Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '17

 
Kategori
Güncel
 

Hava Savunma Sistemi, "S-400 füzeleri için belirgin ilerleme sağladık"

Hava Savunma Sistemi, "S-400 füzeleri için belirgin ilerleme sağladık"
 

Türkiye göklerini korumak için "Hava Savunma Sistemi" gereklidir.


Hava savunma sistemine sahip olmayan Türkiye 2007'de SSM aracılığıyla ihaleye çıktı. Vakıf Şirketlerinin katılımı ile teknoloji transferi içeren ihale 2013'de sonuçlandı ve ihaleyi Çin kazandı. 3.4 milyar dolar bütçeli Projede, Amerikan Lockheed Martin ve Raytheon Patriot sistemleri, Rusya’nın Rosoboronexport firması S-300’ler, Çin FD-2000 ile Fransız-İtalyan ortaklığındaki Eurosam firmaları yarışmıştı.

İhaleyi kazananın açıklanmasından sonra sözleşme aşamasında  alınacak sistemin NATO sistemlerine uyumlu olamayacağı, bir NATO ülkesinin Çin'den sistem almasının doğru olmadığı sözleri basında yer aldı. Teknoloji transferi sağlanamadığından değil, Obama'nın isteğini kırmamak için 15 Kasım 2015 Antalya G20 Liderler Zirvesi öncesi Çin lideri Şi Cinping'in de katılımıyla Çin'le imzalanacak sözleşme geri bırakıldı ve daha sonra "Türkiye’nin kendi füze programını kurmaya yöneleceği"  açıklanarak ihale iptal edildi. Günümüze 2017'ye gelince görülen şu ki Vakıf şirketleri bu sistemi teknik desteksiz kuramıyorlar ve mali kaynak gerekli.

On yıldır ihaleye katılan firmalar ve SSM için sonuçlanmamış bu proje bir sıkıntı kaynağıdır. Ordunun ihtiyacı karşılanmamıştır. Ayrıca, "Bu ülkede yetmiş (70)  yıldır hiçbir kasabaya, şehre roket, füze atılmamıştır. Roket, füze atan karşılığında bombalanır." yaklaşımının  Kilis kasabasına İŞİD tarafından roketler atılınca gerçekleşmediği  görülmüştür.

Tehdit iyi değerlendirilsin. Kaynağı belirsiz yerden, yakından veya uzaktan, karasal platformdan veya uçak gemisinden yapılan roket, füze saldırıları için savunma amaçlı sisteme ilave olarak hücum amaçlı caydırıcı sistemlerin gerektiği açıktır. Türkiye için tehditleri caydırmak amacıyla günümüzde en az 1000 km (kıtalar arası 8000 km'lik nükleer başlıklı füzeler değil) menzilli Brahmos gibi akıllı füzeler şarttır.

Hava savunma sistemine gelince uzun menzilden, kısa sürede algılayan ve iyi kilitlenen radarlar, uçaktan  ve gelen roketlerden daha hızlı değişik mesafeli vurucu füzeler, mobil, sistem kurma ve atma süresi kısa, çoklu roket yerleştiren sistemler ihtiyaçtır.

S-400'lerin 2 km-400 km bandında kullanıldığı, on ikili (12) füze grupları içerdiği, füzenin çevik, manevra  kabiliyeti olduğu hedeflenen hava aracını, uçağı, roketi kaçırmadığı,  sistemin araç üstünde mobil olduğu, elektronik bastırmalara karşı radarının ve füzelerinin korumalı olduğu methedilmektedir. Eksikleri ayrıca incelenmelidir.

Hava savunma sistem projesinde önce Hükümetler arası "Bu işi birlikte yapacağız irade anlaşması",  takiben detaylı teknoloji transfer ve fiyat anlaşması olmalıdır. Aradaki pürüzler politik ve uygulayıcı makamlarca giderilmelidir. Örneğin Hindistan altı (6) milyar $'ı aşan bir anlaşma ile Rusya'dan S-400 sistemi almıştır. Ayrıca Rusya, İsrail ve Fransa ile de teknoloji transferi anlaşmaları yapmış ve özgün füze savunma sistemi imali için çalışmakta ve kendi sistemini 2020'de faaliyete geçirmeyi planlamaktadır.

Çin hava savunma sistemlerinin ilk nüvesini Rusya'dan tedarik ederek oluşturmuştur. Hızlı öğrenen, taklit kabiliyeti yüksek Çin şirketleri (reverse engineering ile) özgün sistemlerini geliştirmeye çalışmaktadır. Bunu bilen Ruslar'da Çin'e satışlarında patent haklarını çok önemsemektedir. Çin'in 2017  yılında S-400 alması, Rusların S-500 hatta S-1000  tasarımlarını sonuçlandırdığı şeklinde yorumlanmaktadır.

Güney Kore'de S-400 benzeri ama biraz daha basit olduğu belirtilen bir sistemi Thales ile  işbirliği anlaşmalarıyla geliştirmektedir.

Türkiye'nin dikkate alacağı konu: Ruslar S-300'ü 1979'da faaliyete geçirmiştir. İki üç yıl kurma süresi eklersek arada kırk (40) yılı aşan bir tecrübe üstünlüğü mevcuttur. Çin, Hindistan, Güney Kore yaklaşımları ortadadır. Önce çekirdek bir sisteme sahip olmak, kullanmak, sisteme tanıdık olmak gereklidir. Takiben harekat ihtiyaçlarını tehdite göre planlamak, ihale ile veya stratejik anlaşmayla (biraz pahalı olabilir) teknoloji transferini, özgün üretimi geliştirmeyi  dikkate alarak ihtiyacı önümüzdeki on yıl içinde karşılamak hedeflenmelidir.

İhaleye çıkıp, sonuçlandırmayan, konuyu konuşan bir ülke olmak da Türkiye'nin büyüklüğüne, ciddiyetine uygun değildir. Yeni bir teşebbüs öncesi, "S-400 füzeleri için belirgin bir ilerleme sağladık" ifadesinden önce  mali kaynak durumu, on (10) yıl sonra harekat ihtiyacı geçerliliği, proje kapsamı, temsilci firma teşviklerini hesaba katmadan, tüm boyutlarıyla irdelenmelidir. "Türkiye her platformda sözüne güvenilir bir ülke olmalıdır".

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..