Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '15

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Etkili CV - Özgeçmiş nasıl olmalı

Etkili CV - Özgeçmiş nasıl olmalı
 

Etkili CV'nin Sahip Olması Gereken Özellikleri


Öncelikle CV, Nedir? Ne Demektir?

CV; orijinal latince ifadesiyle Curriculum Vitae, İngilizce’deki karşılığı “Course Of (My) Life”, Türkçe’ye çevirirsek  “Hayat(ımın) Seyri – Yönü – Yolu” anlamına gelmektedir.  Genel kabul görmüş şekliyle ise Türkçe’de “Özgeçmiş” kelimesiyle çevirilmektedir.

CV yani Özgeçmiş, iş başvurularında kendimizi ifade etmek için kullandığımız birkaç sayfalık yazıdan ibarettir. Ama o birkaç sayfalık yazı, bizim bir işe girip girmememizde çok etkildir. Karşımızdaki firmanın insan kaynakları (İK) yetkilisi ya da işe alım sorumlusu tarafından hakkımızda karar verilmesinde etkili olan en temel unsurlardan biri işte bu birkaç sayfalık yazıdır.

Bir işe başvuru yapan yüzlerce hatta binlerce kişi arasından sıyrılıp öne çıkmak, ön elemeyi geçip insan kaynakları (İK) yetkilisinin karşısında mülakata yani sözlü eleme aşamasına kalabilmek için, herhangi bir CV’den çok daha fazlasına ihtiyaç vardır.

Peki etkili bir CV’nin özellikleri nelerdir? Bir CV hazırlarken hangi unsurlara dikkat etmek gerekir? Bu yazıda İK yetkilisini etkileyebilecek ve ilk elemeyi aşmayı sağlayacak bir  CV’nin olmazsa olmaz özelliklerine değinmeye çalışacağız.

Boyut Nasıl Olmalı?

CV konusunda genel olarak 2 sayfayı aşmasın ya da ne kadar fazla sayfa olursa o kadar iyidir gibi kesin bir ayrım yoktur. Ancak, İngiltere ekolünde genelde 2 sayfayı aşmayan CV’ler tercih edilirken, ABD’de 2’den fazla sayfalarla ifade edilen detaylı bir özgeçmiş daha çok tercih edilmektedir. Peki ülkemizde durum nedir? CV boyutu ne kadar olmalı?

Ülkemizde yoğun olarak online kariyer siteleri üzerinden iş arayan kişilerin CV’leri, eleman arayan firmalara ulaştırılmaktadır. Dolayısıyla iş arayan kişilerin online kariyer sitelerine girecekleri bilgiler, eleman arayan firmalara yönlendirilmektedir.

Herhangi bir iş başvurusunda örneğin bir, iki kişilik bir pozisyon için, yüz, iki yüz başvuru yapıldığını düşünürsek, bu başvuruların hızlıca elenmesi ve sözlü mülakata alınabilecek sayıya indirilebilmesi için, bu başvuruları birkaç kritere göre elenmesi gerekmektedir. Bu nedenle boş bırakılan bilgiler, yazılmamış kabul edileceği için, otomatik olarak adayın başvurusu elenmiş olabilecektir. Öncelikle, başvurumuzun ilk elemelerden geçebilmesi için, online kariyer sitesine bilgilerin eksiksiz olarak girilmesi bir anlamda zorunludur.

Otomatik olarak, normal bir CV üzerinde gerekli ana bilgiler (eğitim, tecrübe, hobiler, referanslar) girildiğinde en az 2 sayfalık bir A4 boyutuna ulaşılmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, açıklanacak bilgilerin yalın olarak, net bir şekilde ifade edilmesi, gereksiz uzatmalardan kaçınılması gerektiğidir. Çünkü İK yetkilisinin her CV’yi uzun uzadıya inceleme fırsatı büyük olasılıkla olmayacaktır. Bu durumda vurgulanmak istenen ifadelerin öne çıkacağı, kısa ve öz bilgilerden oluşan CV, daha etkili olacaktır.

