- Kategori
- İlişkiler
Hayat-ı hayal
Bır seyler yazmak ıstedım. Belkı de aska geldım. Belkı de her zaman ask da kalmıstım. Insanın içi neden kıpır kıpır olur. Mutlu oldugunda ya da mutlu olacağını hissettiğinde. Sevildiğini hissettiğinde. Sevdiğini hissettiğinde. Bir gün bu dunyadan göç ettiğinde gözü beride kalmayacak çünkü. Bu bile yetecek. Belkı de bunun için yaşayacak-yaşıyor- insan.
Kendıne bakabilmeli insan.
Mutlu olabilmeli. Hayaller insanı mutlu kılar mı. Bence kılar.
Eğer rüyasında mutluluktan havalardayken ah keşke bitmese diyorsa, hayallerde de mutlu olabilmeli. Umutlarını yitirmemeli.
Eğer insan sadece bir kahve falına bakıp da kendını kaptırıyorsa o rüzgara, koca hocaların söyledikleri şeylere hemen inaniyorsa, hayaller bizimdir. Hayallerde özgür oluruz, kimse sana karışamaz. Ve hep mutlu olursun. Çünkü kötü hayal yoktur. İşte zıtlık burada demek ki hayaller hayatın temelini oluşturuken kendisi hiçbir zaman hayat olamaz.
Hayat hayallerin dört işlemidir. Vur, kır, parçala bu hayali kazan. İşte tüm mesele bu. Yeterkı sahte hayaller olmasın. Satılık hayat yasamayalım.