Gazını Sevdiğim Memleket

Gazını Sevdiğim Memleket

Anadolu Gurubunca Gerze’de yapılmak istenen termik santralin sondaj çalışmaları için Yaykıl-Çakıroğlu mevkiine gelen ekip, asker ve polis ile halkın karşı karşıya geldiği görüntüleri izledim.

Vatandaş, “İstemiyoruuuuuz!” diye bağırıyor. Sondaj makinelerini bölgeye sokmaya kararlı (!) güvenlik güçleri, “dağılın” diyor. Vatandaş, dağılmıyorlar. Diyalog tam bu noktada kopuyor, gaz bombaları havada uçuşuyor, copların biri iniyor biri kalkıyor. Vatandaş duygusal… taşla karşılık veriyor. Gözünü sevdiğim memleket, bir anda oluyor “gazını sevdiğim memleket!”

Aslında biz Karadenizliler, her haneden bir ölü çıkaran bu gazın daha beterini 1986’den beri biliyoruz. Ama aradan geçmiş 25 sene…bilmeyen, yaşamayan, her dönemde neme lazımcı, otorite karşısında boynu kıldan ince, kraldan fazla kralcı, yaşadığı acılardan ders çıkaramayan, güya memleket sevdası ile yanıp tutuşan, bana da bu fırsattan bir şey düşer mi diye kafa karıştıran bir sürü de adam var.

Görüntülerde ilginç bir anlar var; Sanırsınız, vatandaşın taşı kaya oldu, kalkanları deldi geçti, güvenlik güçleri geri çekiliyor. Oysa, arılar güvenlik güçlerine saldırıyor. Yarı çıplak gencin biri jandarmanın karşısına dikilmiş, “ Öldürün beni, öldürün beniiiii…” diye yalvarıyor.

Süreç, Anadolu Gurubunca, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) 20 Kasım 2008 tarihinde alınan 49 yıl süreli “Elektrik Üretim Lisansı” ile Sinop ili Gerze İlçesi’nde, 1.200 MW(Megavat) kurulu gücünde ithal kömür yakıtlı, süper kritik, konvansiyonel bir termik santral kurulması planlanmasıyla başlıyor. Detaylı bilgi, http://www.gerzeenerjisantrali.com/

Mayıs 2010’da, Gerze halkı ile şirketin ilk karşılaşması, ÇED yönetmeliği gereği yapılması zorunlu olan Halkın Katılımı Toplantısı ile oluyor. http://www.dailymotion.com/video/xd6ajg_gerze-deki-olayly-ced-toplantyysy_news linkindeki görüntüleri izleyince feleğiniz şaşacak. Kapalı alanda yapılan toplantıda halkın üzerine gaz sıkılıyor. Eh artık, “Yuuuuh” diyeceksiniz. Çünkü, şirket web sayfasında http://www.anadolugroup.com/anadolu-grubu/kurum-kulturu. kendisini “Temel İnançlarımız “ başlığı altında şöyle tanımlıyor; “İnsanları arasında dil, din, inanç, ırk, renk ve cinsiyet farkı gözetmeden, ülkemize ve insanına hizmet eder; doğaya ve çevreye, milli ve manevi değerlerle, örf ve adetlere saygılı olmayı görev biliriz.” (!!)

Gazını sevdiğim memleketimin çocuğu, eğer yapılır ise ömrü 45 yıl olacak tesis için ikiye ayrılmış. Bir kısmı, termik santrale övgüler düzüyor, “yaratılacak istihdamın önünde durmayın” diyor; aklı sıra vatandaşı “midesinden” vuruyor. Diğer kısmı – ki; o güne kadar ihtiyaç duymadığı Yeşil Gerze Çevre Platformu’nu kuruyorlar. “Toprağın, suyun, havanın derdinde; istemiyoruz “ diyor.

Türkiye’nin her yerinde, bu görüntüleri sıklıkla izlemeye başladık farkında mısınız? Halkın istemediği bir şey, sopa ile kabul ettirilmeye çalışılıyor. O termik santrali, halka rağmen sopa ile kurarsınız, peki ya sonra..? Toplumsal barış "sopa" ile sağlanır mı? Şiddete başvurmadan ortak aklı yaratmakta neden bu kadar zorlanırız anlamıyorum.

Facebook’ta oldukça ilginç bir fikir gurubu var: “Ankara’da Meclis Bahçesinde Termik Santral Yapılsın İstiyoruz.” İşte orada yazılanlardan bazıları;

- Bence bir çöp arıtma merkezi, üç-beş umumi wc, nükleer ve biyolojik depolar da yapılsın.

- Bence büyük bir yanlış yapıyorsunuz öyle bir santral kurulu ki orda !!!! Ülkeyi değil bütün bölgeyi etkiliyor...

- Hatta meclisin çatısına da baz istasyonu kursunlar, bir de yüksek gerilim hatlarını oradan geçirsinler.

- Meclis’e yetmez , bir tane Başbakanlık konutuna, bir tane Cumhurbaşkanlığına yapmak lazım , ki elektrik sıkıntısı çekmesinler.

Anadolu Gurubun iletişim sayfasına bir pretesto mesajı attım, gözünü sevdiğim memleket için cevap bekliyorum. Bu arada, sağduyulu, cesaretli ve uzun süreli mücadelesi ile görüntülerde izlediğim YEGEP sözcüsü Şengül Şahin’i kutluyorum.