Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

Hodri meydan Sayın Başbakan…

Hodri meydan Sayın Başbakan…
 

1 Mayıs kutlamalarına Taksim Meydanı’nda katlan ve kendilerine “Antikapitalist Müslüman Gençler” adını veren 200 kişilik gurup da katıldı…

 “Ne var bunda” diye sorulabilir…

Elbette hiçbir şey yok. İsteyen, istediği düşünce ile katılabilir, sadece kargaşa çıkarmamak kaydıyla…

Tabi yine kargaşa, yine sağı solu tahribat da bu bayramda gördüğümüz şeyler… Elbette aralarında provokatörler olacak, kaçınılmaz…

Ben kendilerine “Antikapitalist Müslüman Gençler” adını veren gurubun adından yola çıkarak son gündeki başbakanın beyanlarını değerlendirmek istiyorum…

Bildiğiniz gibi 4+4+4 yasası meclisten geçtikten sonra “Dindar gençlik” yetiştirmekten söz etmişti başbakan…

Bu “Dindar gençlik” nasıl olacak, orası başbakanın kafasında şekilleniyor ve biz bunu bir türlü anlayamıyoruz.

Başbakan “Yüksek ahlaki değerlere sahip gençlik yetiştireceğiz” dese, buna aklım erecek ve elbette bu söze sonuna kadar destek vereceğim.

Ama “Dindar gençlikten” ne amaçlıyor, bunu anlamakta zorlanıyorum…

Eğer amacı, ip gibi aynı hizada duran gençlik yetiştirmek ise, bunun mümkün olamayacağını “Antikapitalist Müslüman Gençler” tanımlamasında görüyoruz.

İnsan “dindar” değil “İnançlı” olur ama aynı zamanda “Antikapitalist” de olabiliyor. Benzer şekilde “İnançlı” olur ama inancının yanında dünya görüşü de farklı olabilir…

Antikapitalist de olabilir, kapitalist de…

Milliyetçi, ulusalcı, sosyalist, komünist de dahil her düşünceden olabilir.

O zaman sormak gerekir, başbakan’ın “İnançlı gençliği” nasıl bir gençlik olacak?

İpe düzülmüş tespih tanesi gibi mi?

XXX

Başbakan soruyor…

“Siz kimsiniz?....

Bu soruya verilecek her zaman cevap vardır. Sorduğunuz kişinin kimliğine göre değişir.

Kaynakçı, duvarcı, şoför, bakkal, manav, doktor, hemşire v.s.

Soruyor…

“Siz kimsiniz? Sanat sizin tekelinizde mi?”

Önce onların “Sanatçı” olduklarını kabulleniyor, ama içine sindiremiyor. Sanatçılar “O”na bugüne kadar “Fahri sanatçı” unvanı vermemesine içerlemiş olmalı.

Yani “Ben de varım” demeye getiriyor olmalı…

“Siz kimsiniz? Sanat sizin tekelinizde mi?” diye onun için soruyor olmalı… Bu sorusuna “Peki, siz kimsiniz? Başbakanlık sizin tekelinizde mi?” diye sorsak!...

İnsanlar ve inançlar böyle ayrıştırılır mı?

XXX

Başbakanın son günlerde çeşitli vesilelerle katıldığı yerlerde yaptığı konuşmaları toplayıp üst üste koyduğumuzda gördüğümüz manzara şu…

Başbakan ne dediğini bilmiyor…

Sadece bir amacı var…

Ülkeyi nasıl yaparım da “Din devleti” haline dönüştürebilirim…

Anayasa yapımı(!) aşamasına gelindiği şu günlerde söylemleri hep bu yönde…

“Ya dediğim noktaya gelirsiniz, ya da ben sizi getiririm…”

Hadi bakalım…

Hodri meydan Sayın Başbakan…

01 MAYIS 2012
İBRAHİM PEKBAY
 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..