Fenerbahçe, 2 puan yitirmedi; maç fazlasıyla 2 puan önde...

Sona giderken gürlemek gerekirken bu rahatlık, gevşeklik niye?

Futbolcu gevşekse, onu canlandıracak olan teknik adamdır.

Gel gör ki, İsmail Kartal, hazırlık maçı anlayışıyla oynattı takımını. Sanki eksikleri görecek, solda kendine yer etmiş Caner’i sağda, ileride oynatarak, Caner’e yeni yer açacak...

Deneme yanılma, sınama mınama...

Hazırlık maçı havasında oynatmak!

Doğrusu, ilk dakikadan son dakikaya bakınca, bu anlayışı “kafayı oynatmak”la eşdeğerde düşünmek, hiç de abartı olmaz!.

Başarıda bile, utançtan övgülerin esirgendiği İsmail Kartal, şimdi topun ağzında...

Bir ateşleme, tetiği çekme yeter!

İyi ki, Eskişehir’deki görüntü Kadıköy’de, Bursaspor maçında olmadı. Hazır, Alex gelmişken, Alex’i ateşlenecek “silah” olarak görenler, getirenler, ortalığı birbirine katardı.

*****

Koskoca ülke, dolayısıyla “futbol dünyası” da, film seti gibi ya...

Her türlü fırıldak, yalan dolan; saldırı var.

Oyunculara biçilen “aptal rolü"yle izleyiciler, aptal yerine konuyor. İzleyiciler de o kadar memnun olmalı ki, ekranlar, “dizi”lerle dolu...

Doğrusu, İsmail Kartal da, oynattığı/ kurguladığı oyunla, futbolcularına yüklediği “rol”le, izleyicileri ekran başına bağlayacak!.

Hem de ne bağlama!

Dizinin, devamının izlenmesini sağlamak için, ilginç, merak uyandıran bir sahneyle bitmesi misali, Eskişehir maçı da, öteki/ kalan maçları daha bir merak uyandırıcı, izlenecek duruma soktu.

Şampiyonluk yolunda “üçlü” yarış, anlaşılan, inişli çıkışlı, dalgalanmalı biçimde sürecek...

Borsa’daki işlemler gibi...

“Üçlü”den biri, "dip" yapan, sonra kendine gelen “altın”da olduğu gibi, başını alıp gidemiyor bir türlü..

Yarın öbür gün kim bilir ne/ler olur?

*****

Fenerbahçe, Balıkesirspor maçı bir yana, hiç böyle etkisiz olmamıştı.

İsabetli tek şut atılmadan, Mustafa Yumlu’nun boş bulunmasıyla attığı golle, Fenerbahçe 3 puan kazandırabilirdi.

“Büyük”ler, yenilince 3, berabere kalınca 2 puan yitirirler. Bu, “büyüklük”ün şanındandır.

Fenerbahçe, Eskişehir’de berabere kalınca 2 puan yitirdi mi diyeceğiz?

Hayır, bir puan öndeydi, şimdi, en yakın iki rakibinden 2 puan öne geçti!.

Sonuç olarak, Fenerbahçe ne yaptı?

Kendinden olmayan o golün üstüne erken yatarak maçı o skorla bitirmek istedi. Doğrusu, İsmail Kartal öyle bir “taktik” verdi.

İsmail Kartal, ayrıca, Hasan Ali Kaldırım, son anda kazanılan o serbest vuruşu kullanamadığına göre, sahada serbest vuruş kullanacak adam bile bırakmadı!.

Son söz:

“Büyük”lerin ipi göğüslemesinden söz ederken, bu maçı kazanırsa yüzde elli şampiyon olur demeler de, sanıyorum, bir başka “büyüklük” olsa gerek!.

tps://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com