Futbol ve Çelişki

Vehbi Koç’un; “Siyasette ve ticarette acımak olmaz” diye bir veciz söz söylediği rivayet edilir.

Kurduğu imparatorluk; Türkiye’nin en büyük grubu ise ve söz konusu gruba ait şirketlerin tamamı her yıl düzenli olarak vergi rekortmeni oluyorsa bu yapının en önemli mimarının sözü elbette çok değerlidir.

Zarar eden işadamı, normalde uzun bir zaman işini devam ettiremez ve batar. O yüzden son derece sağlam ilişkilere, son derece akılcı yönetimlere sahip olan şirketler ise hayatta kalır.

Konu futbol olunca işler bir anda değişiveriyor. Çünkü kendi şirketlerinde asla zarar etmeyen, ünü yurtdışında dahi bilinen ülkemizin medar-ı iftiharı olan işadamlarımızın yönettiği futbol takımları tel, tel dökülürken ne doğru dürüst vergi veriyorlar ne de uluslar arası arenada en ufak bir başarı gösterebiliyorlar. Bir futbol takımın haricinde bu zaferlere doğru dürüst yaklaşabilen olmadığı gibi, yarattığı terör ve milletin yaşadığı ıstırap mutluluktan daima öndedir.

Kendi şirketinde zarara tahammülü olmayan insanların yönettikleri kulüplerde zarar üstüne zarar etmeleri gerçekten inanılır gibi değil, İnandırıcı da değil; çünkü gerçek bir tezadın kendisidir.