Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '17

 
Kategori
TV Programları
 

Farah Zeynep Abdullah Bir Litre Gözyaşı Döktürecek

Farah Zeynep Abdullah Bir Litre Gözyaşı Döktürecek
 

Seyirci Farah Zeynep Abdullah’ı çok özledi. Geçtiğimiz İlkbahar sonu yaz başı itibarı ile bir dizi için ekrana döneceğini duyduk ama hala bekliyoruz.

Önümüzdeki kış sezonunda 2018 Şubat ayı Kanal D ekranlarında yayında olması planlanan dizi için hummalı bir çalışma yapılıyor. Bazı sanatçılarla anlaşmalar yapıldı ama isimleri şimdilik bende saklı kalsın.

Farah Zeynep Abdullah, Bir Litre Gözyaşı dizisinde bize kovalar dolusu gözyaşı döktürecek.

Proje adı:  “Bir Litre Gözyaşı

Yapım: MF Yapım

 Yönetmen: Yusuf Pirhasan

 Oyuncu: Farah Zeynep Abdullah

Planlanan bölüm sayısı: 39

Kanal: Kanal D

Dizinin Hikayesi: Bir Litre Gözyaşı dizisinde annesi hemşire olan bir kız üniversite sınavı girişinde bir oğlan ile tanışır. Oğlan kızı son anda sınavın yapılacağı okulu yetiştirir. Aslında oğlanın da sınavın yapılacağı okulda sınavı vardır ancak sınava girmekten vazgeçmiştir. Kızı gören oğlan onunla aynı okulda okuyabilmek için sınava girer. İkisi de aynı okulu kazanır ve aynı sınıfa düşer. Sonrasında kızın çaresi olmayan bir omurilik kanserine yakalandığı öğrenilir.

Aslında bu dizi ile ilgilenmemin nedeni gerçek bir yaşam öyküsü olmasıdır. Aya Omurilik soğanı dejenerasyonu ( bu hastalık bizim özgürce haraket etmemizi sağlayan omuriliğin yavaş yavaş yok olması demektir) hastalığına yakalandığında doktoru ondan bir günlük yazmasını ister. Böylece hastalığın ilerleyişini görecektir. Aya-Nee o günden sonra günlük tutmaya başlar. Gücünün yettiği yere kadar yazar.

Bütün yaşadıkları bu günlüklerde saklıdır. 23 Mayıs 1988 yılında hayata gözlerini yumar. Bir dergi aracılığıyla günlükleri yayınlanmaya başlar. Bu hikâye bu günlükler sayesinde önce kitap olarak basılmış ( Bin Damla Gözyaşı) , sonra filmi yapılmış daha sonra dizisi yapılmış ve Aya-Nee’nin gerçek hayatını konu almıştır. Orijinal dizi 11+1 olarak yayına girmiştir. Aslında son bölüm olan +1 anne hikayeyi anlatıyor ve aslında kızının hayatında hiç erkek arkadaşı olmadığını, aşık olmayı çok istediğini ama hastalığının buna izin vermediğini ve genç yaşta ölümünü anlatıyor. Filmdeki erkek karakter annenin isteği üzerine hayali olarak eklenmiş bir karakterdir. Anne, normal hayatta aşk yaşayamayan kızına filmde aşkı hediye etmiştir. Dizide aya bir basketbol oyuncusu fakat Aya gerçek hayatta böyle bir sporla asla ilgilenememiş.

Konusu; Aya, 15 yaşında akıllı ve sportif bir genç kızdır. Ailesinin en büyük çocuğudur. Babasının tofu dükkanı vardır ve dükkanla aynı yerde olan evlerinde yaşamaktadırlar. Aya giriş sınavına girmeden önce düşer ve Asou adlı gençle tanışır. Asou ona yardım eder ve birlikte sınava girerler.

Halbuki, Asou sınava girmekten vazgeçmişti ama Aya’yı okula yetiştirmeye çalıştığı için o da sınava girer. Aya, Higashi Lisesi’nin giriş sınavını kazanır ve evde bunu kutlarlar. Asou da aynı okulu kazanır ve aynı sınıfa düşerler. Aya basketbolu oldukça seviyordur ve bu oyunda çok iyidir.

Bir gün okula giderken feci şekilde düşer ve çenesi kanar. Bunun üzerine hastaneye giderler ve annesi eskiden hemşire olduğu için hastalıkları bilmektedir ve kızının bir zamandır farklı belirtiler gösterdiğini doktora söyler ve doktor onu muayene ettikten sonra omuriliğinin bozulduğunu tespit eder ve bu hastalığın hiç bir tedavisi olmadığını söyler. Aya bu hastalık sürecinde ailesinin ve arkadaşlarının desteği ile hayatına devam eder.

Çok duygusal, bir film olarak çok etkileyici… Aya-Nee’nin hastalığı aslında yapmak istediklerine vücudunun uyum sağlamaması. Yani vücut düşerken kendini koruma refleksi ile elleriniz ile kendinizi korumaya alır. Bu otomatik bir harekettir ve asla düşünmezsiniz oysa Aya-Nee bu hareketleri bedenine yaptıramıyor. Haliyle ağaç gibi devriliyor!

Aslında filmlere konu olan günlük hastalığın takibi için yazılmış. Hastalık o kadar kontrolden çıkıyor ki kız engelliler okuluna gitmeye başlıyor. Yutkunamıyor, konuşamıyor… Her şeye rağmen yaşamaya çalışması insanın içini burkuyor bir taraftan da mücadeleyi bırakmamak gerektiği gerçeğini hatırlatıyor.  20 li yaşlarındaysa hayata veda ediyor.

Gerçek hayat hikayesine dayanan bu dizinin pek çok izleyicinin dikkatini çekeceğini ve izleyenleri hüzne boğarken bir taraftan da yaşama umudunu körükleyeceğini düşünüyorum. Yalnız bizim Aya ne olur bilmiyorum ama seyirci mutlu sona hazırlanmasın benden uyarması! Acınız ile yaşama umudunuz birbirine karışıp, karmakarışık olmaya hazırlanın, bu dizi gerçeğin ta kendisi!

Hayatta mücadeleyi hiç bırakmamanız dileği ile…

http://blog.milliyet.com.tr/eceer

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://www.facebook.com/eceeryazilari

 https://www.facebook.com/dizisin

 https://www.facebook.com/EceERFanClub

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..