Geçmiş zaman (II) ve yeni gelecek...

Bunları düşünürken uzun geceler de  sandığımın  başında yüzümü gökyüzüne doğru çevirdiğim de hala parlayan yıldızları ve ay ışığını görebiliyorum diye şükrediyorum yaradana…  Ya  tamamen benden ümidini kesse ve kör olsaydı gözlerim diye düşündüm…

Aslına bakarsanız bazen gidenler farkında olmadan bizi kendimize getirirler…

Çünkü bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra her şeyi daha iyi anlamamıza sağlar…

Bu da yaşanan ayrılıkların ardından öyle anlar gelir ki anlamamızı sağladıkları için gün gelir teşekkür bile ederiz gülümseyerek…

O yüzden benim anlayamadığım öncesinde her şeyi konuştuğun herşeyinin… Bir gece de hiçbir şeyin olmaması….

Buna çözdüğüm an… Herkes için olmasa bile benim için hayat çok daha kolay geçiyor olacak…

Buda bizim karşımızdaki insanın ruhundaki seni kabul etme derinliğine bağlıdır… Sen onu en derininde yaşarken, o seni o kadar yüzeysel yaşamıştır ki bir dalga da seni kıyıya vurmuş… Diğerlerinin yanına yollamıştır bile…

Hediyelerden  bahsetmek istiyorum… Bir ilişkide verilen ve sonrasında ayrılırken gönderilen… Kızmamak lazım… Daha öncesin de sevgiyle alınmadığı her halinden belli olan sırf verilenlerin karşılığı size sunulan hediyelerin… Hayatların da bir hiç olduğunu hissettiren ve gönlünde ve yanında gerçek anlam da olan insanlara haksızlık olmaması adına iade edilirler… Çünkü gerçek sahibidirler… Verilmesi ve sunulması gerekenler…

Ama karşımızdaki insanlar o kadar kendinden eminler ki bunları bir iletişim bahanesi olarak görüp sizi gene kırma cesaretini bile gösterebilirler…

Almışlardır o anın hatırına beğenmediklerini düşünmesinler diye… Almışlardır sebebi ne olursa olsun sevdiğinden diye… Ama bile bile bunu almak onu kırmamak adına…

Sebep gün gelir bunları saklıyayım yarın öbür gün ayrılırken iletişim aracım olur değil… Hiçliğin etkisinin haklı kanıtıdır… Ve bu kanıtları anında ortadan kaldırmak gerekir… Yüzüne çarpmaması için iki seçenek vardır ya atarsın çöpe… Yada verirsin  postaya…

Çöpe atmak kendine de saygısızlıktır… İkincisi size kalmıştır. Ya anılar rafına kaldırırsınız ya da..

Aslında burda bu saatten sonra bununda bir anlamı yoktur.

Aslına bakarsak o kadar çok söylenilecek ve anlatılacak şeyler vardır ki…

Kelimeleri bulamazsınız bulduğunuz kelimeler bazen size bile acı gelebilir…

Aslına bakarsanız bu yaşanalar ve ya yaşanacaklar  ne ilk olacak bizlerin hayatında ne de son…

Sadece çevremde o kadar çok ayrılıklara şahit oluyor ki yüreğim ve gözlerim…

İster istemez isyan ediyor yüreğim…

Aslına bakarsanız bloglarda buna benzer yaşanan olaylar halkı isyanlar ve serzenişler ve sevdayı anlatan betimlemeler var… Bazılarının çıktısıyla saklarım… Bazılarına ezberime alırım…

Aslında hiçliğin arkasından konuşulacak pekte bir şey yoktur. Uzun uzun anlatılacak giden gitmiştir. ARTIK…

Kalansa ayrılıklar da aşka dahil diyerek yeni hayatın da açabilecek en beyaz sayfayı çevirmelidir. Artık…

Bu dile gelen bloglarımdaki yazılar uzun süre ara verdiğim zamanlarda ki birikimlerin üzerinde oynanıştır Biraz bir an da dile gelen değil ayların birikimleridir bunlar…

Belki de sandığın içinde kalması gereken…

Yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana
Al içine tekrar derinine sakla, kat kasırgana
Yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz
Yokla ceplerini Aşk Kırıntılarıkalmış olmalı biraz!

AŞK KIRINTISIYLA DOYMAKTANSA
TEK BAŞIMA AÇ KALIRIM BU HAYATTA
PAYLAŞACAK BİRŞEY ARTIK YOKSA
BİR ERKEKLE BİR KADIN ARASINDA

Yürürüm ipte ağım yokken hemde
Kopkoyu içim, inan çok çalıştım
Bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için
Neyim var ki sanki senden başka
Hadi son bir kez ceplerini yokla
Aşk Kırıntılarıkalmış olmalı biraz

AŞK KIRINTISIYLA DOYMAKTANSA
TEK BAŞIMA AÇ KALIRIM BU HAYATTA
PAYLAŞACAK BİR ŞEY ARTIK YOKSA
BIR ERKEKLE BİR KADIN ARASINDA

http://www.dailymotion.com/video/xdpoa2_ask-kirintilari-teoman_music

 Siz hep meşguldeyken benim ise artık yüreğimin mesaisi bitti....

Eskiyen anlarımı ve anılarımı uğurluyorum... Gönlümden ve gönül sandığımdan bir şarkıyla...