Evren Self Servis Sever

Hayat bizi çeşit çeşit deneyimlerle büyütüp olgunlaştırırken içimizde olup biten onca şey nasıl da değişip dönüşüyor değil mi? Tutkularımız artıyor sevilme duygumuz içimizde dağ gibi büyüyor. Kafamızdan planlar yapıyoruz ama uygulamaya geçmek için bekliyoruz. Acaba neyi bekliyoruz?

Evren self servis sever. Git ve al der.  Öz değerimizi fark edip, nasıl da bugüne kadar bunca haksızlığa katlandım diyerek kendimize kızmak ya da ilişkilerimizde kırıcı olmak yerine yeteneklerimize güven duymak bizi başarıya ulaştıran yol olduğunu görmek için illa ki zorluklarla mı sınanmak gerekiyor.

İnsanların aklını başından alacak yeni girişimlerin öncüsü neden biz olmayalım. Hedeflerimize korkusuzca ilerlemek için doğru gün neden bugün olmasın değil mi?

Kendimizi sanki bir çıkmaz sokağa gelmiş gibi hissedip bu duygularla nasıl başa çıkacağımızı düşünüyor da olabiliriz. Farkındalığımız arttıkça yaşama karşı mücadelemizde anlam kazanmaya başlar.

Fark etmek yorucudur. Size sorumluluk yükler ama hiç fark etmemek daha acı vericidir. İşlerimizin istediğimiz yönde ilerlemesini istiyorsak mutlaka sabırlı ve azimli olmayı seçmeliyiz. Azim ve sabır doğru anahtarlardır.

Çıktığımız yolun kısa vadede neler getireceğini uzun vadede neler getireceğini öngörmek gerekir. Her zaman şans devrede değildir. Şansıyla ulaşan kimseleri duyuyoruz evet ama şansı insan kendisi yaratır çoğu zaman. Radar alıcılarımızı açık tuttuğumuz ölçüde fırsatları yakalarız.

Bu yazıdaki amacım bir zamanlar benim için bir zamanlar hayal olan bir konuşmayı bugün yapmış olmama borçluyum. Benim niyet ettiğim şey olur ya da olmaz şimdilik bilemiyorum ama alıcıları açık tutmamla ulaştığım bu deneyimi paylaşmak istedim. Algılarınızın açık olduğu başarılı ve mutlu bir hafta dilerim.

Sevgilerimle