Helala harama ne kadar dikkat ediyoruz?

İnsanlar helâl haramı birbirine karıştırarak sosyal yaşamlarını devem ettiriyorlar.

Yapılmış, yapmış, yapılacak iyi-kötü şeylerin kendilerine nelere mal olduğunu hesap etmiyorlar, etmek istemiyorlar. En ufak bir olumsuzlukta bile başlarına ne felaketler açıldığını bir türlü kabullenemiyorlar.

Mensubu olduğumuz dinimiz gereği inanç boyutunda yapılan her türlü iyiliğin ve kötülüğünü bir karşılığının olacağını biliyoruz.

"Zerre miskal iyilik yapan onu görür, zerre miskal kötülük yapan onu görür."(Zilazal, 99/8).

İyi olmanın ve iyiliklerin yapılmasında vurgulanmasıyla esas olan devamlılıktır.

Yapılan bir işte devamlılık, o işi yapan kimsenin iç âlemindeki değerini, onunla ilgili kararlılığını ve niyetini göstermektedir.

İyi ve kötü olsun yapılan her işte devamlılık çok şey ifade etmektedir. Kişinin sistemi, niyeti, bakış açısı, yargısı, iç dünyası, karakteri, ilklerinin hepsini yansıtan bir ayna vazifesini görür.

Kişi yaptığı her iş, söz ve eylemi düşünerek, sebep ve sonucunu bilerek hareket etmelidir.

“Adamın biri sefere gidiyormuş. Gemi ile yolculuk ederken, bütün servetini içine doldurduğu büyükçe bir altın torbasını koymuş. Hiç elinden bırakmaz, hatta güvertede uyurken başının altına yastık olarak koymuş.

Aynı geminin birinci kamarasında yolculuk eden zengin birinin de şaklabanlık yapan bir maymunu varmış. Maymun ara sıra güverte yolcularının da arasına inerek türlü türlü oyunlarla herkesi güldürürmüş. Bu maymun bir aralık uyumakta olan yolcunun başının altından, altın torbasını kaptığı gibi pruva direğinin tepesine çıkmış.

Adam telaşla uyanmış. Torbayı maymunun elinde ve maymunu da direğin tepesinde görünce bağırıp çağırmaya, dövünüp çırpınmaya başlamış. Maymun torbanın ağzını bir güzel açmış bir altını denize, bir altını da aşağıdaki sahibine atmaya başlamış. Altınlar denize atıldıkça torba sahibi saçını başını yolarak feryat ediyormuş. Bütün güverte yolcuları direğin dibinde toplanmış. Ne yaptılarsa maymunu aşağıya indirememişler.

Kalabalık arasından olgun bir adam, torba sahibinin yanına sokulmuş ve sormuş;

- Sen ne iş yaparsın?

- İstanbul’da sütçü idim...

- Peki, sattığın sütlere su katar mıydın?

- Yarı yarıya katardım.

- Öyle ise ne yaygara ediyorsun. Maymun, Allah tarafından bu işe memur edilmiş bir yaratık. Terkos suyunun parasını denize atıyor. Sütlerin helâlparasını da sana atıyor.

Kazancında su kaçağı olan bir insanın hali budur işte, demiş.

‘’ Alış verişlerinde hile yapanların vay haline.’’( Mutaffifin suresi:1) (Kaynak: Hikâyelerle din eğitimi)”

Küçük de olsa yapılan her yanlıştan hemen dönülmesi gerekir. Küçük yanlışlar büyük yanlışlara götürür.

Bir insan, başkasının suçundan dolayı sorumlu tutulmaz, bir insanın iyi huyları da onun kötü huyları yüzünden yok sayılamaz.

Yaptıklarımız neticesinde kazancımız, ya helâl ya da haram olabilmektedir.

Helâlı, haramı birbirinden ayırabilecek dikkat ve titizlikte olmalıyız.

Malum son pişmanlıklar fayda etmiyor.

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hotmail.com