Hayatın Anlamı İki Soruda mı Gizli?

İki soru, Amerikalı ünlü aktörler Jack Nicholson ve Morgan Freeman’ın oynadığı “Şimdi veya Asla” adlı filmde soruluyor…

“Eski Mısırlılara göre, ruhlar cennetin kapısına geldiklerinde, Tanrı iki soru sorarmış ve cevaplara göre cennete girip giremeyeceklerine karar verirmiş:

Hayatında mutlu oldun mu?

Hayatın başkalarına mutluluk getirdi mi?”

Az veya çok kendi kendimize sormuşuzdur: Niye yaratıldık? Nasıl yaşamalıyız? Hayatın anlamı ne?

Dalay Lama ve Cemil Meriç’e göre, “Hayat zaten amacını söylüyor: Mutlu olmak. Haz almak değil, haz bir tuzak.”

Filmde sorulan ilk soru, bu konuda kafa yoran düşünürlerin söyledikleriyle örtüşüyor: Mutlu olmak… Mutluluğu yakalamak!

Tabii burada bir soru daha zihne takılıyor: Mutluluk ne? Nasıl yakalanır?

Bunun cevabı ikinci sualde gizli olabilir mi?

Hayatın başkalarına mutluluk getirdi mi?

Eski Mısırlılara göre, mutluluğu yakalamak cennete girmeye yetmiyor. Hayatınızın başkalarına da mutluluk getirmiş olması lâzım!

Eğer başkalarına mutluluk getirdinizse, onların hayatını “cennete çevirdiniz” demektir.

Filmin bir yerinde, ikinci soruyu açan bir sual daha geçiyor: “Hiç tanımadığın birisine, hiç sebepsiz bir yardımda bulundun mu?”

Demek sadece tanıdıklarımıza değil, hiç tanımadığımız insanlara da bir yararımız olabilmeli! Gönüllü olmalı, İslam’ın “karşılıksız veriniz” ilkesini hayatımıza uygulamalıyız.

Başkalarına mutluluk getirmek konusundaki ölçü ne?

Sorun kendinize:

En başta ve en evvel, ben kendi kendimden hoşnut muyum?

Eşim, çocuklarım, anam, babam, akrabalarım benden hoşnut mu?

Komşularım, bilhassa komşularım, arkadaşlarım benden hoşnut mu?

Karşılıklı iş-ticaret yaptığımız kişiler, müşteriler benden hoşnut mu?

Bu suallerin hepsine “evet” cevabı alabiliyorsanız; siz zaten cennette yaşıyorsunuz, başkalarının hayatını da cennete çeviriyorsunuz demektir.

Allah’ın rızasını kazanmışsınız demektir.