Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '17

 
Kategori
İnançlar
 

Halife..

Halife..
 

Nasıl ki Allah ismiyle işaret edilen Hz. Musa zamanında ötelerde, ve Hz. Muhammed tarafından da 'insan beyninde' bulunması söz konusu iken, bu algılamanın seviyesi de Halife olarak ve Mardiye bilinciyle anlatılmış oldu.


İnsanın gelişimini 'zamana bağlı' olarak ele almak lazım. Ancak istisnai bazı durumları da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Örneğin Hz. Adem'den evvel de  'Allah ismiyle işaret edilen' olduğuna ve Âdem adı altında açığa çıktığına göre, sadece bu mahalde kendini bilmesi ile beraber Adem'den önceki süreçler içinde de nice Ademlerin yani İNSANın varolması ihtimal dahilindedir.

 Ez cümle; Allah, halife olarak seçilen Adem ile kayıtlanmamalıdır. Adem'den önce de kendini bilen beyinler vardır. Ancak Hz.Adem insansılar arasında açığa çıkan ve lanse edilen ilk halifedir. Konuyu bu şekilde kabul etmek gerekiyor. Kur'an konuyu bu  şekilde tescillemiştir.

Hz. Musa zamanında insanlar, ' tenzih' anlayışına sahipti. 'Allah ötelerde bir varlık' deniliyordu. Hz. Musa’nın öğretisi böyleydi. Hz. Musa, Allah ismiyle işaret edileni kendisinde bulmasına karşın, insanlara verdiği bilgi, toplumun değerleri açısından "Allah'ı ötelerde bulması" şeklinde kabul etmesini gerektiriyordu.

 Hz. Resulullah zamanında ise Allah ismiyle işaret edilenin bir tanrı olmadığı tehvid esasına göre anlatıldı.

 Tevhid; “Herşeyin bir noktadan kaynaklandığını” bilmek, 'birlemek' anlamına gelirken, Vahdet “o birlemeyi şuurda yaşamaktır” idrakiyle tanımlamak demektir.

 Bunun algılama düzeyleri muhtelif basamaklarda Kur'an'ı Kerim'de anlatılıyor. Mutmainne-Radiye düzeyi gibi…  Ancak son Müceddid, yaşadığımız bu dönemlerde odaklandığımız Halife noktasına, direkt Mardiye boyutuna çekti.

 İşte bu son Müceddid'teki ve toplumun performansına bağlı olarak böyle bir şeyin gelişmesi sözkonusu.

 Nasıl ki Allah ismiyle işaret edilen Hz. Musa zamanında ötelerde, ve Hz. Muhammed tarafından da 'insan beyninde' bulunması söz konusu iken, bu algılamanın seviyesi de Halife olarak ve Mardiye bilinciyle anlatılmış oldu.

 Değişimlerin çok farklı idraklar oluşturabileceğini de insan kabul ediyor. Bir şekilde zamana ve bilimselliğe bağlı olarak da idrak etmekte fayda var.

 Diğer yandan, yani Âdem’den önce insansıların yaşadığı dönemde İNSAN’ın var olduğunu, değişmeyen sistemler açısından ele alındığında konunun, değişimlerin, teknolojinin ve bilimin insanlara katkı yaptığını bilmemize ve Altın Çağı yaşadığımızın idrakında olmamıza rağmen, Hz. Adem'den açığa çıkanın  Hz. Adem'den önceki nesillerde de var olduğuna ve de kendini bilen insanların bulunduğuna dair görüşlere otomatikman ulaşıyoruz.

 Benim izlenimlerim böyle. Zira tanımlanamaz olanın hiçbir kayıt altında kalmayacağını düşünüyorum.

 

Ahmed F. Yüksel

@sufafy

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..