Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '14

 
Kategori
Güncel
 

Hop dedik orda kal!

Hop dedik orda kal!
 

Hop dedik orda kal! ;)


Ömür Gedik Hürriyet’teki köşesinde  "'Öpüşmem' diyene gıcık olurumbaşlıklı yazısının son bölümünde 2000 doğumlu olanların yaş hesaplamasının çok kolay olduğuna ilişkin çok ilginç (!) bir tespitte bulundu, okuyanlar bilir. Okumayanlar da benim gibi Twitter’dan öğrendi. ;) Ömür Hanım tespitte bulunduğu gibi anlamakta zorlanabilecekler için örneklendirdi: “…2000 doğumlu olanların yaş hesaplamarına gerek yok. 2015’te 15 yaşındalar. 2044’te 44. 2057’de 57…” Şükür ki şekil çizerek anlatmaya kalkmadı. ;)

Tabii sosyal medya yıkıldı. Yüzlerce paylaşımda bulunuldu. Her ne kadar çoğu hakaret ve küfür dolu olsa da çok güzel espriler de çıktı. Bu noktada ne olursa olsun insanlara hakaret ve küfür etmeye kimsenin hakkı olmadığını belirtmeliyim. Tabii aydın kısmının da insanları aptal yerine koymaya hakkı yok.

Bakın iki gün önceki yazısında ünlülere küfür ve hakaret eden gençler için ne demiş Ömür Hanım: “… Bu küfür ve hakaret eden gençlerin anne babaları neden çocuklarına sahip çıkmıyor, uyarmıyor!” Haksız mı? Tabii ki haklı… Tıpkı bizzat kendisinin aptal yerine koyduğu okuyucuları gibi haklı! Şahsen ben her yazdığımı defalarca okurum. Dahası yetinmem, üçüncü bir göze, objektif bir göze, de ihtiyaç duyarım çoğu zaman… Şahsen öneririm! ;)

Şu yazıyı yazarken bile haberi kaç farklı siteden okudum. Dahası Ömür Hanım’ın yazısının tamamını okuma gereği hissettim sırf yanlış bir şey yazmayayım diye. Bu yüzden ne zamandan beridir üyelik istediği için protesto ederek üye olmadığım ve haliyle okuyamadığım Hürriyet Gazetesi’ne üye oldum. Size şu kadarını söyleyeyim, protesto edeceğim diye Ahmet Hakan ve Yılmaz Özdil gibi Türkiye’nin en iyi yazarlarından bile vaz geçmiştim. Daha doğrusu onlar bile beni Hürriyet’e üye edememişti. Ama Ömür Hanım etti. ;) Yazının tamamını okumakla da yetinmedim. Ömür Hanım’ı tanımama rağmen öz geçmişini bir daha okudum. Bir yerde sehven de olsa hata yapmayayım diye… O bakımdan ülkenin amiral gazetelerinden birinde köşesi olan birinin daha dikkatli olması gerekmez mi?

Bir kere burada okuyucu aptal yerine koyulmuştur, nokta. Bunun altını kalın kalın çizelim. Ancak bilerek yapıldığına inanmıyorum. Birçok kişinin aksine Ömür Gedik’in zekâsında da bir problem olduğunu düşünmüyorum. Nitekim onun CV’si gibi CV’ye sahip birinin zekâsında problem olmasının imkânı yok. Boğaziçi’nden mezun olmak, bir sürü dergi ve gazetede yazarlık yapmak, TV programcılığı, insana kıymet vermeyen bir ülkede hayvanlar için çalışmalar, ses sanatçılığı, eleştirmenlik, yarışmalarda sunuculuk yapmak… Bunların hiçbiri sıradan zekâya sahip birinin sahip olabileceği bir CV’de olamaz…

Belli ki Ömür Hanım konu sıkıntısı çekmiş… Belli ki Cumhurbaşkanlığı seçimleri, onlarca yıldır süregelen terör, İsrail mallarına yapılan boykot, Gazze’de öldürülen yüzlerce insan dikkatini çekememiş… Özellikle sonuncusu için bir şeyler yazmasını çok isterdim doğrusu. Ama hayır… Şu anda bunu konuşmak durumu ajite etmek olur. Ve bu da asıl meseleyi, okuyucuyu aptal yerine koymayı, arka plana iter. O yüzden bu konuyu burada bırakalım. Ve bırakalım Ömür Hanım gibiler istediği konuyu yazsınlar. En doğal hakları tabii. Yeter ki okuyucuyu aptal yerine koymasınlar. Yoksa… Yoksa o da mı hakları? ;)

Son olarak benim Ömür Hanım’dan naçizane isteğim hayvanlara gösterdiği takdire şayan sevginin-saygının birazını da insanlara göstermesi. Aksi takdirde okuyucuları eninde sonunda ona kendi albümünün adıyla seslenecektir: Hop dedik orada kal! ;) Çünkü Ömür Hanım’ın “Öpüşmem” diyen oyunculara gıcık olduğu gibi insanlar da “kendilerini aptal yerine koyanlara” gıcık olur... ;)

 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..