Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Gerçeklerden neden korkuyoruz? Ve kendimize karşı neden dürüst değiliz?

Gerçeklerden neden korkuyoruz? Ve kendimize karşı neden dürüst değiliz?
 

Gerçeklerden neden korkuyoruz? Ve Kendimize karşı neden dürüst değiliz?


Gerçeklerden neden korkuyoruz? Ve Kendimize karşı neden dürüst değiliz?

Aklıma ardı ardına gelen iki soru bunlar. Farklı zamanlarda farklı insanlarda çoğu zaman görebileceğiniz sıkıntıların ana konusu gibi bu soruların cevapları. Bir harman halinde iki soruyu da cevaplayalım.

Gerçeklerden neden korkuyoruz? Çünkü çok klasik ve bilinen ifade ile gerçekler acıdır ve acıtır. İnsanoğlu ise yüzyıllardır acıdan kaçmıştır. Acıdan çok şey öğrenmesine rağmen yinede kaçar insan. Şöyle bir geriye dönüp baksanız hayatınızda aldığınız en önemli derslerin hepsinin içinde bir acı vardır aslında. Ancak yıllar sonra; çektiğiniz acıyla, öğrendiklerinizi karşılaştırdığınızda aslında bu işten ne kadar kazançlı çıktığınızı anlarsınız. Acıdan öğrenebilmek içinse çoğu zaman yaşadığınız pişmanlıktan kurtulmanız gerekir. Pişmanlık sizin kazanımlarınızı azaltır. İşte tam bu noktada “ kendimize karşı neden dürüst olmadığımız” sorusu ortaya çıkar. Bilmediğiniz yada hatırlamak istemediğiniz şey: pişman olduğunuz şeyi sizin o anda, o zamanda yapmak istediğiniz ve yaptığınızdır. Eğer bir şey size zorla yaptırılıyorsa ve gerçekten elinizden bir şey gelmiyorsa sonucunda pişman olmazsınız. Sadece elinizde bir şey varken, değiştirebilecek yada karşı koyabilecek iken hamle yapmazsanız pişman olursunuz. Yapmamış yada değiştirmemiş olmanız ise, sizin o anı; olayı, duyguyu gerçekten yaşamayı istediğinizi gösterir. Durum böyle iken neden sonrasında pişman oluyorsunuz peki? Çünkü anı yaşamaktan korkuyorsunuz, çünkü “hayatta her şeyin olması gerektiği zamanda ve olması gerektiği gibi olduğunu” kabul etmek istemiyorsunuz. Çünkü o hareketi yaparken tamamen özgür irademizle; toplumun, kültürün, dinlerin , devletin ve her türlü baskı unsurunun etkisinde kalmadan yaptık. O an mutluyduk ve mutlu olmak için yaptık bunu. Osho’nun bu konuda güzel bir sözü vardır: “Mutluluktan kendinden geçen bir insanın, özgür olması kaçınılmazdır.” İşte yukarıda açıkladığımız “net” sebeplerden dolayı gerçeklerden korkuyoruz çünkü “an” dan sonra oturup düşündüğümüzde, bütün o baskı unsurları devreye giriyor ve bizim yaptıklarımız, yaşadıklarımız, söylediklerimizle ilgili bizi yargılıyor. İnancınızı bilemem ama tek bir yaratıcı olduğunu düşünüyorsanız, sizi yargılayabilecek tek varlık O dur. Eğer bir yaratıcıya inanmıyorsanız da zaten sizi yargılayabilecek kimse yoktur. Ne olursa olsun; “kendine karşı dürüstsen !” ve “gerçekleri ne olursa olsun korkmadan” kabul ediyorsan mutluluk ve özgürlük yolunda atılabilecek en güzel adımlardan birini atmışsın demektir.

Mutlu olun ve mutlu kalın

Sevgiyle…

Fethiye , 28.01.2015

Bahadır Cesur

Profesyonel Yaşam Koçu

www.bahadircesur.com  

 
Toplam blog
: 20
: 532
Kayıt tarihi
: 09.01.07
 
 

Uluslararası Koçluk Derneği (IAC) onaylı profesyonel yaşam koçu sertifikasına, Uluslararası Koçlu..