Gideceksin

“Hiç beklemediğin bir anda biri birden gelip,

Her şeyi düzeltmiş ve seni mutlu etmişse,

Fazla heyecanlanma...

Gidecek o, hem de birden bire,

Hem de, her şeyi mahvedecek şekilde…”

The End of The Affair

“GİDECEKSİN”

Sen de bir gün gideceksin diye korkularım kelimelerimi ürkütüyor… O hiç olmayacaksın hissi var ya zülüm gibi bedenime yaralar açıyor. O gül yüzünü, yanaklarında ki dünyaları kıskandıran tebessümü unutmak mı? Tanrım ölümlerin en zorundayım… Yaşamın en güç noktasındayım!

Seni unutmak mı? Dünyanın yıkıldığı bir anda çaresizliklerin ortasında kalakalıyorum. Seni bir daha düşünmemek mi? Çıldırasıya bir duygu bu! Bedenimi milyonlarca acı sarıyor, ruhumu parçalıyor, yüreğimi söküyor…

Sen de bir gün gideceksin hissi yok mu? İşte o his var ya tüm özgürlüğümü noktalıyor, delirmeme ramak kalıyor… O halde nerede kalacak senli sensizliklerde içtiğimiz o kahvelerin tadı? Kahvem soğurdu her dem! Seni izlemek var ya kahve bahane, soğuk içilen kahvelerin tadı işte orada… Ya sensiz senlerde demlediğimiz çaylar? Mehtabın ve yakamozun her anını gözlerin gözlerimde o erguvan tadı, gelincik çiçeği kokulu, gülkurusu renklerde çayımızı içerken görmek, siluetin dahi olsa seni sensiz anlarda senle yaşamak var ya işte o anları unutmak mı?

Şimdi sen gideceksin bir gün ve ben seni unutacağım korkusu yüreğimi kavuruyor… Unutmamalıyım seni, her gün ama her gün, gün doğarken çayımı demlemeli, gün batarken senli sensizliklerde, seninle yakamozu izlemeliyim. Sana hiç durmadan şiirler yazmalıyım. Resmini her yere çizmeli, gözlerinin içindeki gülümsemeyi her dem yaşamalıyım… Gerçekten bir gün gidersen eğer ve hayallerin de beni terk ederse işte o anda yaşamıyorum demektir. Bedenim bir ölüden farksız, gözlerimdeki heyecan alınmış, dudaklarıma acının en büyüğü yerleşmiş, ruhumu ölüm kemirmiş çaresiz iki büklüm bir ben kalırım. İntihar mı? Asla! İçimde bir yerlerde senden bir şeyler mutlaka kalmıştır, ben ne kadar hatırlamasam da, hani delilik gelip bedenim ve ruhumu ele geçirmiş olsa da yine de bilirim ki bir gün bir yerlerde seni bulacağım, içimdeki gizli kalmış parçalarını ortaya çıkaracağım. Hem nasıl düşünebilirim içimde sen varken ölmeyi! Şimdi bana mutlulukla gelmişken tüm dünyamı dağıtarak gidersen eğer sen, toplamam gerçekten imkânsız bir hal alır… Seni sensizliklerimde dahi mutluyken ben, sensiz senlerde sana sevdalanıyorken bir gün eğer gidersen ve ben de seni unutursam biliyorum ki aklımı kaybetmişim demektir. İşte o vakit diğerlerinden farklı olarak seni yaşarken seni yaşadığımın farkında değilim demektir.

Her şey bir yana da,

Eğer bu gün gideceksen,

İlk önce mehtabın serinliğinde,

Sonra,

Yakamozun sıcaklığında,

Benimle şöyle demli,

İçinde hasret ve özlem olan,

Gitmek ve kalmak ile demlenen,

Erguvan tadında,

Gelincik çiçeği kokulu,

Son bir bardak çaya,

Ne dersin?

Gitmeden çayıma dem olur musun?