Hayat Şarkısı bitmesin...

 Salı akşamlarını iple çekiyorum. Bir çok dizi var her gece televizyonlarda. Ama ben ilk başladığı günden bu yana zevkle izlediğim Hayat Şarkısı adlı diziyi hepsinin dışında seviyorum ve keyifle izliyorum.

 Belki Burcu Biriciğin çok sempatık, yaramaz kız hali, belki çok şık giysileri, belki Bayram Babanın babacan ve çok komik davranışları, belki harika büyük aile sofraları, belki Süheyla hanımın otoriter, gururlu büyük hanımlığı, belki Bade'nin şirin yaramazlığı, belki Kerim'in, Hüseyin'in yakışıklılığı, belki Mahir'in konuşması, çekiciliği, belki dizide kurulan kumpaslar. Velhasıl dizi her hali ile beni tutsak ediyor salı gecelerine.

 Geçen gün dizinin yayın gününün değiştiğini okudum. Bu beni çok üzdü. Bir dizinin yayın gününün değişmesi demek onun kısa zaman sonra final yapacağı anlamına geliyor. Daha önceki deneyimlerimizden bunu öğrendim. Televizyon yayıncılarını anlayamıyorum. Neredeyse sezon bitmek üzere. Yeni dizi yayınlamaya başlıyorlar. Oysa ki havalar biraz açmaya başlayınca, hele yaz gelince bizi evde televizyon başında hiçbir kuvvet tutamaz. Bahçede, yıldızların altında oturup arkadaşlarla sohbet etmek varken ne diye dizi seyretmeye kapanalım eve. Ben bir çok kişi gibi bahçeye, balkona televizyon koyup gecenin ağustos böcekleri ile dolan sesini televizyon sesi ile bozanlardan değilim. 

 Yapılan anonslardan salı geceleri yayınlanan Hayat Şarkısının pazar gecelerine alındığını ve salı geceleri yeni  başlayan bir diziye yer verildiğini duydum televizyonlarda. Pazar geceleri bir başka dizi ile ki diğer dizi de Bodrum Masalı birçok kişi tarafından zevkle izlenen bir yapım,sıra ile paylaşacaklar ekranı.Ben salı geceleri yeni dizi seyretmeye başlamıyacağım bu tarihten sonra. Pazar akşamları ise bir önceden izlediğim bir başka diziyi bırakıp Hayat Şarkısına devam edeceğim. Ama bütün bu uyugulamanın Hayat Şarkısı gibi çok zevkle izlenen bir yapıma haksızlık olduğunu düşünüyorum.

 Zaten yaşam hep haksızlıklar değil mi? Ne diyeyim yolları açık olsun hepsinin.