Fenerbahçe eli boş dönüyor; çünkü Akhisar’ın Gekas’ı var!

Manisa’dan eli boş dönmek!.

Bu Akhisar, böyle gittiği sürece, “Büyükler”in canını daha çok yakar. Bu oyun anlayışı içeride böyle verimliyse, dışarıda daha etkili olacağa benzer.

Geride kalmak, bir anda ileride çoğalmak, etkili ayaklarla rakibi ürkütmek...

Akhisar, akıllı bir oyunla, istediği sonucu aldı. Maçtan önce, “Fenerbahçe’ye iki gol atsam yeter!” diyen Gekas, Akhisar’ın vazgeçilmezi olduğunu gösterdi. Buna karşılık, Fenerbahçe’de kendini gösterenler yoktu; beklentileri boşa çıkaranlar çoktu.

Şimdi ne olacak?

İsmail Kartal’la işlerin yürümeyeceği dile dolanacak!..

(İsmail Kartal, kendi halinde biri, havalı değil; tam bir emekçi. Böyle emekçiler, “tuzu kuru”larca sevilmez.)

Maçı izledikten sonra, “Şöyle olsaydı, böyle olsaydı” demeler, “Teker kırıldıktan sonra yol gösteren çoktur” misalidir. Özellikle “Büyükler”deki dalgalanmalar, yenilgiler, hep “büyük sorun” olarak görülmüştür.

Taraftar ne ister?

Önüne geleni devir!.

“Devirmek” için yola çıkan, devrilmeyi de önceden olağan sayabilmeli!.

*****

Fenerbahçe, “bal vermeyen arı” gibiydi!

Topla oynamayı maç boyunca sürdürmek, sanki golün daha güzel olması, topla kaleye girmek “fazla puan”  için yetiyormuş gibi oynamak!..

Fenerbahçe’nin havası böyleydi.

Bir maça bakarak, olumlu/ olumsuz kesinlemelere gitmek ne ölçüde doğru?

Akhisar’ın Fenerbahçe'yi yenmesi bir rastlantı değil; güzel, akıllı bir oyunun sonucudur.

Akhisar, şimdi “zirve”de.

“Zirve”de kalmak o kadar kolay değil. Çünkü yol uzun!. Onun için Akhisar’ın burada ne kadar kalacağını bekleyeceğiz. Ancak, bilinmesi gereken, “maraton” bittiğinde, tartışmaya gerek yok, “zirve”de, “Büyükler”den biri olacaktır.

Keşke, Akhisar gibi bir takım, etkili oyununu sürdürebilse de...

*****

Fenerbahçe'de özellikle Emre’nin yokluğunun hissedildiği söylenecek.

Ama şu da var:

Emre, robot değil ki, sürekli sahada kalsın, aynı verimlilikte oynasın! Oysa takımların “tek adam”a bağımlı olması demek, ortada bir sorun olduğunu gösterir.

Emre'siz Fenerbahçe birçok fırsat yakaladı, fırsatları gole dönüştüremedi.

Akhisar, Fenerbahçe’nin oynaması gerekeni oynadı:

Geride kalmak, uzun toplarla karşı kaleye gitmek, az adamla yakalamak!..

Kuşkusuz yakalamak yetmiyor, ayağa gelen fırsatı değerlendirmek önemli. İşte Gekas, önce Alves’in "es" geçmesi, sonra özellikle Bekir’in uzaktan izlemesi ile iki gol attı.

*****

Süper Lig, 4. haftayla bitti mi?

Her zaman olduğu gibi, 34 haftalık “maç maratonu”nda dalgalanmalar, tökezlemeler sürecek...

Gelecek haftalarda o “Büyükler” dirilecek, bir hevesle önde gidenler/ koşanlar, ayakta kalmak için çaba gösterecekler. “Büyükler”in hepsi olmasa da, en az ikisi, “tepe”lerde olacak!

Son söz:

Rüzgâr, mevsimlere göre farklı eser; önemli olan, o esmelerden yararlanmak, korunmak yolunu bilmektir!.

http://www.facebook.com/turgutcelik