Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '14

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray, Yanal “Fırtına”sına yakalandı; hasar büyük!.

Galatasaray, Yanal “Fırtına”sına yakalandı; hasar büyük!.
 

Futbolda işlerin kötü gittiği zamanlar olur.

Bir yönetim, teknik direktör değişikliği, futbolcuları kamçılar. Değişiklik, “taze kan” demektir. Bir yandan tribünler canlanır, bir yandan da futbolcular... Futbolcuların üzerinden "ölü toprağı” atılır sanki.

Değişiklik sonrası, ilk maçın önemi, hiç mi hiç yadsınamaz.

Galatasaray’da yönetim değişti, ama bu, futbol takımına o kadar yansımadı.

Ama...

Trabzonspor’da teknik direktör değişikliği, TT Arena’da sahaya yansıdı. Futbolculara hakaretler yağdıran, yetmedi onları tribünlere şikayet eden Halilhodzic gitti, yerine gelen Ersun Yanal'ın bir “umut” olduğu görüldü.

Trabzonspor, dün öyle bir oyun tutturdu ki... Galatasaray, deyiş yerindeyse, Ersun Yanal “Fırtına”sına yakalandı!.

Hasarın bilançosu ağır: Yenen 3 gol, giden 3 puan.

*****

Trabzonspor’daki bu canlılık, etkili futbol, gelecek için umut verici...

Ersun Yanal’la ilk maçta gelen bu “çıkış"ın sürmesi isteniyor mu?

İsteniyorsa, bunun yanıtı, Ersun Yanal’ın “Futbolda şike sürecinin yaşandığı 2010-2011 sezonun şampiyonu kim?" sorusuna verdiği yanıtta yatıyor:

“Biz teknik adamlar, futbolcular saha içinde kalıp saha dışını yönetmeye kalkmayalım. Bu iş üzerinden politika üretmeyelim. Bu, bizim için oldukça zararlı şeyler. Bizler, saha içinde görevliyiz, saha içindeki performanstan sorumluyuz. Saha içindeki performansı oluşturacak tüm odaklanmamızı gerçekleştirmek durumundayız. Onun dışındakiler bizi hiç ilgilendirmiyor.”

Ersun Yanal’ın sözleri, kimlere?

“Kupa” kazanacak ekibi, kadroyu oluşturmak yerine, bir inat, “Kupa da Kupa” söylemleriyle zaman yitirenlere...

Galatasaray karşısında “fırtına” gibi esmek, neyi gösteriyor, hangi "mesaj"ı veriyor?

Dünü bırak, geleceğe bak; çünkü güç, umut, gelecekte saklıdır!

*****

Trabzonspor, ilk dakikalar bir yana, Galatasaray’dan çok üstündü. Özellikle orta alanda sağladığı üstünlük, Galatasaray’ı bocalatmaya yetti.

Trabzonspor’da bütün futbolcular yeni bir “ruh”la oynadılar. Yerlilerden Mehmet Ekinci ile Özer Hurmacı oldukça etkiliydi. Bunlara Bosingwa, Constant da eklenince, Galatasaray’a savunma yapmak kalıyordu.

İlk gol öncesi, Yekta Kurtuluş, Cardozo'nun şutunda kaleye girecek topu eliyle kesti, hakem/ler görmediler. Belki de Prandelli’nin penaltı konusundaki yakınmasının etkisinde kaldılar.

Penaltı gol olur ya da olmazdı, orası ayrı, Yekta Kurtuluş, “kırmızı” görmekten kurtulmuş oldu.

(Olağanüstü yetkilerle donatılan hakemlere ne denebilir, onlara kim yan bakabilir ki?)

Trabzonspor’un üçüncü golünü Yusuf Erdoğan, kendi çabası, becerisiyle attı, ama bunda Selçuk İnan’a inanmayan, onu ıslıklayan, bu yolla takımının morali bozan seyircinin de payı vardı!.

*****

Galatasaray, iyi değildi; Trabzonspor, bundan yararlanması bildi.

Prandelli, Süper Lig’de 10. maç/lar oynanıyor; daha “onbir”ini oturtamamış.

Yönetim değişti; kendisi de “az” değişti; bir bakıma yön değiştirdi.

Ama nasıl?

Daha futbolcuları görmeden, gelir gelmez, başta Sabri’yi kadro dışı bıraktı; yönetin değişince, Abdurrahim Albayrak, Sabri’nin affedildiğini söyledi. Yön değiştiren Prandelli, hemen ilk maçta Sabri’ye sarıldı, geldik bugüne...

Prandelli’deki bu “değişme”, futbolcuları etkilemiyor mu, sanılıyor?

*****

Galatasaray futbol takımı Abdurrahim Albayrak teslim edilmiş gibi.

Trabzonspor’da ise, kendisini son olarak Fenerbahçe’de kanıtlamış bir teknik direktör var.

Bu maça bakarak ne denebilir?

Bir çiçekle bahar gelmez. Buna bağlı olarak bir maçla gelen sevinç, hüzün de sürekli olamaz. O bakımdan “övgü”de de “yergi”de ölçülü olmak gerekir.

Şu da var:

Ersun Yanal, cesur, etkili bir futbol oynattı, oynatacak da... Prandelli'in nasıl bir oyun anlayış olduğu daha belli değil.


Son söz:

Dünü bırak, geleceğe bak; çünkü güç, umut, gelecekte saklıdır!

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..