanırım, kas gevşetici haplar önerdi. 

 


Meğerse, bu kas gevşetici ve ağrı kesicilerin de büyük bir çoğunluğu yine kanda dolaşım bozukluğuna ve pıhtı atmasına sebep oluyormuş. Bu da üstüne tuz biber ekmiş oldu. 
Doğum Kontrol İlaçları 

Kadın Doktorlarının genç kızlarda bile sivilceden, akneye, tüylenmeden, adet düzensizlikleri ve sancılarına kadar pek çok konuda en sık başvurduğu çözüm önerileri genelde "Oral Kontraseptif" de denilen "Doğum Kontrol Hapları" oluyor.

 


Siz de yakınlarınızdan belki şahit olmuşsunuzdur bu duruma. Ben de benzer sebeplerle bu ilaçları bir müddet kullanmıştım. İşte bir başka bahane daha.. 

Zaten doğum kontrolü için yaygın kullanılan yöntemlerden biri olan bu hapların prospektüsünde aslında, açık açık bu duruma sebep olabileceği yazıyor ama tabi biz "normal insanların" anlayabileceği bir lisanla değil... Yani tıbbi terimlerle... Bu uyarı kağıtları kimler için hazırlanıyorsa artık... "Doktorlar için" desek, onca kişiye sordum ama ben daha bu hapları verip de hastasını böyle önemli bir konuda uyaran bir doktor duymadım. Sizinkiler riskler konusunda sizi uyardıysa, helal olsun o doktora o zaman! 


-Kanser 
 
Kendisi pıhtılaşma eğilimini artırdığı gibi, kemoterapi ilaçları da buna sebep oluyor. Önceden bir emboli hikayeniz varsa, bir de üzerine bu rahatsızlıkla savaşıyorsanız, bir Hematologdan mutlaka ilaç önerisi almalısınız. 

-Gebelikte hormonların değişmesiyle yükselen pıhtılaşma eğilimi sebebiyle Hamilelik ve Lohusalık dönemi... 



Bu durumdaki anormallik sadece Emboliye değil, tekrarlayan düşüklere de neden olabiliyor. 

-Varisler 

Hani şu bacaklarda mor, kırmızı ya da yeşil yeşil damarlar halinde görünen harita gibi durumdan bahsediyorum. Bacak derisinin altındaki toplardamarlar genişlemeleri olan varisler, zaten başlı başına bir dolaşım bozukluğunun da işareti... 

Normalde bu toplardamalar, kirli kanı temizlenmesi için, akciğere ve kalbe doğru yukarı taşırlarken, o kanın aşağıya doğru toplanmasını engelleyen kapaklardan yardım alırlar. Kapaklarda oluşan bir hasar sonucunda eğer kan, yer çekimi yönünde, yani aşağı doğru bir basınç oluşturursa varisler meydana çıkıyor.

Ayakta uzun süre hareketsiz kalmak ve ya hareket etmeden bütün gün oturmak gibi, fazla kilo da varislerin oluşumunda önemli rol oynuyor.

Diğer sebepler de kısaca şunlar:

-İleri derecede KOAH (Kronik Obstüktif Akciğer Hastalığı) 

-Kalp Yetersizliği 

-Özellikle Büyük Damarları Etkileyen Travmalar (Kaza gibi) 

-Sigara Kullanımı 

-Kan hastalıkları 

-Aşırı Kilo 

-Cerrahi Girişimler (Ameliyat gibi) 

-Özellikle 6 saat ve üzeri gibi yolculuklarda (Uçak-gemi-araba gibi) uzun süre hareketsiz kalmak 

Bunları neden mi anlatıyorum? Ben kendi başıma geldiğinde bu konuyu hiç bilmiyordum. Acil serviste de doktorlar, zor teşhis edilen bir rahatsızlık olduğu için, neredeyse "yok bir şeyiniz"" diye eve yollayacaklardı. Oysa doğru teşhis edilip, acilen gerekli tedaviye geçilmezse, hayati tehlike içeren bir durum söz konusu... O yüzden istedim ki, en azından sizde bir farkındalık yaratayım ki, şimdiden yukarıda anlatmaya çalıştığım konularda elinizden geldiğince tedbirinizi alın ki, kimsenin başına gelmesin inşallah:)
 

Sağlıklı güzel günler dilerim:)


...ve son olarak, işte takip etmek için sabırsızlandığınız diğer Sosyal Medya Hesaplarım:)

 

www.budagelirbudagecer.com

www.twitter.com/HepsiGelirGecer

www.facebook.com/budagelirbudagecercom

www.instagram.com/budagelirbudagecer

 
Toplam blog
: 12
: 1454
Kayıt tarihi
: 15.08.14
 
 

"Ne ağlarsın, benim zülfü siyahım? Bu da gelir, bu da geçer, ağlama!" der Aşık Daimi... İşte ben ..