Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gıybet Sevimli Değildir

Gıybet Sevimli Değildir
 

Bazı konu ve kavramların, özellikle gençler arasında çok büyük bir yanlış anlaşılma ve karmaşaya  sebep olduğunu farkediyorum. Günlük, rutin işlerle ilgili bazı kelimeler konusunda böyle birşeyi es geçmek mümkün olabilse de, bazı kavramlar, gözardı edilmeyecek kadar çok anlamlı önemlidir..

Bunlardan birisi de "gıybet"   kavramıdır. Gıybet kelimesi,  özellikle gençlerimizin  anladığı şekilde, "basit sevimli sohbet, masumane dedikodu ve  boş zaman geçirme aracı"  anlamında değildir ve öyle görülemez. Özellikle burada hitabım, Allah inancı olanlaradır. Yani inanmayan kişi için zaten kendi doğru bildiği dışında  hiçbir kavramın fazlaca bağlayıcılığı olmaz ve  dilediğince konuşup davranabilir.

Gıybet, şimdiye kadar okuduklarımdan anladığım kadarıyla;  birisinin arkasından kötü biçimde, hoş olmayan şekilde konuşmaktır. Konuyu  genişletirsek; bir insan hakkında, onun yüzüne karşı söyleyemeyeceğiniz,  duysa da hoşuna gitmeyecek kötü,  hatta suçlayıcı ya da hakkında konuşulan kişinin ve  hayatının olumsuz yönlerini  uluorta,  yayacak şekilde konuşmaktır. Yani arkadan, çirkin kelimelerle anmak, çekiştirmek, kovusunu yapmaktır. Bu kötü ve haksız bir davranıştır ve Dünya yüzünde böyle bir hareketin hoş karişılandığı bir düşünce-inanç biçimi olduğunu da sanmıyorum.

Her neyse, kendi coğrafyamıza ve kendi inancımıza değerlerimize gelirsek; ben, ılımlı, fanatik olmayan, modern bir hayat tarzına sahip birisi olarak, "gıybet" kelimesinin, dinimizde "öz kardeşinin etini yemek" şeklide değerlendirilen çok ağır günah olan bir fiil olduğunu belirtmeden de  geçemedim.

Burada bir ayrımı da yapmak gerekir ki; günümüzün sıkıntılı hayatında iki arkadaş bir araya gelince ister istemez iki laflayıp rahatlamak isteği de adeta bir  ihtiyaç olmuş durumda. İşte çok bunalmı, üzülmüşken dayanamayıp birisiyle bu konuşmaları, sohbeti yaparken, "filancaya biraz kırgınım. Onun lafına üzüldüm. Hoşuma gitmeyen bir davranışı oldu. Beni incitti.vs."  şeklinde,  masumane, mahremi deşmeyen,  genel boyutlu objektif  dert yanma ile;  doğrudan hakkında konuşulan kişiye kötülük amacı taşıyan, içinde yalan yanlış adeta kurgulu hikayenin yer aldığı, taraflı, ardniyetli, bazen iki kişinin arasını bozmayı hedefleyen,  hele ki yalan barındıran konuşmaların birbirinden farklı olduğunu, bu ikincisinin tam olarak gıybete girdiğini düşünüyorum. Netice olarak, galiba  yanımızda olmayan başkaları hakkındaki kötü konuşmamaya özenmek, dilimize hakim olamadıysak ta; konuşmaları yüzeysel boyutta  kısa eleştiri dozunda tutmak, fesatlıktan uzak durmaya çalışmak en iyisi olacaktır.

Bu kelimenin  yani GIYBET'in  gerçek  anlamının sorumluluğunun  yani,  özellikle de"öz kardeşinin etini yemek " kadar,  kötü görüldüğünün ayrıca da kul hakkına girdiğinin bilinip, üzerinde düşünülerek  buna göre de, gıybet kelimesini kullanıp kullanmayacağına, gıybet edip etmeyeceğine de herkesin kendisinin karar vermesini diliyorum..Herkes ne yapacağına karar vermekte özgürdür elbette. Ben sadece bir dip not gibi bu bilgiyi paylaşmak istedim..

Sağlıcakla kalın.

 

 
Toplam blog
: 148
: 384
Kayıt tarihi
: 21.09.07
 
 

Merhaba...  Üniversite mezunu Kamu İdaresinde  çalışan bir bayanım. Ankara'da iki oğlumla yaşıyorum..