Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '17

 
Kategori
Deneme
 

Hepsi sen

Hepsi sen
 

Bir durağanlığa sıkışmış hareketler silsilesiydi,
Kendimi aramaya koyuluşumun adımları.
Çokça ben vardı.
Birisi ilerideyken öteki hep gerideydi.
Havadayken birisinin aklı,
Diğeri yerlerdeydi.
Ezerdi birisi hep ardında bırakmak istediklerini,
Diğeri geleceğine koyulurdu.
Geçmişin raflarında tozlanmasına kıyamadıklarını,
O gününe sürüklerdi birisi;
Ötekiyse her adımında hafıza kaybı geçirirdi.
Buluşamazlardı,
Aynı haritanın iki farklı köşesine vurgunlardı.
Denizleri aşmak yerine denizlerde boğulurlardı, öyle bir inattı.

İki zıt kutbu aynı anda nasıl barındırır yüreğinin baş köşesinde insan?
Tek bedenden ayrılan, biri geçmişe diğeri geleceğe uzanan iki adıma nasıl yol gösterir?
İki göz bile göremezken birbirini, iki buz sarılsalar da ısınamazken;
İçindeki onlarca farklı ben’e seslenmek, sağır etmez mi kulakları?


Çocukluğumun tasasız ağlayışları, başımda kavak yelleri eserken büründüğüm vurdumduymaz şımarıklığıma kafa tutuyor.
Rengi griye dönerken saçlarım, selam gönderiyor, daha yolun başındakinin gelecek kaygısına.
Saçları kar kovanı, elleri pamuk şekeri bir teyze, ihtiyar yaşım, başını okşuyor hüzünlenince şimdiki yaşımın.


Konuşuyor hepsi,
Hepsi aynı anda.
Geçmişim geleceğimle dertleşiyor,
Daha da doldurmasın diye yıllar,
Alnındaki çizgilerin çukurunu…

Her duygu başka bir köşeye çekiştirirken,
Sağır edici bir çığlık havada.
Kulaklarımı tıkamaktansa, hepsine kulak veriyorum.
Her birinin dalından bir yaprak koparıp,
Kendi baharıma dökülüyorum.

Kurtarıyorum yükünü, yılları üzerinde ağırlayan iki ayağımın.
Bütün yaşlarım kol kola girmiş yürümeye koyuluyor.
Yürüdükçe büyüyor,
Büyüdükçe bir başkasıyla tanışıyor.

Geçen her yıl, başka bir insanı taşıyor.
Ama elini tutarak büyüttüğü çocukluğunun…
Ama en çok da, kendisini unutmayarak ardında...

 
Toplam blog
: 13
: 561
Kayıt tarihi
: 14.04.16
 
 

Yazar ..