- Kategori
- Haber
Günün tarihi: 29.Haziran.2015
89,Gazi Birincisi "Renk"
Günler gelip geçiyor işte. Sanki hepsi de birbirine benzer şekilde geçiyormuş gibi ama değil. Her günün kendine özgü özelliği ve güzelliği vardır. Tabii anlayana.. Bugün bir Ramazan günü. Ramazan’ın 12. günü.
Bakalım neler oluyor?
1. Savaş için teyakkuz durumu :
Neler oluyor anlayamıyoruz? Savaş emirleri veriliyormuş; komutan istifa etmek için bekliyormuş. En ağır silahlar sınırda konuşlandırılmış. Toplar ateşe hazırmış. Türk ordusu artık Suriye’ye giriyormuş… Yine bir sürü laflar; bir sürü beyanatlar. Biz aslanız, kaplanız, söylemleri. Bilmem kaç km içeri girilip, bir sınır çizilip, sonra geri dönülecekmiş. Eski Genel Kurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ , “Suriye’ye girersiniz ama çıkamazsınız..” demiş. Her şeye karşın hazırlıklar sürüyormuş. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, hükümetten ıslak imza istemiş. .. Miş miş..
Bir ülkeye girip, yeniden sınır çizip çıkmak, kolay mı..? En iyisini Atatürk söylemişti :”Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır…” Taarruz için de aynı kurallar geçerlidir. Sen hücumu belli bir noktada durdurabilir misin? Adamlar nereye kadar çekilecekler, önceden bilir misin? Hem adamların düzenli bir ordusu yok ki, onlar da çete savaşı yapıyorlar. Çeteye karşı savaşmak, düzenli bir orduya karşı savaşmaktan çok daha zordur.
Yine kimin tepesi attı ki.. “Suriye’ye gidiyoruz,” diye başladılar. Haydi hayırlısı.
2. 89. Gazi Koşusu sonuçlandı:
Günler öncesinden meraklıları hesaplar yaptılar, kitaplar yaptılar. Çeşitli üç yaş İngiliz atları üzerinde tahminler yürüttüler. Tabii, bu işte çok büyük paralar dönüyor. Onun için mereklıları günler öncesinden dün için hazırlıklıydılar. Nihayet , 28.06.2015 günü, saat 17.30’da 89. Gazi Koşusu İstanbul Veliefendi Hipodromunda koşuldu. Maç saatinde yakışıklı Beyefendiler, İngilizler gibi güzel güzel şapkalar giymiş hanımefendiler Hipodromun asıl localarını doldurdular. Millet de aşağıda , yarışın heyecanı içinde hararetle yarışın koşulmasını bekliyordu.
Yarışta 4 numaralı "Captain Pitt"in komiserler kurulu kararıyla start almaması sonrası 3 yaşlı 21 İngiliz safkan mücadele verdi. 89. Gazi Koşusu'nda ikinciliği Hikmet Kızılca'nın sahibi olduğu, Selim Kaya jokeyliğindeki "Tatvan İncisi" 2.31.19'luk derecesiyle aldı. 1927'den beri yapılan yarışta üçüncülüğü ise Ayhan Ekmekçibaşı'nın sahibi olduğu, Gökhan Kocakaya'nın jokeyliğindeki "Güngör Baba" 2.13.98'lik derecesiyle elde etti. Bülent Doğan'ın sahibi olduğu, Halis Karataş jokeyliğindeki "Oğlum Berat", ise 2.32.13'lük derecesiyle dördüncü sıraya yerleşti. (hürriyet.com.tr)
Yarış öncesinde bu yarışın favorileri arasında pek gösterilmeyen Gülçin Kundakçı'nın sahibi olduğu, Ahmet Çelik'in jokeyliğini yaptığı “Renk” adlı at favori atların tümünü geride bırakarak açık ara farkla kazandı.
Gözler bu yarışları izlemesi adet olan cumhurbaşkanı’nı aradı ama onun yerine vekili vardı. Böylece , Birincilik ödülünü de Gülçin Kundakçı’ya Kupayı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga verdi.
Ufak tefek , eneze diye beğenmedikleri o güzelim at, hepsini arkasına taktı ve günün Birinciliğini kazandı. Sahibi ne kadar övünse azdır. Tebrikler.
3. Hakkari’de Havuz:
Bugünün içimi ferahlatan bir diğer güzel haberi ise, Hakkari/Çukurca’dan geldi. Haber şu:
“Hakkari'nin Çukurca ilçesinde dağ yamacına inşa edilen yarı olimpik havuz, yaz mevsiminde sıcak havadan bunalan vatandaşlara ev sahipliği yapıyor.” (milliyet.com.tr)
“Hakkari’li girişimciler Naim Derin ve Melih Parlak'ın ilçeye 5 kilometre uzaklıktaki dağ yamacında yaptırdığı yarı olimpik havuz, vatandaşları derelerde serinlemekten kurtarmış…”
Haberin güzelliğini görüyor musunuz? Bir yanda savaşlar, silahlar; kafa kırmalar.. Ama diğer yanda akıllı iki insan, vatandaşlarını mutlu etmek için, havuz yapıyor ve insanlar orada bol bol yüzerek mutlu oluyorlar..
Emin olun spor insanları mutlu yapar. Bunu yapanlar bilirler. Hele yüzmek… bence sporların en güzelidir ve en eğlencelisidir. İnsan her zaman sudan mutlu, sevinçli, neşeli çıkar..
Kim düşündüyse bu havuz buluşunu, öteki illere, ilçelere örnek olsun… İnsanları mutlu yapmak mı istiyorsunuz. Onların spor yapmalarına, yüzmelerine fırsat hazırlayınız. Gerisi kendiliğinden gelir.
Bana göre, Suriyelilerin her kentinde, her ilçesinde, her mahallesinde yüzme havuzları olsaydı, hiç savaşı düşünmezlerdi… Ama nerede , adamların doğru dürüst içecek suları bile yok..
Bugünkü diğer önemli olayları sayacak olsam; ömür yetmez. Özetleyelim, dedim…