Hayalleriniz varsa

Bir eğitim grubunda, eğitime başlamadan önce herkese hayallerini sordum. Ne yazık ki çok azında geleceğe ait hayaller vardı. Var olanlarda sınırlı hayallerdi. Eğer ki hayallerinizi arttırmaya yardımcı olamayacaksam, kapıyı açık bırakıyorum, istediğiniz zaman çıkabilirsiniz dedim…

Bilgiyi öğrenme ve uygulama aşamasında tamamen kalıplara bağlı kalıyoruz. Kalıplardan ve öğrendiklerimizden çıkmaya cesaret edemiyoruz. Bu durum da ilerlememize, gelişmemize, yeniliklere imza atmamıza engel oluyor.

Vajinismus tedavisine ilk başladığım yıllarda, hastayı duyumsamayı, hissetmeyi öğrendim, nasıl bir sorun yaşıyordu, ve çıkış yolu ne olabilirdi ?
Birçok yerde uygulanan mevcut tedavi var mıydı, evet 12 hafta süren klasik bir tedavi formatı vardı. Ama gelin görün ki birçok hasta ya tedaviyi yarıda bırakıyordu, ya da ödevleri yapamıyordu veya ilişki aşamasında hüsranla sonuçlanıyordu.

Durumu fark edince, bir yıl boyunca hiçbir ücret almadan 7 / 24 net üzerinden birebir destek vererek 145 hastanın tedavisini sağladım. Bu süreçte hasta gibi düşünmeyi, hastanın yaşadığı olumsuzlukları birebir hissedip nasıl aşabileceğim konusunda düşünceler üretebilmeyi öğrenmiştim. Hiç unutmam bir gün bir hastam şunu söyledi; “ Murat bey, bizi o kadar iyi anlıyorsunuz ki, erkek olmadığınızı bilsem bir vajinaya sahip olduğunuzu düşüneceğim” diyordu. Bu özdeşim kurmanın, aynı frekansda olmanın ve derin empatinin sonucuydu.

Klasik tedavideki aksaklıkları gördükten sonra, hayal dünyam ve iç sesimle hareket ederken sorunlara odaklanmaya başladım ve bu sorunlara pratik çözümler geliştirdim.

Sonuç mu ? Şu anda sabah gelen hastanın, gün içinde eğitim ve çalışmalarının tamamlanması öğle saatleri 15.00 gibi tüm çalışmaların bitmesi ve bir gün dinlenip Kuşadası’nda gezen hastalarımızı, ertesi sabah bir kez daha gördükten sonra deneyime yönlendirir, öğleden önce de başarı haberlerini alırım.

Cinsel terapi eğitimine gittiğimde de konuyu anlatan Prof. Hocamızla da konuştum, kendisi klasik tedavi uyguluyordu, çalışma şeklimi dinledi, tabi neden olmasın dedi, mümkün.

Şimdi burada asıl üzerinde durulması gereken konu şu; Eğer ki hayalleriniz varsa hayallerinizin peşinden gidersiniz. Sorunu görebilir, sorunu çözecek içsesinizle hareket edebilirsiniz. Bu size yepyeni kavrayışlar ve çözümler getirir. Ama bir ekole sıkı sıkıya bağlı iseniz hayal kuramazsınız, ekolden çıktığınız an büyünün bozulacağını düşünürsünüz… Sonuç olarak gelişemezsiniz, yenilikleri ortaya çıkaramazsınız. Adım atmaya cesaret edemezsiniz.

Aynı durumu hipnoz enduksiyon tekniğimde de uyguladım. Var olan tekniklerden daha hızlı, hastayla dost aynı zamanda hipnozda olup olmadığı konusunda tereddüt yaşatmayacak bir teknik geliştirdim.

Tipik bir balık burcuyum. Güçlü hislerim ve yoğun hayallerim var… Hayallerimin peşinden gitmesini severim.

Hayallerim ise henüz bitmedi, daha farklı yapmak istediklerim var. Yaşam bana hayallerimin peşinden gitmeme izin verdikçe gelişmeye ve üretmeye de devam edeceğim.  

http://www.drulusoy.com