Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '17

 
Kategori
TV Programları
 

Güzellik Faşizminin Son Kurbanı İrem Derici Oldu

Güzellik Faşizminin Son Kurbanı İrem Derici Oldu
 

İki görüntünün arasındaki farka bakın ve teşhisi siz koyun


İnce olmanın toplumda moda olma algısı ciddi bir faşizmdir. Artist ve mankene benzeme çabası ruhun kendini yok etmesine ve beynin de bedene takıntı yapmasına neden oluyor. Popüler kültür arasında aşırı zayıflığın alkışlanıyor olması bu faşizme destek veriyor ama sonuçları hiç hesaplanmıyor. Yemenin ayıplandığı zayıflığın alkışlandığı bu sistem pek çok insanın hayatını kaybetmesine veya o sınıra gelmesine neden olmaktadır.

İnce olmak ile zayıf olmak aynı şey değil!

İnsanlar anatomileri nedeni ile aynı fiziksel görüntüye sahip değildir. Irksal, genetik gibi faktörlerin ile “kendince ince” olabilirler ama bu kimilerine yetmez. Sağlıklı olmak “normal kiloda olmak” diye yorumlanmalıdır. Ne yazık ki ışıkların altında yaşayanlar için “ zayıf olmak” güzellik kriteri olarak yorumlanmaya başladı.

Zayıf olmak; güzel olmak, çekici olmak, seksi olmak ile eş değer kabul edilmeye başladı. Böyle olmayınca da “Star” kategorisine alınmaya başlıyor. Oysa Star olmak için yetenek ve ışık lazım! Bu durum o kadar büyük bir sektör oldu ki zaman zaman kötü haberleri duymaya başladık. İşte bunlardan biri de İrem Derici. Ne yazık ki bu kadar büyük bir sesi, starı  zayıflamak uğruna kendini iskelete çevirmiş görmekteyiz.

Son günlerde yoğun bakım servisinde tedavi gören sanatçı, her ne kadar “besin zehirlenmesi” tanısı ile hastanede yatıyor olsa da vücudu direncini yitirmiş. Boşaltım sisteminde problem oluştuğu ve aşırı su kaybından dolayı tedavi gördüğü açıklamaları geliyor.

Yıllardır hastane kapısı görmeyen İrem Derici, aşırı zayıflaması sonrasında sık sık hasta oluyor. İşte bu güzellik faşizmidir! Sanatçının günde tek çeşit besinle beslendiği, günde 2 kere arpa suyu içtiği, kinoa ile beslenerek zayıfladığı, çok fazla spor yaptığı gibi pek çok haberle gündeme geliyor.

Peki, bu durum sağlıklı mıdır?

Her şeyden önce bedeninizi sevin! Bu kimine göre kilolu diye tanımlanabilir. Ben obeziteden bahsetmiyorum, balık eti değiminden yola çıkıyorum. Doktorunuza danışın, dengeli beslenin ve spor yapın! Spor yapan İrem Derici’nin yaptığı gibi değil! Çünkü eğer yeterli protein alsa kasları gelişirdi. Evet, kasları gelişirdi… Ben demiyorum ki Herkül ya da Zeyna olsun ama bir yerinden belli olurdu. İrem Derici, spor yaparken protein almışsa da bu bitkisel protein olmalı yoksa gerçekten kas yapardı.

Sabah programlarında İrem Deveci’nin anoreksia olduğu ile ilgili pek çok konuşmacı sanatçının özel hayatını paylaştı. Artık yemek yemiyormuş!!!! Eyvah, bunun tedavi edilmesi gereken psikolojik bir hastalık olduğunu bilmenizi isterim. Sürekli kendini şişman gören sabit fikir beyine yerleşiyor ve kişi tok olduğunu düşünmeye başlıyor ve aynada kendini sürekli şişman görüyor.

İrem Derici, kendine yazık etmesin!

Ses yarışması ile tanıdığımız ve çıkışı ile baş döndüren sanatçı, “bir yarışmadan star olan” belki de tek örnek. İrem Deveci’yi daha yıllarca dinlemek istiyoruz.  Kendine iyi bak İrem!

B hastalıkların ne olduğunu bilmenler için nedir açıklayacağım.13. yüzyıldan itibaren zayıflık güzelliğe eş değer kabul görmeye başladı. “Yok canım,  etli butlu kadınlar revaçtaydı” demeyin. Anoreksiya ve Bulumia araştırıldığında kökü 13.yüzyıla dayanıyor.

ANOREKSİA: Rejim yapar gibi başlayan zaman içinde beslenme içgüdüsünün yok olduğu aşırı zayıflık hastalığıdır. Psikolojik bozukluktur. Yeme bozukluğudur. Ciddi ve kalıcı hasarlar bırakabilir, tedavisi çok güçtür. Kendini sürekli kilolu görmek, beden algısının yok olmasıdır. Kişilikleri; duyarlı, hassas, mükemmeliyetçi, azimlidir. Tedavi yöntemi antidepresan ve terapi eşliğinde oldukça uzun sürelerde bazen sadece hastane ortamında yapılabilir.

BULİMİA: Bu hastalığa sahip olanlar önce çok yiyip daha sonra uzun süreli aç kalarak beslenme bozukluğu yaşarlar. Bulumikler aşırı yedikten sonra yediklerini kusarak sindirimi tersi yönde çalışmaya teşvik ederler. Kusmak yetmezmiş gibi ilaçlarla bağırsak boşaltılır. Kişinin düşünceleri gıda, kilo, vücut görünümüne takıntılı hale gelmiştir. Tedavileri hastane ortamında yapılır. İlaç ve şefkat terapileri ile geri dönüş sağlanmaktadır. Ama çoğu kez hasta duygusal çöküşlerde tekrar bu hastalığın pençesine düşmektedir.

Hayatta kendinize iyi bakmanız dileği ile…

http://blog.milliyet.com.tr/eceer

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://www.facebook.com/eceeryazilari

 https://www.facebook.com/dizisin

 https://www.facebook.com/EceERFanClub

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..