- Kategori
- Kitap
Halk Ozanı Aşık Olguni ve şiirleri
Bugün günlerden Pazar, hava biraz soğuk hiçbir tara gitmeye niyetim yok. Bana gelenleri gözden geçiriyorum. Yaşayan halk ozanlarımızdan Hüseyin Gündoğdu ( mahlası Âşık Olguni’dir), kitap Ankara’da Kuloğlu Matbaacılık Tesisleri arasında çıkmıştır. Bu kitapta Âşık Olgun’nin Hayatı ve şiirleri yer alıyor. Kitap 296 sayfadan ibaret olup, 30 Temmuz 2009 basılmıştır. Kitabın giriş bölümünde Atatürk bir resmi ve şu notları yazılıdır: Efendiler, hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz; hatta reisicumhur olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız” diye yazılıdır. Bundan anlıyoruz ki halk şairimiz Hüseyin Gündoğan ( Âşık Olguni ) samimiyetle Atatürk’ü sevmektedir.
Şairimiz tüm insanları seviyor, din, ırk veya mezhep ayrımını yapmıyor. Değişlerin kinden ve nefretten uzak kaldığını görüyoruz… Birlik ve beraberlikten yanadır. Şiirlerinde bir Anadolu’nun has sıcaklığı vardır. Tıpkı Âşık Veysel gibi insanlar arasında bir ayırım yapmıyor. İşte ozanımızın şu dizeleri okumaya değerdir:
Hava ana Âdem ata insanlar
Kardeşçe sarılıp gülmeliyiz biz
Düşmanca davranmak hata ey canlar
Kalbimizden kini s ilmeliyiz biz
***
Bütün insanları Tanrı halk etti
Aklı salın olan bunu fark etti
İnançsıza saflar çark etti
Kurtuluş yoluna yelmeliyiz biz
***
OLGUNİ Rabbime şükürler olsun
Ahbaplar kalbiniz nur ile dolsun
Herkes yeni yolu kurtuluşbilsin
Neh ( i ) r olup ummana dalmalıyız biz ….
( Sayfa: 292 )
Ozan Olguni kendi hayatını özetle şöyle anlatıyor:“Ben Hüseyin GÜNDOĞAN,1940 yılında dünyaya geldim, Babam Hıdır, Annem Elif’tir. Babamın beşinci çocuğuyum. Babam üç evlik yapmış 11 çocuk sahibi olmuştur. Gözümü açtığımda misafir odamızın rafında bir “keman” ve bir de Cura bağlaması vardı. İkisi de babamın kendi el yapımı idi. Her iki sazın da akortlarına kadar babam yapar, fakat çalmayı bilmezdi. Evimize gelen misafirler bunları çalar evimiz bir bayram gününe dönerdi. 1952 yılında ilkokulu bitirdim, bu sene canım annemi kaybettim. 1958 yılında evlendirildim.
1960 -1962 yılları arasında vatani görevimi ifa ettim. Zor günler yaşadım. Bir arda iş bulmak için Ankara’ya göç ettim. Epey uğraş ve çabadan sonra 17.7.1964 yılında işe başladım. Bu arada daktilo kursuna da devam ettim. Kurstan pekiyi ile belge aldım ve on parkla yazmayı başardım. Sağlık kurulana bir daktilo memuru olarak göreve başladım. Ankara’da 5 nüfuslu ve iki defa mide kanaması ile geçinip gittim.
1978 yılına Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nde bir süre görev yaptım.1990 yılında şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşimden ayrılmak zorunda kaldım.1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan bir bayanla ikinci kez evliliğimi yaptım. Halen Ankara / Batı-Kent’te ikamet ediyoru ve emekliğim. Sosyal ve kültürel Derneklerde görev alıyorum. Çorum- Der Yönetiminde halen yönetici olarak Çorumlu vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyorum. Şiirlerimin bir kısmı çeşitli gazetelerde, dergiler ve seçkilerde yer almıştır” diyor…
Değerli Ozanımız Aşık Olguni kimi zaman ilhamını Hz. Mevlana,kimi zaman Yunus Emire ve kimi zamanda Hacı Bektaş-ı Veli’den ilham aldığını görmek olasıdır. Örneğin Hacı Bektaş-ı Veli’nin “ Eline, beline ve diline sahip ol “ sözünde görüldüğü gibi “ Kul Kendini Tanır” başlıklı şiirinde şunları söylüyor ozanca dizelerinde:
Şöyle nazar eyle çevreni gözet
Ellere bırakma kendini düzelt
Sakın gönül yıkma şirince söz et
Hoş sohbeti seven dil seni tanır
***
OLGUNİ ’yim düştüm aşkın seline
Kaptırdım gönlümü sevda yeline
Sahip isen ele bele diline
Yüce Allah sever kul seni tanır.
( sayfa: 54 )
Ozanımızın anlattığı gibi hayatında zor günler yaşamıştır. “Özü İle Sözü İle Ozan Olguni “ adına taşıyan kitabın 300 ‘e kadar şiirlerini toplamıştır. Şiirlerini 1- Tasavvufi Şiirler,2- Nasihatler, 3 - Taşlamalar, 4- Siyasi Şiirler, 5- Güzellemeler, 6- Ayrılık ve Hasret Şiirleri,7-Karışık Şiirler, 8-Beddualar. 9- Bahaî Deyişler 10-Türkiye’de dünden bugüne halk edebiyatımızda adı geçen halk şairlerinin adlarını kitabına almayı ihmal etmemişlerdir. Bence bu da bir vefa borcudur.
Âşık Olguni çocuklarına, torunlarına ve Türk Halk Edebiyatına nitelikli ve kalıcı şiirlerle güzel bir kitap ortaya koymuşlardır. Yalnız KULOĞLU MATBAASI mensuplarına bir diyeceğim olacak. Allah aşkına kitap basıyorsunuz iyi güzelde yalnız işi aceleye getiriyorsunuz. Bunun birinci ve ikinci çıktıları ele geçtiği zaman iyi bir edebiyat veya Türkçe öğretmeni tarafından incelenmesi gerekmez mi? Kitapta bir sürü kelime ve harf yanlışları vardır. Lütfen biraz daha acele etmeden ve iyice inceleme yapmadan kitabı basmayalım. Bunların bu şekilde sözcüklerin yanlış, hatalı görülmesi şiirlerde gölge ve matbaaya da gölge düşürüyor… Çünkü bu gibi kitaplar bir kez basılıyor…
Sevgili halk ozanımız Hüseyin GÜNDOĞAN ( Âşık OMLGUNİ )’ye sağlık ve uzun ömürler diliyor, tebriklerimizi sunuyor ve sözlerimi kitabının arka kapağını süsleyen NAFİLE adını taşıyan şiirinden birkaç dörtlükle bağlamak istiyorum.
NAFİLE
İnsanlıktan nasibini almayan
Alevi ya Sünni olsa nafile
İnsan sevip cana yakın olmayan
Hiç durmadan namaz kılsa nafile
***
İlime bilime emek katmayan
Kul hakkını ön planda tutmayan
Fakire muhtaca yardım etmeyen
Bin kez Hacca gidip gelse nafile
***
Kişi önce kendisini bilmezse
Kin ile kibirden uzak kalmazsa
Özüyle sözüyle dürüst olmazsa
Kur’anı ezbere bilse nafile
***
Halk Ozanı Âşık OLGUNi
( Hüseyin GÜNDOĞAN )