Galatasaray'da hiçbir başarı cezasız kalmaz

Galatasaray'da hiçbir başarı cezasız kalmaz. Sadece son dönemlere bakarak da bunu kolayca anlayabilirsiniz; 2001-2002 sezonunda kısıtlı kadrosuyla takımı şampiyon yapıp, şampiyonlar liginde de çeyrek finale çıkaran Mircea Lucescu, hemen o sezon sonunda gönderilmişti. Tam 10 sene sonra takımın başına geçip, üst üste iki şampiyonluk ve şampiyonlar liginde çeyrek final gören Fatih Terim de üçüncü senesinin başında, hem de bir beşiktaş derbi galibiyetinden sonra gönderilmişti. Ve halkanın sonu tabi ki Hamzaoğlu. İki italyan teknik direktörün elinde kevgire dönmüşken takım, zor zamanlarda bir galatasaray çocuğu olarak yardıma çağırdılar onu. En kötü dönemde geldi, takımı şampiyon yaptı, 3 kupa alıp 4 yıldızı taktı ve tabi ki bu başarıları cezasız kalmayacaktı, dün itibariyle görevine son verildi. 

Hamza Hamzaoğlu eleştirilebilir, yaptığı hatalar olabilir, ben de çok eleştirdim onu ama bu, daha sezonun başındayken ve durup dururken gönderilmesini haklı çıkarmaz. Böyle bir muameleyi hiçbir şekilde hak etmedi. Tıpkı Lucescu, tıpkı Terim gibi. Memnun değilsen, sezon başında konuşup ayrılabilirsin, yine anlarım ama böylesi yakışmadı. Sürekli Galatasaray'ın ananelerinde sezon ortası teknik direktör göndermek yoktur diyen galatasaray ulemaları, bu son dönemdeki anane sapmaları hakkında ne düşünüyorlar acaba? 

Son bir söz de, olmayacağını bildikleri halde aylarca taraftarı ibrahimoviç transferiyle oyalayan, en sonunda pişkin pişkin ortaya çıkıp ibrahimoviç nerden çıktı, bizim hiç gündemimizde olmadı diyen; transferin son günü takımın bel kemiği Meloyla birlikte Tellesi gönderen, taraftar çok ses etmesin diye son dakika alman Grosskreutz'u transfer etmeye çalışan ama belgeleri göndermeyi beceremeyip büyük bir skandala imza atan, şimdiye kadar gördüğüm en çapsız ve iş bilmez yönetimlerin başında gelen sayın  GS yönetimi ve başkanı; yaptığınız ve yapamadığınız tüm transfer hamleleri ve hatalarında sizi savunan bu adamı göndermekle elinize geçti, ne düşünüyorsunuz acaba, takımın başına  Morinho'yu mu getirmeyi düşünüyorsunuz. Siz bu vizyon ve öngörüyle Galatasarayı değil gidin Batman Belediyesporu falan yönetin. Ya da yönetmeyin, zaten o coğrafya karışık, sizin yüzünüzden hepten karışmasın.