Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '15

 
Kategori
Futbol
 

Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'e açık mektup

Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören'e açık mektup
 

Futbol Federasyonu ve onun Başkanı Yıldırım Demirören'in trübün olaylarının önüne geçmek için yoğun çaba sarf ettiklerini biliyorum. Ne varki tüm iyiniyetli çabalara rağmen futboldaki şiddetin önüne geçemiyoruz. Sahaya iniliyor, takım araçlarına saldırılıyor. Hakemler hedef alınıyor.

Bir yandan da seyirci sayısı azalıyor. Şiddet seyirciyi trübünden hatta futboldan soğutuyor. Hemen her hafta trübün kapatma cezalarının olduğu bir sezonu daha geride bırakıyoruz. Ceza alan taraftarlar, başkanlar, yöneticiler, futbolcular. 

Bütün bunların sonunda kaybeden futbol oluyor. Şiddet futbolun marka değerini düşürüyor. Peki bunun önüne geçebilmek için ne yapılmalı? Federasyon bu konuda somut adımlar atıyor ama yeni düşüncelere projelere de ihtiyaç var.

Bana göre öncelikle taraftarlığın ne olduğu iyi anlatılmalı bizim futbolseverlere. Bir futbol takımının ne anlama geldiği anlatılmalı. Federasyon bu konuda kısa filmler hazırlamalı. Bunlar kamu spotu olarak yayınlanmalı.

Futbolun bir oyun olduğu anlatılmalı. Futbola başka şeyler yüklenmemeli. Sahaya çıkan bizim sevdiğimiz takım. O kadar. Bu bir savaş değil. Bu bir namus meselesi değil. Kaybedince çıldırmanın bir manası yok. Kaybedilen ne bir savaş ne de namus. Sadece bir oyunu kaybediyoruz. Bir hafta sonra kazanabileceğimiz bir oyun. 

Malesef taraftarlarımız yaşamlarındaki tüm yenilgilerin rövanşını tuttukları takımla almak istiyorlar. Takım yenilince de yenilen sadece bir takım olmuyor. O yenilgiye futbolla hiç ilgisi olmayan başka yenilgilerimizi de ekleyip çıldırıyoruz. Küfrediyoruz, kırıyoruz, döküyoruz.

Yeni sezon öncesi süper ligde ne kadar takım varsa. Bunların ne kadar yöneticisi başkanı varsa. Bu takımların ne kadar futbolcusu varsa hepsi teker teker şiddete karşı olduğunu deklere etmelidir. Şiddet ortak düşman ilan edilmelidir. Her hafta, her maç için trübünün en iyisi seçilmeli. En centilmen taraftar ödüllendirilmelidir. Trübünde şiddet değil centilmenlik öne çıkmalıdır. 

Trübündeki zekice buluşlar ödüllendirilmelidir. Futbolun keyifli yanını öne çıkaran taraftarlar ödüllendirilmelidir. Futbolumuzda önümüzdeki sezon Federasyonun sloganı şiddeti dışlayan bir slogan olmalıdır. "Futbol bir oyundur. Oyunu bozanları istemiyoruz." Önümüzdeki sezon sevgi ve centilmenlik trübünlerdeki yerini almalı, şiddet ve küfür saha dışında kalmalı.

Yılın Futbolcusunu seçtiğimiz gibi Yılın Taraftar Topluluğu'nu da seçelim. Centilmen taraftarları özendirmek için ödüllendirelim. Dünya kupalarına gönderelim. Taraftarlar bir hafta boyunca rakip takıma nasıl küfredeceklerinin hazırlığını yapmasınlar. Nasıl güzel centilmen bir buluşla Federasyon'un ödülünü kazanabiliriz diye kafa yorsunlar.

Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı özel hayatımızda nasıl dostsak trübünde de öyle dost olabiliriz. Futbolun bir "oyun" olduğunu unutmayalım.

Dünyanın bu en çok ilgi gören mucize oyununda centilmenliğin kazanması için Futbol Federasyonu'na büyük görevler düşüyor. Federasyonda Disiplin Kurulları var. Hukuk Kurulu var. Hakem Komitesi var. Elbette bir de Yönetim Kurulu var. Bunlara şimdi Centilmenlik Kurulu'nu ekleme zamanıdır. 

Bizler ayrı takımları tutuyor olabiliriz. Farklı takımların taraftarıyız. Ama artık hepimiz centilmenlikten taraf olmak zorundayız. 

Futbol Federasyonu yeni sezonda kararlı bir şekilde "şiddet ve nefrete" savaş açmalıdır. Bu savaşta Federasyonun yanında yer almak hepimizin görevidir. 

Yeni sezonda takımımızı şampiyon olsun diye alkışlarken hepimizin ortak amacı centilmenliği şampiyon yapmak olmalıdır. 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 179
: 2576
Kayıt tarihi
: 21.01.07
 
 

Barışa ve kardeşliğe inanıyorum. Türkiye'nin yaşadığı tüm sorunların kardeşlikle çözümlenebileceğ..