Resim Nasıl Olmalı?

Özellikle ülkemizde ve Asya ülkelerinde resimsiz bir CV pek düşünülemez. İşe alınacak kişinin teknik bilgi ve becerilerinin yanı sıra, prezantabl oluşu da işe alınma sürecinde önemli bir etkendir. Bu sebeple bir resmin CV üzerinde olması, diğer adayların önüne geçme noktasında bize yardımı olabilir. Bu resmin vesikalık olması, iyi giyimli bir şekilde çekilmiş ve gülümseyen bir yüz ifademizin karşı tarafa pozitif enerjimizi yansıtması beklenir. Bu özellikleri içeren bir resim, CV’mizi güçlü kılacaktır.

Eğitim Bilgileri Nasıl Olmalı?

Almış olduğumuz eğitim seviyesi, elbette sıralamada üst sıraları alınması için en önemli etkenlerden biridir, hatta en önemlisidir.

Öncelikle mezun olduğumuz (veya halen devam etmekte olduğumuz) okulları, “sondan başa doğru” tarih sırasını takip edecek şekilde yazılmalıdır. Eğer okulu derece ile bitirmişsek bu derece mutlaka belirtmelidir. Genelde bitirilen okullarda lise – kolej seviyesine kadar inilmesi yeterlidir. İlk-orta okul düzeylerinin (özel bir nedeni yoksa- birincilikle bitirilmesi vs.) belirtilmesi gerekli değildir. 

Özellikle ülkemizde diplomalı işsizlerin çokça yer aldığını düşünürsek, eğitim seviyesinin önemine ne kadar dikkat etmemiz gerektiğini daha iyi anlaşılır. Bu durumda eğer eğitimde açıklarımız varsa bunları kapatmanın yollarını aramamız çok doğru bir hamle olacaktır.

Örneğin, en az üniversite mezunu olunması istenen bir iş kolunda çalışmak istiyorsak, ilgili alandaki üniversiteyi bitirmek, ön elemeyi geçmek için tek başına yeterli olmayacaktır. İlgili alanın devamı niteliğindeki bir yüksek lisans derecesi, elbette seçim noktasında size çok büyük bir avantaj sağlayacaktır. Ancak, tezli veya tezsiz bir yüksek lisansın en az 1,5 – 2 sene süreceğini varsayarsak, ki sizin de o kadar vaktiniz yoksa, yüksek lisansı bitirmeyi beklemek çok mantıklı olmayacaktır.

İşte tam bu noktada CV’mizi güçlendirecek hızlı sertifika programları bize çok büyük avantajlar sağlayacaktır. İlgili iş kolunda hem ön/detaylı bilgi alınmasını sağlayacak, hem de işverenin gözünde diğer aynı pozisyondaki “üniversite mezunlarından” farkınız olmasını sağlayacak ve sizi “fark ettirecek” bir hatta birkaç sertifika, işe alınma sürecinizi çok daha kolaylaştıracaktır.

Bu sayede genel eğitim seviyenizle aynı olan rakiplere göre avantaj sağlayacak sertifika programlarını takip etmeniz, CV’nizin diğer adaylarların önüne geçmesine yardımcı olacaktır. Hatta daha okuldan mezun olmadan önce kişisel gelişime yönelik ve iş yaşamına hazırlayan eğitimler almak, bu eğitimleri katılım ya da başarı sertifikaları ile taçlandırmak, size iş arama sürecinde çok büyük katkı sağlayacaktır.

Sosyal Deneyimler Nasıl Yer Almalı?

İşverenler, sadece teknik bilgiye değer vermez. Sizin sosyal kişiliğiniz de işe alınmanızdaki önemli kriterlerden biridir. Genelde mülakat sürecinde daha baskın olarak incelenecek olan bu yönünüz, CV’nizin ilk incelenemesi sırasında da değerinizi artıracaktır. Özellikle aynı teknik deneyim, bilgilerle karşı karşıya kalınan CV’lerin elenmesi sırasında, sosyalliğiniz artı bir değer elde etmenizi sağlayacaktır.

