Emre Mor ile övünebilmek

8 yıl aradan sonra Avrupa Şampiyonasına katıldık. Eleme grubunun ilk 3 takımının geldiği bu şampiyonaya katılmak bir başarı mıdır? Sanırım Hayır. 8 yıl önceki şampiyonada kendini gösterip yıldızlaşan oyuncumuz Arda, bu turnuvada yuhalandı. Bu da bizim kültürümüzün yansıması. Arda'dan sonra birçok Türk futbolcu sahneye çıktı. Bu futbolcuların tek bir ortak özelliği var. O da Türkiye dışında yetişmiş olmalarıdır. Ömer Toprak, Hakan Çalhanoğlu, Yunus Mallı gibi yıldızlaşmış oyuncuların yanında, Levent Ayçiçek(Bremen), Serhat Çakmak(Ajax), Onur Çapın(Hannover) gibi yıldız adayı oyuncular da mevcut. Bu futbolcuların en genci Emre Mor. Çek Cumhuriyeti maçında gösterdiği etkili performans ile dikkatleri üzerine çeken Emre, (maalesef) Danimarka altyapısının bir ürünüdür. Hemen hemen herkesin övgüyle bahsetmesi haklı olsa da bizim bir ürünümüz değil. Türkiye'nin Dünya futboluna kazandırdığı bir değer değil. Emre'nin Türkiye A Milli Takımı'nda oynaması kendi tercihidir. Bu kendi düşüncesini ve duygusunu yansıtan bir durumdur. Ancak Emre'yi sanki biz yetiştirmişiz gibi üzerinde hak iddia etmemiz yanlış olacaktır. Kendisinin buna fırsat vermeyeceğini düşünüyorum. Zaten alt yapısı en iyi olan takımlardan biri olan Dortmund'a gitmesi de bunu göstermiştir. Emre Mor'u sahiplenip üzerine titreyeceğimize Danimarka'ya gidip Emre Mor'un nasıl ortaya çıkarıldığını incelememiz daha doğru olacaktır. Danimarka alt yapısını hassasiyet ile incelemek şarttır. Almanya, İspanya, Fransa gibi ülkeler gözümüzde büyük geliyor. Ancak Belçika, Danimarka, Hollanda gibi ülkeleri de örnek almazsak bu çıkmazdan çıkamayız. 24 takımın olduğu bir şampiyonaya katılmayı başarı olarak göstermeye devam ederiz. 4 takımlı bir gruptan çıkamamayı normal göstermeye devam ederiz. Önümüzdeki maçlara bakacağız demeye devam ederiz. Aynı yerde dönüp durmaya devam ederiz.