Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayattan yansıyanlar

Hayattan yansıyanlar
 

Hayat; insan yaşamının bir öyküsüdür. Her öyküde, acı da vardır mutlulukta. Kahramanları ayrı olsa da hikâyeler benzerlikler gösterir. Sevgi, güven, sadakat bu öykünün temel prensipleridir.

Yürek hapishanesinde tutuklu kalan insanların, demir parmaklıkları sevgisizlikten imal edilmiştir.

 İç dünyalarındaki karanlığı, bir virüs gibi etrafındakilere de bulaştırmaktan da geri durmazlar. Bunun içindir ki, bir insanın başına gelen kötülük maalesef yine bir insan eliyle gelmektedir.

İnsanların içlerindeki kötülük, nefsin azgınlıklarından ibarettir. Para ve mal hırsı ile azan nefisler güven ve sevgi denen nadide duyguları öldürür. Birçok hayat, bu hırsın enkazı altında kurtulmayı bekler.

Başarılı olmayı, hırs yapmaktan geçen sanan zavallılar, başarısızlığın zindanlarında tutuklu kalırlar. Azim ile hırs kelimelerinin kavram karmaşası bizi bu sonuca sürükler.

Azim, kişinin yılmadan her güçlüğü, dürüstlük ve doğruluk ilkeleriyle aşmasıdır.

Güçlükler, başarının değerini artıran unsurlardır. Hiçbir başarı, çalışmadan elde edilmez. Hiçbir başarı, başkasının kuyusunu kazarak da elde edilmez. Birilerinin sırtına basılarak çıkılan zirvede uzun süre kalacağını düşünenler, beyhude bir sevinci yaşayacaklardır.

İnsanoğlunun en büyük hatası, kazanmayı öğrenirken yaşamayı ihmal etmiş olmasıdır. Yıllar su gibi akıp giderken, akıp giden yıllara anlam kazandıramaması, kendisi için en büyük başarısızlıktan başka bir şey değildir.

Es geçilen hayatlarda, yüzlerdeki yılların verdiği yorgunluk çizgilerini gören kişi, ardına baktığında ise ıskaladığı mutlulukları görür.

Zamanı geri getirme gibi bir gücümüz olmadığına göre, anın kıymeti iyi bilinmesi gerekir.

Gül bahçesine ulaşmaya çalışırken, ayaklar altında ezilen papatyaların feryatlarını duymayanlar, acaba bir dahaki baharı görebilecekler midir?

Kalplerinin içinde karanlık zindanlar oluşturanlar, her zaman yalnızdırlar. Zirveye çıktığında, yalnızsan bu başarını paylaşacak dostların, başarına katkı sağlayan sevdiklerin yoksa kalbinin karanlık zindanında çürümeye mahkûmsundur.

Rabbim, dünya nimetlerini kullarının önüne sunarken, kulları bu nimeti paylaşmayı bilmiyorsa, kendisine bahşedilen maddi ve manevi gücü de edepsizlik yaparak kendinden biliyorsa, korkmasının zamanı gelmiş de geçiyordur.

UNUTMA!

Bir depremle yıkılır malikânen, bir hastalıkla solar o güzel yüzün, ölümle biter bütün saltanatın.

Çünkü hayat, kundak ile kefen arasındaki kısa zaman diliminden başka bir şey değildir.

 

Sizi En Sevgiliye emanet eder, mutluluklar dilerim.

Nuran TAYDAŞ ÇAL

 
Toplam blog
: 35
: 501
Kayıt tarihi
: 30.04.14
 
 

1976 Denizli doğumlu olan yazar; ilk-orta-lise eğitimlerini Denizli'de tamamladı. Eskişehir Anado..