- Kategori
- Gündelik Yaşam
Gıybet Sevimli Değildir
Bazı konu ve kavramların, özellikle gençler arasında çok büyük bir yanlış anlaşılma ve karmaşaya sebep olduğunu farkediyorum. Günlük, rutin işlerle ilgili bazı kelimeler konusunda böyle birşeyi es geçmek mümkün olabilse de, bazı kavramlar, gözardı edilmeyecek kadar çok anlamlı önemlidir..
Bunlardan birisi de "gıybet" kavramıdır. Gıybet kelimesi, özellikle gençlerimizin anladığı şekilde, "basit sevimli sohbet, masumane dedikodu ve boş zaman geçirme aracı" anlamında değildir ve öyle görülemez. Özellikle burada hitabım, Allah inancı olanlaradır. Yani inanmayan kişi için zaten kendi doğru bildiği dışında hiçbir kavramın fazlaca bağlayıcılığı olmaz ve dilediğince konuşup davranabilir.
Gıybet, şimdiye kadar okuduklarımdan anladığım kadarıyla; birisinin arkasından kötü biçimde, hoş olmayan şekilde konuşmaktır. Konuyu genişletirsek; bir insan hakkında, onun yüzüne karşı söyleyemeyeceğiniz, duysa da hoşuna gitmeyecek kötü, hatta suçlayıcı ya da hakkında konuşulan kişinin ve hayatının olumsuz yönlerini uluorta, yayacak şekilde konuşmaktır. Yani arkadan, çirkin kelimelerle anmak, çekiştirmek, kovusunu yapmaktır. Bu kötü ve haksız bir davranıştır ve Dünya yüzünde böyle bir hareketin hoş karişılandığı bir düşünce-inanç biçimi olduğunu da sanmıyorum.
Her neyse, kendi coğrafyamıza ve kendi inancımıza değerlerimize gelirsek; ben, ılımlı, fanatik olmayan, modern bir hayat tarzına sahip birisi olarak, "gıybet" kelimesinin, dinimizde "öz kardeşinin etini yemek" şeklide değerlendirilen çok ağır günah olan bir fiil olduğunu belirtmeden de geçemedim.
Burada bir ayrımı da yapmak gerekir ki; günümüzün sıkıntılı hayatında iki arkadaş bir araya gelince ister istemez iki laflayıp rahatlamak isteği de adeta bir ihtiyaç olmuş durumda. İşte çok bunalmı, üzülmüşken dayanamayıp birisiyle bu konuşmaları, sohbeti yaparken, "filancaya biraz kırgınım. Onun lafına üzüldüm. Hoşuma gitmeyen bir davranışı oldu. Beni incitti.vs." şeklinde, masumane, mahremi deşmeyen, genel boyutlu objektif dert yanma ile; doğrudan hakkında konuşulan kişiye kötülük amacı taşıyan, içinde yalan yanlış adeta kurgulu hikayenin yer aldığı, taraflı, ardniyetli, bazen iki kişinin arasını bozmayı hedefleyen, hele ki yalan barındıran konuşmaların birbirinden farklı olduğunu, bu ikincisinin tam olarak gıybete girdiğini düşünüyorum. Netice olarak, galiba yanımızda olmayan başkaları hakkındaki kötü konuşmamaya özenmek, dilimize hakim olamadıysak ta; konuşmaları yüzeysel boyutta kısa eleştiri dozunda tutmak, fesatlıktan uzak durmaya çalışmak en iyisi olacaktır.
Bu kelimenin yani GIYBET'in gerçek anlamının sorumluluğunun yani, özellikle de"öz kardeşinin etini yemek " kadar, kötü görüldüğünün ayrıca da kul hakkına girdiğinin bilinip, üzerinde düşünülerek buna göre de, gıybet kelimesini kullanıp kullanmayacağına, gıybet edip etmeyeceğine de herkesin kendisinin karar vermesini diliyorum..Herkes ne yapacağına karar vermekte özgürdür elbette. Ben sadece bir dip not gibi bu bilgiyi paylaşmak istedim..
Sağlıcakla kalın.