Hükümetten "İleri demokrasi" ve borç ödeme itirafları...

Yıllardan beri halka kurulan kumpaslar görmezden gelinip, iktidar-cemaat işbirliğiyle hayata geçirilen yönetim anlayışına ne demiştik?

“İleri demokrasi”

Peki, böyle bir ortaklığın yönettiği ülkede, bırakın “İleri demokrasi”yi, normal bir demokrasiden bahsedilebilir mi?

İşte böyle bir ortamda, iktidar ile cemaat arasında çıkan “Rant” kavgasıyla birlikte, iktidar kanadından birbiri ardına itiraflar gelmeye başladı.

İlk itiraf da “İleri demokrasi”  konusunda geldi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Eskişehir’de katıldığı bir iftarda; Başbakan Erdoğan'ın dilinden düşürmediği "İleri demokrasi" sözüne atıfta bulunarak “Maalesef ileri bir demokrasi olduk diyecek konumda değiliz." dedi.

Ekonomik ilerlemeyle birlikte demokratik ilerlemeye de eleştiriler getiren Ali Babacan, sözlerinin devamında "İleri demokrasi için daha atmamız gereken adımlar var. Demokrasimiz sürekli testlenmiş. Hukuk sistemimiz ve ekonomimiz sürekli olarak testten geçiyor. Hem demokraside hem ekonomide beraber yükselmek zorundayız.” Diyerek, bu konudaki görüşlerini iftara katılanlarla paylaştı.

Ali Babacan, başbakan’ın son dönemdeki sözlerini iyi anlamış olacak ki, sözlerine şöyle devam ediyor. “Bunlardan birisi geri kalsa diğerini aşağı çekiyor, geride bırakıyor. İşte bunun içindir ki Türkiye de biz çok daha ileri standartlara sahip demokratik sisteme ulaşmak için büyük bir çaba verdik ve veriyoruz. Hala maalesef ‘ileri bir demokrasi olduk’ diyecek koşulda değiliz."

Sayısız miktarda demokratikleşme paketi hazırlandığını ve defalarca Anayasa üzerinde değişiklik yapıldığını belirten Babacan, 2002 yılına kıyasla demokrasinin daha iyi bir durumda olduğunu, ancak atılması gereken çok adımlar olduğunu da söyleyerek, kendi iktidarlarına pay çıkarmaya çalışsa da, o da biliyor ki; “İleri demokrasi”lerde kumpas, hukuksuzluk, adaletsizlik olmaz! Halk toplanan vergilerle, halk, sadaka kültürüne alıştırılıp, dağıtılan sadakanın oy avcılığına dönüşmesiyle demokrasinin bağdaşmayacağını!

Babacan birde ekonomiyle ilgili itirafta bulunuyor.

“Önümüzdeki bir yıllık dönemde dış borç ödemesi için 230 milyar $ borç para bulmak zorundayız!”

Bunun anlamı nedir?

Ülke ekonomisi dışarıdan gelen ve kaynağı pek belli olmayan sıcak parayla dönüyor. Sıcak para gelmediği anda, yıllık 230 milyar $ dış finansman bulmak gerekiyor.

Yani üretmeden tüketiyoruz. Başkaların parasını harcayarak, geleceğimizi tüketiyoruz!