Bunun önemini şöyle ifade edebiliriz. İşverenler, İK yetkilileri;  sadece teknik bilgi sahibi bir araya getirmekle yükümlü değildir. Aynı zamanda işyerindeki sosyal ortamı koruyucu, sinerji yaratacak ve var olan sinerjiyi bozmayacak elemanları bir araya getirmekle yükümlü kişilerdir. Bu nedenle sizin sosyalliğiniz, katılmış olduğunuz sosyal aktivitelerin çeşidi, kişisel gelişiminiz, sizin işyerinizdeki mevcut personelle aynı dili konuşabilir olduğunuzu göstermelidir. Burada katıldığınız kurslar, hobilerinize uygun yaptığınız aktiviteler, üye olduğunuz dernekler (hele aynı iş koluna yakın bir dernek ise) büyük avantaj olacaktır.

İş Tecrübeleri Nasıl Olmalı?

Mevcut iş deneyimleri, işe alınmadaki en önemli ölçütlerden biridir. Ancak, bu deneyimler, sondan başa doğru ve mümkün olduğu kadar arada boşluk bırakmadan birbirini takip edecek şekilde olmalıdır. Bu yüzden herhangi bir iş değişikliği yapılması isteniyorsa, “kariyerinizin zarar görmemesi için” yeni bir işe başlamadan, eski işi bırakmamak gerekmektedir.

Ayrıca, farklı sektörlerde iş deneyimleri varsa, ilgili personel profilleri birbirinden çok farklı ve ilgisiz ise, öne çıkarılmak istenen deneyim üste yazılması daha uygun olacaktır. Ek olarak ilgili işteki deneyim çok detaya inmeden anlatılırken, diğer ilgisiz olan iş deneyimi ya çok kısaca geçilmeli, hatta hiç gereği yoksa ve CV’de fazlalık yaptığı düşünülüyorsa yazılmaması daha mantıklı olacaktır.

Bu arada eğer yeni mezunsanız ve iş deneyiminiz yoksa yapılacak birkaç düzenleme var. Öncelikle okuldayken varsa staj bilginizi mutlaka “deneyim gibi” değerlendirmeli ve kariyer bilgileriniz arasına girmeniz gerekmektedir. Eğer stajınız yoksa, iş arama sürecinde staj yapacak yer aramanız hatta bu adımı, üniversiteden mezuniyet öncesinde halletmeniz, size mezun adaylar arasında öne çıkmanızı sağlayacak çok büyük bir avantaj olarak görmelisiniz. Unutulmamalıdır ki, stajyer olarak girilen pek çok işyeri; eğer sizde çalışma azmi ve gerekli dikkati, özveriyi görecek olursa, size işyerinin kapılarını “personel olarak” açmakta hiçbir zorluk çıkarmayacaktır.

Referanslar Nasıl Olmalı?

Sizden fikir alınabilecek kişilerin varlığı (aile üyeleri ve yakın akrabalar haricinde) ve size referans verebiliyor olmaları, sizin hakkınızda iyi şeyler söylemeleri, çalışma düzeniniz hakkında bilgi verebilmeleri, özellikle mülakat aşamasında öne çıkan bir özelliktir.

Burada dikkat edilecek en önemli husus size referans vermesini düşündüğünüz kişilerden izin alınmasıdır. O kişilerin (örneğin üniversitedeki hocanız, işyerinizdeki eski patronunuz vs.) size referans verdiklerinden haberleri olmalıdır. Ayrıca bu kişilerin, sizin hakkınızda “olumlu” görüşler beslediğinden emin olunmalıdır.

Örneğin; staj yapılan yerde iş başvurusu yapılmak istenmişse, staj sırasında sorumlu olan ve sizin hakkınızda olumlu düşünceler besleyen yöneticinizin “Referans” olarak gösterilmesi adeta bir zorunluluktur.

Son olarak, bu alanda “istendiğinde verilecektir” şeklinde bir ifadeyle, referans konusunun mülakat aşamasına bırakılması da bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle önceki işyerinden hoş olmayan bir şekilde çıkılmışsa bu yöntem tercih edilmektedir.

Sosyal Medya Nasıl Yer Almalı?

Günümüzde artık insan kaynakları yöneticileri, işe alacakları personellerle ilgili olarak, CV’de yazılan bilgilerle beraber, ilgili kişiyi sosyal medya kaynakları (Facebook, Twitter, Linkedin vs.) üzerinden de takip ederek, ilgili kişi hakkında ek bilgiler edinmeye başladıkları bilinmektedir.

Dolayısıyla bu sosyal medya kaynaklarını olumlu yönde kullanmak elimizdedir. Kişisel gelişimimizi yansıtan, düzgün bir profil, iş yaşamamız için her zaman güzel bir izlenim bırakacaktır.

Özellikle iş yaşamının profesyonelleri tarafından sıklıkla takip edilen Linkedin gibi uygulamalar üzerinden olumlu paylaşımlar yapmak, siz daha işe başvurmadan, iş tekliflerinin size gelmesini sağlayabilir.

Son olarak, mantıksal ve fiziksel tutarlılık olmalı;

Öncelikle, yukarıda detaylarını ifade etmeye çalıştığımız kriterlere dikkat eden bir CV hazırladıktan sonra, kendimizi işverenin yerine koyup empati yapmak, CV’deki olası yanlışları görmek açısından çok faydalı olacaktır.

Ayrıca, mantık hataları içerisinde şöyle bir örnek verebiliriz. Özel Sektör’de bir iş ilanına başvurmuşsak,  CV’miz içerisinde girilen devlet memurluğu’na yönelik yakın tarihli bir sınav bilgisi (KPSS vs) sizin kamu kurumlarında çalışma isteğiniz olduğunu satır aralarında ifade edecek ve işe alınmanıza engel olabilecektir.

Genelde ne tip hatalar yapılır dersek; tarih tutarsızlıkları, sıralı olması beklenilen eğitim ve iş tecrübelerinin karışık verilmesi, yazı tipi ve başlıkların göze hoş gelmeyecek şekilde düzensiz olmasından bahsedebiliriz.

Yazıcıdan çıktısını aldıktan sonra CV mutlaka elimizde incelemeli ve ekranda gördüğümüzden farklı olup olmayacağını, kağıt üzerindeki haliyle son bir kez gözden geçirmeliyiz.

Ek olarak CV’mizin e-posta formunda gönderimi öncesinde CV’yi PDF olarak kaydetmek ve PDF olarak göndermek, CV üzerinde bizim haricimizde değişiklik yapılmasının bir ölçüde önüne geçecektir. Çünkü Word formatında gönderilen CV üzerinde karşı taraf açıp CV üzerinde kasıtlı olmadan bile olsa, oynama yapabilir.

Sonuç olarak CV’nin bir bütün olduğu, nasıl yeni tanıştığımız bir kişinin önce dışına, kılık kıyafetine bakıyor, sonra konuşmasını ve karakterini inceliyorsak, işe alınma sürecinde de aynı ön yargıların var olduğu unutulmamalıdır. CV üzerinden dış görünüşün incelendiği, mülakat aşaması sırasında da diğer özelliklerin ele alındığından hareket ederek, karşımızdaki firmanın İK yetkilisi, işe alım sorumlusunun aynı duygulara sahip olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.     

 
Toplam blog
: 23
: 6967
Kayıt tarihi
: 05.05.13
 
 

Eski Bankaci, Sistem Analist, Proje Yöneticisi ve Scrum Master ..